Djokovic 1 numara yolunda-2

Son 8 yıldır dünya klasmanının zirvesinde sadece 2 isim vardı: Roger Federer ve Rafael Nadal. Son 24 Grand Slam’in 21’ini kazanan bu ikili son yıllara damgasını vurmuştu. Fakat artık tenisin yeni bir yıldızı var: Novak Djokovic.

NTV Spor 09 May 2011
Djokovic 1 numara yolunda-2

Son 8 yıldır dünya klasmanının zirvesinde sadece 2 isim vardı: Roger Federer ve Rafael Nadal. Son 24 Grand Slam'in 21'ini kazanan bu ikili son yıllara damgasını vurmuştu. Fakat artık tenisin yeni bir yıldızı var: Novak Djokovic.

23 Mart tarihinde Novak Djokovic'in 1 numara olmaya giderek yaklaştığını yazmıştım. O zaman Rafael Nadal ile Sırp tenisçi arasında 4000 puanlık bir fark vardı ve Nadal koltuğunda rahat görünüyordu. Ancak bugün gelinen noktada Novak Djokovic 1 numaraya daha önce hiç olmadığı kadar yakın görünüyor.

Geçen yıl sadece 2 turnuva kazanabilen Djokovic bu yıl katıldığı 6 turnuvadan da zaferle çıktı. 1 Grand Slam (Avustralya Açık), 3 de Masters 1000 (Indian Wells, Miami ve Madrid) kazandı. Nadal ile arasındaki puan farkını da 1800'e kadar indirdi. Şimdi önümüzde Roma Masters var ve Djokovic sadece bu turnuvada alacağı bir şampiyonlukla bile Nadal'ı geçip 1 numara olabilir. Tabii Nadal'ın yarı final öncesinde elenmesi koşuluyla.
 
Rafael Nadal Roma Masters'a “şampiyon” unvanıyla gelecek. Bu da demek oluyor ki bir kez daha şampiyon olsa dahi dünya klasmanındaki puanını artıramayacak. Novak Djokovic ise geçen yılın çeyrek finalisti ve bu yıl elde edeceği daha iyi bir dereceyle ekstra puanlar kazanacak. Bu da İspanyol rakibiyle arasındaki puan farkını biraz daha kapatacağı anlamına geliyor.

Peki geçen sene sadece 2 turnuva kazanan Novak Djokovic'i bu yıl bu denli farklı kılan ne? Nadal daha önce büyük üstünlük kurduğu rakibine neden 3 maç üst üste kaybetti?
Her şeyden önce Djokovic bu sezon kariyerinin fiziksel anlamda en formda dönemini geçiriyor. Geçtiğimiz yıllarda zaman zaman kortta nefes almakta zorlanan, özellikle sıcak havalarda fiziksel olarak oyundan çabuk düşen Djokovic bu yıl bambaşka bir görüntü veriyor. Hatta Miami Masters finalinin son bölümlerinde, fizik olarak en iyi durumdaki tenisçi dediğimiz Nadal'dan daha diriydi ve maçı kazanan da kendisi oldu. Madrid Masters'ta da fiziksel bu gelişimin zihinsel gelişime de ne denli yansıdığını gördük. 4-0'lık set avantajını kaybetmesine ve seyircinin Nadal'a verdiği desteğe rağmen maçın her puanını üst düzey konsantrasyonla oynadı. Dış etkenlerden kesinlikle etkilenmedi.

Oyun olarak da Nadal'ın Federer'e uyguladığı taktiğin Djokovic'e karşı işe yaramadığını gördük. “Benim forehand'im rakibimin backhand'inden daha iyi” felsefesi Djokovic karşısında Nadal'ın kurtuluş reçetesi olamadı. Hatta maç boyunca Djokovic'in backhand tarafının forehand'inden daha iyi çalıştığını söylesek yanlış bir yorum yapmış olmayız. Rafael Nadal bundan sonra Djokovic karşısında farklı taktiklerle kortta yer alabilir.

Nadal'ı toprakta yenmek her tenisçi için önemli bir psikolojik eşik. Daha önce Nadal'a toprakta 9 kez kaybeden Sırp raket, Madrid Masters'ta aldığı bu galibiyetle özgüvenini de bir kat daha artırdı. Djokovic artık bundan sonraki hedefini Roland Garros şampiyonluğu olarak belirleyebilir.