Diego Costa riskini bir kez daha aldı Simeone.
Arda tribüne giderken Costa sahadaydı. Ama galiba bu kez Adrian önceden hazırlıklıydı erken değişikliğe. Çünkü girdikten sonra büyük katkı verdi.
Simeone, Real Madrid'e göz açtırmadı. Atletico'nun saha parselasyonunda Ronaldo etkisiz elemana dönüştü.
Bale üç kez hızıyla bu alan savunmasını aştı ama vuruşlarında kaleyi bulamadı. Real Madrid adına Alonso ve Pepe'nin yokluğu net arandı.
Bu oyuncuların yerine oynayan Khedira ve Varane yetersiz kaldı. Buna Real'in kenar beklerinin, belki biraz Carvajal hariç öne çıkamaması da eklenince Atletico için işler istediği gibi gitti. Sezonu Kral Kupası ve Şampiyonlar Ligi'nden harika maçlarla geçiren Casillas'ın goldeki hatası çok dramatikti.
Ama daha dramatik olan Ramos'un maçı uzatan kafasıydı. Atletico'nun soğukkanlılığı bırakıp tamamen kalesine kapanmasına verilen cezaydı bu.
Penaltılara kalan finallerin heyecanı başka oluyor ama bir yandan da kaybeden için acımasız bir durum. Uzatmada moralli Real ile adaleleri iflas eden Atletico'nun mücadelesinde gol olsaydı galiba yine acımasız olacaktı.
Bale'in 110. dakikada attığı gol de acımasız oldu. Bu gol 10. Avrupa şampiyonluğu demekti, Ancelotti'nin 3. zaferi demekti. İtalyan hocanın Isco, Marcelo ve Morata değişiklikleri maça damgasını vurdu.