Bakan Kasapoğlu, "Öğretmenlik herhangi bir meşgale, meslek veya iş olmanın çok ötesinde mana taşıyan, ona talip olanlara hem ağır yük hem de büyük ödül vaat eden bir unvandır." ifadelerini kullandığı mesajında, "Öğretmenlik, daima öğretmeye ve öğrenmeye adanan bir ömrü şart koştuğu için meşakkatlidir ama aynı zamanda bu kutlu vazife, insanüstü bir emeği, muhteşem bir armağanla taçlandırır. Öğretmenin yetiştirmek için alın teri döktüğü, gayret sarf ettiği meyvelerden bütün dünya istifade eder." değerlendirmesinde bulundu.
Öğretmenlerin bir toplumu ayakta tutan omurgayı, millete can veren ana damarı oluşturduğunun altını çizen Bakan Kasapoğlu, "Onların eğitim hayatı boyunca yetiştirdiği öğrenciler, geleceğin mümbit tarlasına serpilen tohumlar gibi boy verdikçe, içlerinden çıktıkları toplumlar millete, bağırlarında büyüdükleri topraklar memlekete dönüşür. Bu anlamda bizi biz yapan, bireyi insan yapan ne kadar değer, güzellik ve erdem varsa, hepsini yarınlara ulaştıran köprü, öğretmenlerin emekleri üzerinden yükselmektedir." şeklinde görüş belirtti.
Bakan Kasapoğlu, mesajında şunları kaydetti:
"Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e Millet Mektepleri tarafından 'Başöğretmen' unvanının verilmesi sebebiyle bir sembol haline gelen 24 Kasım tarihi, öğretmenlerimize duyduğumuz sonsuz şükran borcunu ifade etmek için elbette yeterli değildir. Fakat yine de bu tarihi bir fırsat bilerek bütün öğretmenlerimizin gününü kutlar ve yarınların harcını yoğuran, istikbalimizi şekillendiren eğitim ordusunun her bir neferine minnettarlığımı ifade ederim. Bir harf öğretene kırk yıl köle olmayı şeref sayan medeniyet ölçümüzce, her biri başımızın tacı olan öğretmenlerimizi ve öğretmen adayı gençlerimizi sonsuz saygı ve sevgiyle selamlar, başta şehit öğretmenlerimiz olmak üzere ebediyete irtihal etmiş bütün öğretmenlerimize Allah'tan rahmet dilerim."