Törene, merhumun kızları Yurdanur Dulda ile Ayşenur Dulda'nın yanı sıra, Spor Genel Müdür Yardımcısı Murat Kocakaya, TAF Başkanı Fatih Çintimar, çeşitli federasyonların yetkilileri, eski milli atletler, genç sporcular ve çok sayıda kişi katıldı.
Törende konuşan Spor Genel Müdür Yardımcısı Murat Kocakaya, kederli bir günde toplandıklarını belirterek, "Erdoğan ağabey azmin göstergesidir. Atatürk Koşusu'nda bugüne kadar gelişi de bir azimdir. Kendisini minnetle anıyoruz. Türk spor camiasına ve ailesine başsağlığı diliyorum." dedi.
Türkiye Atletizm Federasyonu (TAF) Başkanı Fatih Çintimar da burada yaptığı konuşmada, Erdoğan Dulda'nın yetimhanede anne ve baba görmeden büyüdüğüne dikkati çekerek, "Erdoğan Dulda ağabeyimiz sevdiği bir işle hayatını teslim etti. İnsanlar şampiyon olmadan da gönüllerin şampiyonu olabiliyormuş. Bunun en büyük örneğidir. 'Ben her yarışın sonunda gelirim ama herkesten çok alkışı alırım.' derdi. Herkesin alkışını ve duasını aldı." ifadelerini kullandı.
Merhumun kızlarından Ayşenur Dulda, babasının Cumhuriyetin ilk yıllarında dünyaya geldiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Cumhuriyet çocuğuydu. Cumhuriyetin tüm kazanımlarına, tüm birikimlerine şahit olmuştu. Cumhuriyet yavaş yavaş ilerledikçe, gelişen her şeyi içinde yaşamıştı. Cumhuriyete ve Atatürk ilkelerine bağlıydı. Atatürk ile tanışmış ve ona göre hayatını devam ettirmişti. 'Atatürk yolunda Fizan'a koşarım.' demişti. Atatürk yolunda Fizan'a koştu. 'Son nefesime kadar koşacağım.' dedi ve dediğini yaptı."
Bu arada, Büyük Atatürk Koşusu'na 66 kez katılan ve bu alanda rekoru elinde bulunduran Altan Türkeri de tabutun başında gözyaşlarına hakim olamadı.
Törenin ardından Erdoğan Dulda'nın cenazesi Cebeci Asri Mezarlığı'ndaki İsmet Oğultürk Camisi'ne götürüldü. Dulda'nın naaşı, öğleğin kılınacak cenaze namazının ardından burada toprağa verilecek.
ANITKABİR ÖNÜNDE RAHATSIZLANDI
Erdoğan Dulda, Mustafa Kemal Atatürk'ün Ankara'ya gelişinin 99. yılı etkinlikleri kapsamında düzenlenen Büyük Atatürk Koşusu'na 47. kez katılmıştı.
Eski master milli atlet, Anıtkabir önünde rahatsızlanarak hastaneye kaldırılmış ancak tüm müdahelelere rağmen kurtarılamamıştı.
