Teknik direktör Abdullah Avcı, Kerem Aktürkoğlu'nun 2 yıl önce Başakşehir'de yaşadıklarıyla ilgili söylediklerine yanıt verdi.
Rafine TV'ye konuşan Avcı, "Onun bu günlerde olması bizi mutlu ediyor. Mustafa Sarıgül vardı benim ekibimden. O zaman bizim altyapı teknik sorumlusuydu. 'Hocam bir tane kenar oyuncusu var, potansiyelli bir oyuncu' dedi, altyapıya çağırdık. Potansiyali antrenmanda gördük. O zamanlar İzmit tarafında oturuyorlardı. Kerem'i profesyonel yaptım. İlk ben yaptım. Kulübün karşısında devlet okulu vardı, oraya yazdırdık. Okula gittim, kaydını yaptırdık. Babasına dedim ki, 'Karışma, biz yatırım yapacağız.' " dedi.
Sözlerine devam eden tecrübeli çalıştırıcı, "Altyapıdan a kadroya çıkıp antrenmanlara başladı. Onun oynadığı yerde Robinho, Elia, Arda Turan... Burada 16 yaşında pozisyon alma şansın yok. Sonra kulüpte bir takım problemleri oldu. Ben Beşiktaş'tayken Erzincan'la bir kupa maçında karşılaştık. Vodafone Park'a geldiler, 'Ne olmuş buna? Uçuyor. Beşiktaş'a alalım.' dedim. Biz onu güzel hikayelerle anıyoruz, başarılarıyla mutlu oluyoruz. Umarım daha iyi şeyler yaparak devam eder." şeklinde konuştu.
KEREM AKTÜRKOĞLU NE DEMİŞTİ? | "Çok büyük bir hiyerarşi vardı. Askerlikteki rütbecilik dönemleri vardı bana göre. Yani ‘sen şusun, ben buyum, sen haddini bileceksin. Ve sesini ne olursa olsun çıkarmayacaksın.’ Ben de yapı gereği küçük de olsam bana haksızlık yapılıyor ise susamam. Karşı çıkarım ya da tatlı dille kendimi ifade etmeye çalışırım. O zamanlar belki böyle bir şey görmedikleri için bana karşı keskin bir tavır vardı futbolculardan. Bu beni gerçekten sindirdi. O zaman “Allahım ne olur bugün ayağıma top değmesin. Değerse kaybedeceğim. Sakatlayacaklar, kötü davranacaklar ve ben idmanı top değmeden geçeyim” diye diye 1 yılı bitirdim Başakşehir’de."
"Bu konuyu hiç konuşmadım. Çünkü yaşadıklarımı unutmak istedim. Belki ağır olabilir ama ben 4 yılımın çalındığını düşünüyorum. 16 yaşında Başakşehir’e o imzayı çok büyük hayaller, hedeflerle atmıştım. Bana, aileme söylenilenleri duyduğumuzda hepimiz ‘Tamam artık bu iş bitti’ dedik! Farklı yerlere geleceğime inandık. U17 takımında oynadım. 2. olduk ve finallerde kaybettik. Bir sene böyle geçti. Türkiye Şampiyonası sonrasında profesyonel sözleşmeye imza attım. Abdullah Avcı teknik direktördü. Çok büyük hayaller vardı. A Takıma gittik. Tabii ilk defa o seviyeye çıktım. Beklediğim gibi değildi. Sadece futbol anlamında değil. Şu anda bence yoktur o durum."
"16-17 yaşında bir futbolcu kafa yapısı ile idmana çıkıyor. Ve bu sizin büyük işler başarmasını beklediğiniz bir çocuk. Bu futbolcuya, çocuğa siz nasıl davranırsınız! İngiltere’de Phil Foden kaç yaşında sahaya çıktı da oynadı! Foden’a, A takımdan bir büyüğü ‘Sen bu topu niye kaybediyorsun’ diye bağırıp üzerindeki kendi yeleğini yırtacak, duvarı yumruklayacak, top kaybettin diye sana küfredecek, senin yanına gelip tehdit edecek. Bu mümkün mü? Burada mümkün. İsim vermek bana yakışmaz. Çünkü futbolu bırakanlar var, hala devam edenler de var. Onlar futbolda olmaması gereken insanlar. Şu anda Türk futbolunda Arda Güler’e, Emirhan’a, gençlerimize nasıl davranılıyorsa, pamuklara sarmamız lazım. Çünkü onlar bir değer. Belki 10-15 hatta 20 yıl bizi Avrupa’da temsil edebilecek isimler."