Yeni sezon öncesinde hazırlıklarını sürdüren Beşiktaş, kamp için önceki gün Almanya'ya gitti.
Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, Sözcü'ye yaptığı açıklamalarda transfer çalışmaları ve yeni sezona değindi.
Çebi, siyah-beyazlı takımın transfer gündemiyle ilgili, "Sokakta bilinen, TV'de seyrettiğimiz büyük futbolcular var. Gidip onları almak başarı değil. Biz ocak ayında Şenol Hoca'nın, Amir, Onur, Aboubakar'ın gelmesiyle 2-3 transferle işi bitirmemizi sağlayacak konuma geldik. Transferler ne kadar gizli yapılırsa o kadar faydalı oluyor. İyi transferler yapmaya çalışıyoruz, yıldız falan 8-10 milyon Euro maaşla, bizde öyle yok." dedi.
Yeni sezonda şampiyonluk için hazır olduklarını söyleyen Çebi, "Biz geçen sene şampiyonluğu nasıl kaybettik diye sorun; Mert kaleye 3 ay geç kaldı, Ghezzal'in hiç olmadığı bir sezon yaşadık. Josef Ankaragücü maçında sakatlandı. Bu üç oyuncu oynasaydı biz açık ara şampiyonduk! Aboubakar'ı gittik Weghorst'tan gelen parayla aldık. Beşiktaş taraftarı rahat olsun. Aboubakar önceki dönemde sakat olduğu için oynamadı. Hatta ben onu zorladığım için Sivas'ta sahaya çıktı. Aboubakar'dan ben memnunum daha iyi olacak. Bana göre bu sezon şampiyonluk şansımız yüzde 99. Daha hazırız, daha aile havası oluştu." açıklamasında bulundu.
Şenoş Güneş'in ekibine yardımcı antrenör olarak katılan takımın eski golcüsü Burak Yılmaz'la ilgili ise Ahmet Nur Çebi şunları söyledi, "Burak Yılmaz, özünde Beşiktaşlı olan kardeşimiz. Benim o gün gönül koyduğum, kendimi hala haklı görüyorum ama o defterleri kapattık, öpüştük. Aldığı bir-iki penaltı desek de bu bir espri. Alınmasın o da bizim çocuğumuz. Bize daha fazlasını verdiği için. Geçmişle hesabımızı kapattık. Türk futbolu milli takıma hoca arıyor ya belki Burak olacak. O da bizden olsun biz hazırlıyoruz onu."
Ahmet Nur Çebi, Real Madrid'e transfer olan Arda Güler'le ve genç futbolcuların Avrupa'ya gitmesiyle ilgili, "Arda Güler çok iyi çocuk. Türk vatandaşı olarak gurur duyduk. Biz de geçen sene üç gencimizi verdik. Açık konuşalım aileleri ve menajerleri bu çocukları para makinesi olarak görüyorlar. Emirhan'a o kadar ‘Gitme' dedim, ailesini zapt edemedik, menajerini durduramadık. Çocuklar karşıma çıkıyorlar, ‘Başkanım annem, babam, menajerim bilir. Biz bilmeyiz' diyorlar. Oğlum nasıl bilmezsin! Pasını, şutunu bilerek atıyorsan bunu da bilirsin. Gitmek isteyeni durduramıyorsunuz. Böyle de bakmak lazım." değerlendirmesinde bulundu.