Sabah gazetesinin Instagram hesabındaki canlı yayına katılan Arda şu ifadeleri kullandı: Atletico Madrid ile Barcelona'nın stadında şampiyonluk yaşamak çok güzel bir duyguydu, ben hala öyle bir başarının tekrarlanacağını düşünmüyorum. Kardeşim felan stad da buz gibiydi. Onu hiç unutmam.
Kariyerimde bir düşüş başladığı zaman patır patır dökülen insanları gördüm. Bütün insanların gerçek yüzlerini görmüş oldum. Çoğu kişi benim düşmemi, gerilememi beklemişler.
Benim kariyerimin aynısını yaşamış insanların burnundan kıl alabiliyor musun? Ama bana her şeyi yaptılar, çok üzerime geldiler. Ben bunları yaparken beni eleştirenlerin çoğu o zaman 10 yaşındaydı. Ama şimdi ellerine telefon alıp, beni eleştirebiliyorlar.
Hata yaptığın zaman da dostunun yanında olmak, ona doğruyu gösterebilmek. Hata yaptı, hadi bırakıp gidelim. O Arda'ya ne oldu? Arda'ya bir şey olmadı ki. Magazin ve spor muhabirleriyle otururum. Her gün iftardan sonra en çok başımın ağrıdığı saatlerde birilerine ulaşmaya çalışıyorum. Belki bu yayını uzakta görev yapıp izleyenler mutlu oluyordur diye yapıyorum.
Hayatı boyunca Camp Nou'ya akredite olamayanlar, "Arda, Barcelona'nın fiyasko transferi diyor.
İspanya'da çıkan Arda Turan kitabında "Top kristal küre olsaydı, Arda onu kırmadan oynardı" cümlesi vardı. "Ronaldo ve Messi gibi oyuncular senede 50 gol atıyor. Bazı oyuncular da bir gülümsemeyle stada 50 bin kişiyi getirebilir.
Ben estetik yanını sahaya yansıtabiliyorum. Seyirciyi heyecanlandıracak hareketler yapıyordum. Oyunun güzel bir enstantenesiyim. Oyunun eğlendiren tarafındayım. O cümleyi okuduğumda çok etkilenmiştim. O kitap çıktığında o kitabı anlatmaya ve göstermeye bile utandım. Kafasız Arda(!), kitabı herkese dağıt.
Daha ortaokuldayım. Sabah 6'da kalkıyorum. Biraz ders çalışıp okula gidiyordum. 1.30'a antrenmana gidiyordum. Oradan da sabah 5 akşam 18.00. Bugün hangi 13 yaşındaki bir çocuk böyle yapıyor. Bazen metroya gelirken, bekliyordum. Ya kaçak binecektim ya da köfte yiyecektim. Hayatta her şeyi çalışarak kazandım. Paylaşmak, attırmak daha güzel. Pastayı mı yemeği mi sevirsin?
Gazetecilerin de kendini geliştirmesi lazım. Yorum yaparken daha dikkatli olmalılar. Şimdi milli oyuncumuz bir Avrupa takımında 18'e girerken 'Kadroda diye' haberler yapılıyor. Ben Neymar'ın yedeğiyken "Arda'ya şok yine yedek kaldı" haberleri çıkıyordu. Algı çok önemli.
Kendi çevreme karşı çok mütevaziyim. Michael Jordan'ı izledikten sonra kafa karışıyor. Adam seni ekranda görüyor. O sanıyor ki, onunla konuşuyorsun. Necati Ağabey'in bir sözü var. Mikrofona konuşurken sen sadece kameraya değil milyonlarca eve konuşuyorsun. Kaşlarını çattığında milyonlarca insan onlara kaşını çatıyorsun zannediyor. Halbuki hayır. Orada muhabire veya başka birine kızıyorsundur.
Arda 3 günde bir Türkiye'ye geliyor diye haber yazıyorlar, sanki öyle bir imkan varmış gibi. Öyle haber yapıyorlar. Arda burada geziyor, tabi oynayamaz.
Bir Galatasaray taraftarıyım ve Galatasaray'ı çok seviyorum. Tabii ki Galatasaray'da oynamak isterim. Ancak bir takıma yamanmak istemiyorum. Öyle bir derdim yok. 3 sene daha futbol oynamak istiyorum. Galatasaray sorularına saygımdan cevap veriyorum.
Her gün Galatasaray'ı konuşmak, insanları irrite etmek, tekrar tekrar konuşmaya gerek yok. Eski Ali Sami Yen'in kazan dairesinde otursaydın, yeni statta maça çıksaydın... Hangi fedekarlıktan bahsedeyim. Galatasaray konusunu artık gerçekten konuşmak istemiyorum.
Galatasaray ile ilgili ne olacaksa hayırlısı olsun. Bu arada başkanımız rahatsızlık geçirmiş. Camiamızın başkanıdır. Tam rahatsızlığını bilmiyorum. Allah dermansız dert vermesin. Acil şifalar versin.