ÖMER ÜRÜNDÜL: MICHALAK'I HATIRLAYINCA | Dün geceki kritik karşılaşmada yüksek tempolu, temaslı bir 90 dakika izledik. İki takım da yüksek konsantrasyonla alan daraltıyor, toplu hücum, toplu savunma yapmaya çalışıyordu. Tabi bu tip taktiksel kontrollü bir oyunda pozisyon zenginliği beklenemezdi. Ama maçın genel görüntüsü günümüz futbolunun istediği ilkelere uygundu.
İkinci yarıda son 10 dakikaya kadar Beşiktaş gole biraz daha yakın taraftı. 60'ıncı dakikada da en önemli pozisyon yakalandı. Aynı pozisyonda Batshuayi'nin şutunu Sehic kurtardı, devamında Ghezzal önce ayakla sonra da kafa ile üst üste iki kez topu direğe nişanladı. Korakor oyun devam ediyordu. Konyaspor'un başarılı teknik adamı İlhan Palut dün belki de heyecandan olacak ki kenar yönetiminde hatalıydı.
Beşiktaş'ta Umut Meraş'ın hem maç eksiği var hem maske ile oynuyor hem de ters ayakla sağ bekte... Önemli kanat forvet Serdar Gürler'in yokluğunda benzer yapıda Michalak var. Ama Palut, Michalak'ı 80 dakika, enerjik Rıdvan'a esir etti. Bu arada çok önceden Endri Çekiçi ve Ahmed Hassan'ı oyuna almalıydı. Son 10 dakikada bu değişikliği yaptı; Michalak da sola geçti ve altın değerindeki golün hazırlayıcısı oldu. (Sabah)
GÜNTEKİN ONAY: BEŞİKTAŞ DEPLASMANDA YİNE KAYIP | Beşiktaş, Konyaspor karşısında oyun üstünlüğünü ele geçirse de pozisyon zenginliğinden uzak bir 45 dakika oynadı. Sadece Batshuayi ve Oğuzhan ile gole yaklaşan siyah beyazlılar, Konyaspor savunmasını ısrarla merkezden delmeye çalıştı. Rosier’nin yokluğunda sağ kanadı etkin kullanamayan Beşiktaş’ta Larin’in de takımdan kopuk görüntüsü ofansif performansı olumsuz etkiledi.
Konyaspor gibi güçlü ve organize bir ekip karşısında kalesinde tehlike yaşamayan Beşiktaş, ikinci yarıda da ev sahibine oranla oyunun kontrolünü elinde tutmaya devam etti. Josef, Ghezzal ve Güven ile yakaladığı fırsatları değerlendiremeyen siyah beyazlılar kaleci Sehic ve direği geçemedi.
Dün ilginç olan, Konyasporun defansif bir oyun mantalitesiyle sahada yer almasıydı. Liderin en yakın takipçisi yeşil beyazlı ekip kazansa puan farkını 7’ye indireceği bir haftada skoru 0-0’a kitlemek isteyen bir anlayışla 90 dakikayı geçirdi. Genel anlamda takım savunmasını iyi yapan Konyaspor, son 10 dakikalık bölümde hücumda daha fazla görünürken yeşil beyazlılar, Michalak’ın içeriye çevirdiği topta kaleci Ersin’in çeldiği ve kısa düşen bir top sonrasında Ahmet Hassan ile 90’da öne geçti. (Hürriyet)
ALİ GÜLTİKEN: BERABERE BİTSE YAZIK OLURDU | Marifet iltifata tabidir cümlesini önce bir Konyaspor adına söyleyelim. Beşiktaş gibi bir takımı 90 dakika boyunca oyundan hiç kopmadan baskı altına almaya çalışmak kolay değil. Konyaspor maç içerisinde ortaya koyduğu performansla tesadüfen ligin ikincilik pozisyonunda olmadığının altını bir kez daha çizdi. Maçı kazanma adına çok zorladı. Fakat pozisyon zenginliğine baktığımızda Beşiktaş'ın Konyaspor'a göre çok daha fazla net pozisyonu var. Oğuzhan'ın, Batshuayi'nin, Ghezzal'ın kaçırdıkları... Ama top çizgiyi geçmeyince kadere razı olmaktan başka bir şey elden gelmiyor.
Aslında oyun olarak çok güzel maç oldu. Birbirini zorlayan, herkesin birbirinin ensesinde dolaştığı, etkili ayaklara önlem almaya çalıştığı bir maç izledik. Özellikle Ghezzal'a, Josef'e, Larin'e karşı alınan bire bir önlemler de Konyaspor adına karşılığını buldu.
Bu maçın beraberlikle bitmesi iki tarafı da mutlu etmezdi. Konyaspor'un kazanması onlar adına yeni bir heyecan dalgasına da yol açtı. Beşiktaş kazanabilseydi sezonun ikinci yarısına yeniden "acaba zirveye doğru daha fazla yaklaşabilir miyiz?" heyecanını da beraberinde getirecekti. Ama son dakikalarda gelen gol, ilk yarının bitimi ile birlikte bu heyecanı da Konya'da bıraktı.Beşiktaş'ın son üç maçta aldığı 7 puan, siyah-beyazlıları Konya'ya motive getirmişti. Sahadaki oyun da bunu inkâr etmedi. Ama özellikle böyle dönüş yapmaya çalıştığınız dönemlerde bu tür kazalara yer yok. (Sabah)
CEM DİZDAR: HATA KOLLAMA OYUNU | İlk 15 dakika içinde Beşiktaş'ın Pjanic'in arkadan hazırlayıp önde Oğuzhan'ın örgütlediği oyunlar sonuçlanmadıkça lig ikincisi Konya bir süre sonra durumu oyun olarak eşitledi. Ancak onlar da ilk 20 dakikada ülkenin 'hakeme itiraz'dan sonraki en büyük hastalığı olan orta yapma krizine tutulunca etkisiz kaldılar. Bu dakikaya kadar sekiz isabetsiz orta yaptılar. Devamında benzer biçimde devam eden karşılaşma bir tür karşılıklı 'hata kollama' oyununa döndü.
Orta yapma sayısını azaltan Beşiktaş önde baskıyı da artırdığı anlarda hücumda çoğunluğu sağladıysa da beklenen etkiyi yaratamadı. Ta ki, 60'taki en arkadan başlayan kombine hücuma kadar. Üst üste gol olabilecek üç pozisyonu kullanamadılar. Akabinde Beşiktaş'ta önemli iki değişiklik oldu. İki gedikli iki gençle değişti.
Onlardan biri, Güven 73'te ciddi bir zorlamanın aktörlerindendi. Ne var ki yine Beşiktaş sahnesinde tahmin edilebileceği gibi Vida vardı! Gitti, halledemedi ve Konya golü buldu! Dengeli bir maçtı ve ligi şimdiye kadar yüklenen Konya öyle ya da böyle maçı kazanmayı bildi. Düzenini ve temkinini koruyan Konya yoluna devam ediyor. (Fanatik)
ATİLLA GÖKÇE: PALUT KAZANDI | Beşiktaş son hafta en zor deplasmanda kaybettiği maçla tatile çıktı. İlhan Palut’un Michalak hamlesiyle maçı kazandığına tanık olduk. Önder Karaveli ise dün emanete toz kondurmamak için her şeyi denedi, olmadı. Oyunun sahibi Beşiktaş’tı. Maçın sahibi Konyaspor oldu. Beşiktaşlı futbolcular rakiplerinden daha çok topla oynadılar. (46/54)… Daha çok isabetli şut attılar (4/6)… Özellikle ilk yarıda geçen sezon da dahil olmak üzere en iyi oyunlardan birini sergiledi siyah-beyazlılar… Alıştıkları set oyununu, savunmayı da ileri çıkararak ortadan ataklarla uyguladılar…
Bu maçı İlhan Palut kazandı… Beşiktaş’ın maç içinde dakikalar ilerledikçe yorulmasını fırsat olarak değerlendirip akıllı hamleleriyle uzatma dakikalarına kadar galibiyeti kovaladı. Önder Karaveli üzülmesin. Çok da iyi bir durumda almadığı Beşiktaş’ı ayakta tutmaya çalışıyor. Asıl sonuçları ikinci yarıda göreceğiz. Beşiktaş kötü oynamadı. Başarılı kaleci Sehic’i aşamadılar. Sonradan giren Güven ve Can da etkisizdiler. (Milliyet)
ALİ ECE: YETMEDİ! | Şüphesiz sezonun ilk yarısında beklentilerin en çok üstüne çıkan takım İlhan Palut yönetimindeki Konyaspor. Bu açıdan performanslara bakınca Önder Karaveli teknik direktör olarak maç hazırlığı ve maç başlangıcında üstüne düşeni yaptı diyebiliriz. İlk 45’te her iki takımın da gol beklentisi 1’in altında kaldı, iki takım adeta birbirini kafes dövüşü maçının ilk bölümlerindeki gibi tarttı.
Formunun zirvesindeki Serdar Gürler Konyaspor için ne kadar önemli bir eksikse, Rosier de sadece defansif güç açısından değil ofansif açıdan da Beşiktaş için o kadar önemli bir eksikti. Bu Önder hocanın değil kadro mühendisliğindeki hatanın sonucu: Kadroda tek doğal sağ bek Rosier ve Arsenal maçındaki İsmail Köybaşı ve bu sezonki Nsakala’dan sonra Beşiktaş tarihinde ilk 11’de üçüncü kez sağ bek mevkisinde bir solak sol bek oynadı. Yakın zamanda burnu kırıldığı için maskeyle oynamak zorunda kalan Umut Meraş, bir solak en fazla ne kadar sağ bek oynayabilirse o kadar oynadı, mücadele etti. (Fanatik)
DENİZ ÇOBAN: KALKAVAN'IN KART HATALARI! | Dün akşamki maçın hakemi Mete Kalkavan maçın sonucunu etkileyecek önemli bir hataya imza atmadı. Maçı kazananı ya da kaybedeni belirleyecek kararlar vermedi. Atmosferi yüksek maçta kontrolü elinde bulundurdu. Fakat maç süresince faul ve kart hataları yaptı.
3’de Soner, Pjanic’in bileğine bastı. Beşiktaşlılar kart beklerken Kalkavan kartına başvurmadı. Kalkavan’ın yorumu bence doğruydu. Soner, bilinçli olarak değil kazara rakibine basmıştı. 24’de Beşiktaşlılar, Ghezzal yerde kalınca penaltı beklediler. Pozisyon hem ceza sahası dışındaydı hem de Guilherme’nin faulü gerektirecek bir müdahalesi yoktu. (Fanatik)