Ali Ece - Fanatik | Öncelikle bu kadar kısa çalışma süresinde idealindeki oyun felsefesi ve dizilişini kendi kurmadığı kadroya benimseten Valerien Ismael hocayı tebrik etmek gerek. Trabzon deplasmanı her zaman zordur, bu yüksek puan farklı şampiyonluk için gün sayan, 21 maçtır iç sahada yenilmeyen bu Trabzonspor’a karşı Trabzon’da bu oyun üstünlüğü kurmak büyük takdiri hak ediyor.
İşin aslı Beşiktaş’ta Valerien Ismael’e 20 milyon Euro'luk bir transfer bütçesi verilse idealindeki bu 3-4-3 formasyonunda sadece sahanın yıldızı Ghezzal, Josef, Rıdvan ve goldeki yüzde 50’lik hata payına rağmen Ersin’i ilk 11’de sahaya sürerdi. Goldeki diğer yüzde 50’lik hata payına sahip olan Vida aslında o Cornelius karşısındaki pozisyon ve zamanlama hatasına kadar gayet iyi oynuyordu. Welinton da fena değildi, Montero’nun da en kötü maçı değildi.
Cemal Ersen - Milliyet | Sıra dışı bir sezon yaşıyoruz. Trabzonspor’un açık ara önde götürdüğü ve şampiyonluğunu ilan etmesi için geri sayıma geçtiği bir lig. Kent, haftalar öncesinden zaferi kutmamaya başlamış ve parmak hesabı ile mutlu sona ulaşacağı günleri yazıyor defterine.Ne muhteşem bir maç önü idi. Trabzonspor’un efsane hocaları Ahmet Suat Özyazıcı, Özkan Sümer ve aralarında olası şampiyonluğa adını yazdıracak meslektaşları Abdullah Avcı’nın portleri. Tüyleri diken diken eden bir tablo idi.
Güntekin Onay - Hürriyet | Beşiktaş, üstün oynadığı maçta küçük ayrıntılar yüzünden galibiyeti kaçırdı. Valerien İsmael yönetimindeki Beşiktaş’ın ilk maçındaki tercihleri ve oyun mantalitesi merakla bekleniyordu. 3-4-3 düzeninde sahanın her bölgesinde çoğalan, rakibe agresif baskı yapan ve direkt rakip kaleyi düşünüp hızlı oynayan siyah beyazlı oyuncular, Fransız teknik adamın taleplerini daha ilk maçtan büyük ölçüde yerine getirdi.
bir savunmayla kalesini savundu. Trabzonspor’un hücumda etkisiz kalmasının nedeni Beşiktaş’ın yaptığı baskının dışında Nwakaeme, djanniny ve Visca’nın kötü günlerinde olmasıydı. Siopis’in olağanüstü çabası, dorukhan’ın savaşçılığı ve takım savunmasıyla yenik duruma düşmeyen lider, hemen hemen hiç pozisyon üretmeden bir kaleci hatasıyla golü buldu.
Ya gerçekler? Futbolda işler farklı. Hele rehavete kapılır isen tamamen değişir her şey. Dün gece Beşiktaş’ın yeni hocası ve ön görülmesi güç planları ile karşılaştı Trabzonspor. Üst düzey bir mücadele vardı. Pozisyon derseniz, akılda kalan, Djaniny’nin altı pas içinde ayağının kayıp kaleye vuramadığı top ve Vida’nın kafa vuruşunda Uğurcan’ın kritik müdahalesi idi. İkinci yarının uzatma dakikalarında direkten dönen o top.
İskender Günen - Sabah | Muhteşem bir atmosfer... Etkilenmemek mümkün değil. Trabzonspor 11'inde hücum ağırlıklı oyuncular fazlaydı. Beşiktaş ise yeni bir teknik adam ve yeni bir oyun anlayışı ile sahadaydı. Maçın başlamasıyla birlikte Beşiktaş'ın önde yaptığı pres, kaptığı toplar ve öne çabuk oynamaya çalışan bir yapı içerisinde olduğunu gördük.
Trabzonspor'da böyle bir oyun anlayışı karşısında sorunlar öne çıktı. Bunda en büyük etken orta alan yetersizliği. Önde hücum ağırlıklı oyuncularınız varsa rakip alanda daha fazla kalmanız gerekmekte. Fakat önde çabuk top kayıpları olduğundan geri dönüşlerde de zaaflar ortaya çıktı ve Beşiktaş rahatlıkla hücum girişimlerinde bulundu. Orta alanda Siopis, tek başına maç süresince büyük bir mücadele gösterdi ve takımını ayakta tutmaya çalıştı. İkinci yarı Cornelius'un oyuna girmesinden sonra Ersin'in yaptığı hatadan kaynaklı gelen golden sonra beklentilerin uzağında bir Trabzonspor vardı. Bir türlü organize olamadılar. Kopuk kopuk oynamaya çalıştılar.
Serdar Ali Çelikler - Habertürk | Şampiyon Trabzonspor'un alışılagelmiş pas futboluna dayalı 4-3-3'üne karşı, Valerien Ismael'in önde baskı isteyen 3-4-3'ü ne yapacaktı? Maçın sorusu buydu. Beşiktaş, beklentimin çok ötesinde yoğun ve baskılı oynadı. Önde basmaya çalıştılar. Sağ kenar Rossier ve sol kenar Rıdvan ellerinden geleni yapsalar da bilhassa hücuma etkili katkı yapamıyorlardı. Josef ve Can, gittili geldili oyunda mücadele koyuyorlar, savunma 3'lüsü de ağır oyuncular olmalarına karşın öne çıkıyorlardı. Muazzam bir Ghezzal vardı sahada ve Beşiktaş'ın akıl ile ilgili her noktasında izi bulunuyordu. İlk devre sert ve mücadele dozu ile geçerken Abdülkadir Ömür'ün adeta Messi pasını kontrol etmesine rağmen filelere gönderemeyen Djaniny etkili tek pozisyonu harcayan isim oldu.
Trabzon tempoya pasla karşılık veremedi. Visca yine bir büyük maçta yoktu. Beşiktaş net pozisyon bulamasa da bir sürü karambol topta kötü şutlarla skoru bulamadılar. 4 Avrupa maçı artı totalde 6 büyük maç toplamda 10 zorluk derecesi yüksek maçta da iyi futbol oynayamadı Trabzonspor. Beşiktaş ise Ismael ile yeni bir sürece girdi. Beşiktaş taraftarının kendisini seveceğini düşünüyorum. Lakin ona uygun en az 5 oyuncu alınması lazım. Top artık Beşiktaş yönetiminde.
Beşiktaş ilk 30 haftada ligde 51 gol beklentisi yaratmış, fakat rakip kaleleri 44 kez havalandırabilmiş. Dün de birkaç net pozisyonun yanı sıra, bir de penaltı kaçırdı siyah beyazlılar. Beşiktaş’ın Belçikalı santrforu Michy Batshuayi’nin kariyerine saygı duyuyorum ama Süper Lig’de bugüne kadar gösterdiği performans bana maalesef Daniel Güiza’yı anımsatıyor. Güiza’nın da Süper Lig istatistikleri hiç fena değildi, ama o kadar çok basit gol kaçırırdı ki, hep büyük bir özgüven sorunu varmış hissiyatı verirdi izleyenlere. Sanki Tanrı, Güiza’yı kaçıranlar için Batshuayi’yi göndermiş gibi Süper Lig’e!
Uğur Meleke - Hürriyet | Valerien Ismael’in son 1000 günde sahaya çıktığı 125 maçın tamamında takımlarını 3-4-3 oynattığını biliyorduk. Abdullah Avcı da biliyordu muhtemelen dün karşısına 3-4-3 dizilen bir Beşiktaş çıkacağını. Ancak dün Ismael bence bir önemli detayda fark yarattı: Sol açık Alex Teixeira ve sağ açık Rachid Ghezzal’i santrfor arkası iki 10 numara gibi kullandı. Böylece Beşiktaş merkezde iki değil, dört kişi gibi mücadele etti. Josef de Souza-Can Bozdoğan-Alex Teixeire-Rachid Ghezzal dörtlüsü özellikle ilk bir saatte orta sahada Siopis-Bakasetas-Abdülkadir Ömür’e üstünlük kurdular. Bu da Beşiktaş’ın dünkü umut veren oyununun anahtarıydı bence.
Ömer Üründül - Sabah |Ligimizde hiç alışık olmadığımız çok yüksek tempolu, kıran kırana ikili mücadelelerin yaşandığı bir ilk 45 dakika izledik. Beşiktaş, oyuna 10 dakika süren çılgın bir başlangıç yaptı. Sonra Trabzonspor dengeledi. Seyir zevkini yükselten bir diğer unsur da iki takımın kazandığı toplarda çabuk, dikine hücuma çıkmayı düşünmeleriydi. Oyun sürekli sahanın bütününe yayılıyordu.
Beşiktaş'ın bu kadar kısa sürede dün geceki kondisyona ulaşması mümkün değil. Ama İsmael nasıl bir motivasyon sağladıysa futbolcuların hepsi sınırsız enerjilerini sahaya yansıttılar. İki kanat oyuncusu Rosier ve Rıdvan çok iyi oynadılar. Ghezzal da... Yenen gol dışında üçlü defans beklenenden daha iyiydi.
Mehmet Demirkol - Fanatik | Beşiktaş Trabzonspor’un yapmak istediği ön alan baskısıyla başladı. Direkt kaleye gitmek istediler ama bazen bu hız ve çabukluk çabası aceleye dönüştü. Buna Batshuayi’nin hem ilk kontrolde hem de şut kalitesindeki sorun eklenince, istediklerini alamadılar. Olumlu olan Rıdvan ve Rosier’in hücumu ve orta sahayı tamamlamada doğru kaymaları yüksek dinamizmle yapabilmeleri oldu. 3 stoper de onlara yakın durarak, iç dış koridor değişimlerini iyi yaptı. Kanat bekine ve stopere geçişler iyiydi. Özellikle Welinton parlak bir oyun oynadı. Ama önde Alex için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Bu rolde daha fazla dinamizm şart.
Mehmet Demirkol - Fanatik | Beşiktaş Trabzonspor’un yapmak istediği ön alan baskısıyla başladı. Direkt kaleye gitmek istediler ama bazen bu hız ve çabukluk çabası aceleye dönüştü. Buna Batshuayi’nin hem ilk kontrolde hem de şut kalitesindeki sorun eklenince, istediklerini alamadılar. Olumlu olan Rıdvan ve Rosier’in hücumu ve orta sahayı tamamlamada doğru kaymaları yüksek dinamizmle yapabilmeleri oldu. 3 stoper de onlara yakın durarak, iç dış koridor değişimlerini iyi yaptı. Kanat bekine ve stopere geçişler iyiydi. Özellikle Welinton parlak bir oyun oynadı. Ama önde Alex için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Bu rolde daha fazla dinamizm şart.