4 PUANI KAÇIRDIK - Ömer Üründül (Sabah) Takımın en iyisi bir gol ve bir asist yapan Cengiz ile Hakan Çalhanoğlu idi. Yeri geldikçe vurguluyorum; "Bizim ofansif açıdan en önemli oyuncumuz Cengiz" diye. Bu sezon Marsilya'da oynamaya başlayınca dün de beklediğimiz gerçek performansına çok yakındı. Bir diğer gördüğüm eksik de sol kulvardı. Kenan formsuz ve tam tipik bir kanat forvet özelliği de taşımıyor. Mert Müldür de ters ayaklı olduğundan hücuma destek veremiyor. Onun için sol kulvar çalışmadı. Ama sonuç olarak maalesef ilk maçlardaki Hollanda ve Norveç galibiyetlerinden sonra 4 puanı göz göre harcadık.
DAVETİYEYİ BİZ ÇIKARDIK - Güntekin Onay (Hürriyet) İkinci yarıda son derece düşük bir tempoda topa sahip olup oyunu kontrol eden ay yıldızlı ekibimiz, kalesinde tehdit görmediği gibi pozisyon da üretemedi. Bu tip maçlarda tek fark her zaman tehlikelidir. 3’üncü golü bulmak için yeterli tempoyu yakalamamış olmamız son dakikalara tedirgin girmemize neden oldu. Nitekim zorla Karadağ’ı puan almaya davet ettik. Onlar da geri çevirmedi. Kalitemiz daha yüksek, evimizde oynuyoruz ama ikinci yarıda 3’üncü golü düşünmek yerine yürüye yürüye pas yaparak maçı bitirmeye çalışıyoruz. 3-1’den 3-3’e gelen Letonya saçmalığından sonra dünkü 2-0’dan yakalandığımız Karadağ maçı da kendi hatalarımızdan. Şenol Hoca bu tip sınavlarda farkı açmak yerine maçı bitirmek istiyor ve benzer tablolarla karşılaşıyoruz. Dün Cengiz’in ilk yarıdaki etkili oyunu; 1 gol-asistle yıldızlaştığı maçta avuçlarımızın içindeki 3 puanı kaçırdık. Ulusal takımımızın kalitesi ve potansiyeli bu tip rakipler karşısında rahat galibiyetler izletmeli. İç sahada Letonya ve Karadağ karşısında kaybedilen 4 puan umarım pahalıya mal olmaz.
KAZA OLDU, YAZIK OLMASIN - Attila Gökçe (Milliyet) Avrupa’da şoka uğradık, tamam… Peki Dünya’da ne yapacağız? Kırık-dökük ve dağınık Haziran maceramızı mı sürdüreceğiz, yoksa lider olarak bıraktığımız grupta yine liderlik mi yapacağız? Dünya’ya dönüşün kritik sorusu bu. Hemen yanıtlayalım: Haziran’da yaşadığımız o kötü macerayı unutmak ve unutturma gayreti vardı Milli Takım’da. Futbolcular daha diri, daha istekli ve daha etkiliydiler. En önemlisi de Leicester’deki kiralık dönemini pek de iyi geçiremeyen Cengiz Ünder Marsilya’da eski kişiliğine dönmüş, hücuma adeta enerji katmaya başlamıştı. İngiltere’nin pandemi konusundaki sert kısıtlama ve engellemelerine takılan Çağlar, Ozan Kabak, Ozan Tufan ve Halil Dervişoğlu’nun bu maçta forma giyememesi, özellikle savunmada zorlanmamıza neden oldu. Şenol Güneş’in kaleci Uğurcan Çakır’ı yedeğe çekip Altay Bayındır’a görev vermesini de yadırgadık. Sanıyorum Trabzonspor’un Konferans Ligi’nde Roma karşısında farklı bir yenilgi alması, Uğurcan’ın dinlendirilmesine yol açtı. Bu karar ne kadar isabetli oldu, bilmiyorum. Bu maç, Avrupa şokunu atlatamadığımızı gösterdi. Milli Takım, iyi niyet ve iştahla iyi bir başlangıç yaptı ama kırılganlığından kurtulamadı. Elimizdeki maçı koruyamadık. Maçı kazansak, gruptaki avantajımız daha da artacaktı. Kaza oldu… Dikkat edelim de sonrası yazık olmasın!
SKORU TUTMAYI BAŞARAMIYORUZ - Ali Gültiken (Sabah) Hakan Çalhanoğlu, Yusuf Yazıcı, Cengiz Ünder, Burak Yılmaz ve Okay Yokuşlu ile iyi bir bütünlük sağladık. Oyunun büyük bir bölümünü bu sayede kontrol ettik. Maçın büyük bölümünde kalemizde pozisyon vermedik. Rakip alanda daha çok kalan, zorlayan, maçı üçüncü gole götürmeye çalışan biz olduk. Fakat üçüncü golü yapamadığımız için rakip oyunun içinde kaldı ve direncini devam ettirdi. Son dakikada yenen golü nasıl anlatırız bilmiyorum ama bizim açımızdan baktığımızda anlatması da zor, anlaması da. Letonya'dan sonra öne geçtiğimiz ikinci maçta da skoru tutamadığımız için 4 puan kaybettik. Telafi edebilir miyiz? E lbette hâlâ önümüzde bu şanslar duruyor. Fakat daldaki kuştan ziyade eldeki kuşu tercih ederdim.
EN KÖTÜ SENARYO - Oktay Derelioğlu (Takvim) BİZİM için hayal kırıklığı ile tamamlanan Euro 2020 sonrası Dünya Kupası Elemeleri'nde göstereceğimiz performans çok önemliydi. Ay-Yıldızlılar, Karadağ karşısında maça iyi başlayan, pozisyonlar bulan taraftı. Cengiz, Marsilya'daki etkili performansını Milli Takıma da taşımayı başardı ve golünü attı. Organize gelişen atakta Yusuf ile ikinci golü de bulduk. Tam, "3'ü bulup fişi çekelim" derken Karadağ farkı bire indirince bizim için kolay geçmesi beklenen maça zora döndü. İkinci yarıda da maçı koparacak pozisyonlar yakalamamıza rağmen son vuruşlarda etkili olamadık. En sonunda da korktuğumuz başımıza geldi ve duraklamalarda frikikten gelen golle sahada 2 puan bıraktık. Dün gece bizim için en kötü senaryo yaşandı dersek yanılmayız. Milli Takımımız kalite olarak daha iyi olduğu rakibine karşı son bölümde panik yaptı. Grupta Hollanda ve Norveç'e karşı alınan galibiyetlerden sonra Letonya ve Karadağ'a bırakılan puanlar bizim için hayal kırıklığı oldu.
KIRILMA! - Reha Kapsal (Fotomaç) Giren oyuncular çıkan oyuncuları arattı. Örneğin; Yusuf'un, Cengiz'in oyunun bitişine kadar sahada kalması gerekirdi. Cebelitarık maçına farklı kadroyla çıkıp onları dinlendirebilirdik Hollanda karşısında. İkisini de çıkartarak oyundan, takımın kalitesi de istediğimiz seviyenin çok altına düşmüş oldu. Son bölümde oyuncuların rakip baskısıyla beraber strese girip, gereksiz yaptıkları bireysel hatalar sonucunda da tam 'maçı kazandık üç puanla sahadan ayrılıyoruz' derken yediğimiz golle 1 puan alarak maçı bitirdik. "Milli takımımız biraz baskı yediğinde, geriye yaslanan ve telaş yapan skoru korumak amaçlı dağınık görüntüsüyle saha içinde kırılan taraf değil, aksine rakibini dirençli, güvenli ve kıran görüntüsüyle sahada duruş gösteren bir oyun oynaması gerekirdi". Buradaki en önemli fark da içgüdüsel telaşlı bir savunma değil daha sakin ve takım bütünlüğüyle hareket etmemiz lazımdı.
DERSİMİZİ EKSİK YAPIYORUZ - Gürcan Bilgiç (Sabah) Maç başladı ama stresliyiz. Cengiz Ünder 9. dakikada tabelayı 1-0'a getirince, 'Şimdi onlar düşünsün' moduna geçiyoruz ama kulağımız Norveç-Hollanda karşılaşmasında. Şenol Güneş'ten hamle bekliyoruz artık. Bir şeylerin değişmesi lazım. Kenan ve Yusuf'un yerine hamleler geldi. Lig performansında Kerem Aktürkoğlu, 'bir şeyler yapar' diyeceğimiz beklentide. Ama tempo maçı böyle bitirmekten yana. Takım sinerjisi üç puana odaklandı. Önde baskı yapıp, Karadağ'ı duran toplarla çare aramaya yönlendirdik. Son anda sırtı dönük oyuncuya faulü yaptı Alpaslan. Nefis bir vuruş geldi ve elimizdeki iki puan yine gitti. Letonya maçındaki gibi. Öne geçtik, koruyamadık. İki kazanılması gereken karşılaşmayı da böyle yaşadık. Demek ki dersimizi eksik yapıyoruz; baştan, sona...
FİYASKO - Serkan Akcan (Fanatik) Türkiye-Karadağ Perşembe EURO 2020 hezimeti sonrası Karadağ galibiyeti, ülke futbolu adına büyük bir nimetti. Hem güvenimiz gelecek hem grup liderliğimizi devam ettirip Amsterdam’a 13 puanla çıkabilirdik ama maalesef son saniyede umutlarımız kırıldı. Kanat bekleri günümüz futbolunun en önemli figürleri. Hem 3’lü de hem 4’lü de 105 metreyi domine edecek çift yönlü kanat oyuncusu büyük fark yaratabiliyor. Şenol Güneş’in EURO 2020 öncesi formasyon trendine ayak uyduramamasına sebep olan eksiklik de buydu. Sorun olduğu gibi devam ediyor. Ne yazık ki Milli Takımımız için 4’lünün dışında bir formasyon mümkün görünmüyor.
GÖRECEK GÜNLER VAR DAHA! - Cem Dizdar (Fanatik) Son Avrupa Şampiyanası'nda başımıza gelenlerin nedenini öğrenemediğimiz için başımıza gelecek olanları kavramakta da zorlanacağız. Örnek mi? Dün akşam yediğimiz gol! Cengiz’in golünde Burak’ın alan yaratan çapraz koşusu ne denli doğruysa Maruşic golü öncesi savunmanın tüm dengesini bozan Merih Demiral’ın öne hamlesi aynı oranda yanlıştı… Peki, üst seviye liglerden birinde oynayan Demiral’a bu ‘’basit hata’’yı yaptıran neydi? Bence düşünmenin temel dinamiği olan eleştiri/özeleştiri eksikliğinden… Nedenini bilemediğimiz yanlışları tekrarlarız!..