Trendyol Süper Lig'de bu sezona Fenerbahçe'de başlayan, devre arasında Vavacars Fatih Karagümrük'e kiralanan Emre Mor, Spor Arena'ya açıklamalarda bulundu.
KARAGÜMRÜK TERCİHİ | "İstanbul çok büyük, iki evim olabilir. Buraya gelmeyi seçmemin nedeni söylediğim gibi sakatlık geçirdim. O dönem özgüven eksikliği yaşadım ve bunlardan sonra konfor alanımda olmak istedim. Buraya gelmek beni daha rahat hissettirdi. Bütün sezon oynamadım ve burada tekrar oynamaya başladım. Benim için gel, oyna, iyi hisset, rahat hisset, formuna kavuştan ibaret. Ve tabii ki benimle kontağı geçtiklerinde kulübe karşı bir sevgi bağım vardı. Buraya gelip onlara yardım etmek istedim. Hepsi bu. Kazan kazan sistemi. Ben onlara onlar da bana yardım edebilir."
ŞAMPİYONLUK YARIŞI | "Süper Lig’de bu yıl masayı çevirdiğinizde işler daha heyecanlı. Alt sıralar üst sıralardan daha heyecanlı. Türk futbolunun 50 yıl öncesini bilmiyorum tabi ama Galatasaray ve Fenerbahçe’nin bu yıl yaptıkları şey biraz çılgınca. Neredeyse her maçı kazanıyolar. Yani onlar şampiyonluk için savaşıyorlar, aynı zamanda alt sıralarda da bir savaş var. Ben kendi takımına baktığımda bir an bile endişelenmiyorum. Son maçları gördüyseniz, sadece son maçlar hakkında konuşabilirim çünkü o zaman bu takımın bir parçası oldum. Çoğu oyunu kontrol ediyoruz, son maçta maalesef bir kırmızı kart aldık aksi halde 3-0 ya da 2-0 kazanacağımıza eminim çünkü kırmızı karta kadar o momentuma sahiptik. Yani küme düşme konusunda endişeli değilim. Bunu sadece buraya geldiğim ve takımın parçası olduğum için söylemiyorum, karşılaşmalarda küme düşmeye yakın diğer takımlarla aramızdaki seviye farkını görüyorum."
DORTMUND KARİYERİ | "Hayat devam ediyor ve hayat böyle bir şey. Bazıları sakatlanıyor bazıları şanslı oluyor. Benim için her şey karışıktı. Dortmund’dayken mental olarak hazır değildim. Kötü bir insan olduğumdan değil herkesle mücadele etmek istedim ama tecrübem yoktu. Gençlik yıllarımda kimse bana futbolcu olarak nasıl hareket etmem gerektiğini öğretmedi. Sonuç olarak yeteneğimle olmam gereken yerde belki de değilim. Ama şu an sadece geleceğe odaklanmış durumdayım. Kariyerimin bitmesi için önümde daha on yıl var. Kendimle gurur duyacağım bir noktaya hala ulaşabilirim."
EN SEVDİĞİ TAKIM ARKADAŞI | "Ben ve Alioski… Eğer bir adamla evlenmem gerekse Alioski ile evlenebilirim. Beraber çok iyiyiz. Onu ilk gördüğüm günden itibaren çok iyi anlaştık."
EN İYİ TEKNİK DİREKTÖR | "Hangisi daha iyiydi bilemem ama benim için, benim kariyer periyodumda Volkan. Çünkü o zamanlar taktiksel anlamda da kişilik anlamında da Volkan gibi birine ihtiyaç duyuyordum. Getirdiği her şey benim için gidebilirdi. Ama takımdaki bazı isimler farklı hocaların daha iyi olduğunu düşünebilir. Aynı zamanda Francesco’yu da çok seviyorum, Volkan’dan önce o vardı. Volkan geldi ve başarılı oldum o yüzden Volkan demeliyim."
MİLLİ TAKIM | "Daha önce de seçilmediğimde milli takımda olmam gerektiğini düşündüğüm zamanlar oldu. Herkes değişik bakış açılarına sahip. Teknik direktöre gidip iki yıl önce beni neden seçmedin diyemem. Ben seçilmem gerektiğini inanıyorum ama bu futbol. İlk 11’de başlaması gerektiğine inanan bir çok oyuncu vardır ama teknik direktör inanmaz. Kim haklı kim haksız? Bir çok insanın milli takıma dönmeyi hak ettiğine inanıyorum. Aynı zamanda sakatlık yaşadığım bir zamanda çağrıldım. Tabii ki milli takımda olmayı çok istiyorum. Bu Karagümrük’e gelme nedenlerimden de biri. Milli takımda oynayabilmek tek hedefim. Belki olmayacak ama futbolda bir hedefiniz olması lazım eğer olmazsa hiçbir şeyin peşine düşmezsiniz."