Fenerbahçe'nin Faslı yıldızı Youssef En-Nesyri, TV100'e açıklamalarda bulundu.
"La Liga’da 10 sene geçirdim. Orada oynanan her maç zor. Türkiye’de çok iyi diyebileceğimiz 3-4 takım var. Bu takımlar, tüm maçlarını kazanabilecek güçte takımlar. Bazı takımlar sıralamada iyi bir yerde olmasalar da evlerinde oynadıkları maçlarda çok iyi bir oyun sergileyebiliyorlar. Temel fark olarak bunu söyleyebilirim."
"İyi çalışıyoruz, konsantrasyonumuz yüksek. Taraftarı mutlu edebilmek ve maçları kazanmak için saha içinde her şeyimizi vereceğiz. Hiçbir zaman pes etmeden yolumuza devam edeceğiz. Rakibimiz de puan kaybedecektir. Önemli olan kendi maçlarımıza odaklanıp kazanmak. İnşallah sezonu şampiyon olarak bitireceğiz."
"Şimdiden bir şey söylemek mümkün değil. Her takım şampiyonluk için savaşabilir. Şu an bakınca evet, bu iki takım arasında geçiyor gibi görünüyor. Ama aşağıdan bir takımın gelip gelemeyeceğini bilemezsiniz. Zirveye ne kadar yaklaşırsa, sonraki maçlarında daha çok savaşır. Bizim yapmamız gereken, savaşmak ve kendi maçlarımızı kazanmak. Biz de bunu yapacağız ve inanıyoruz ki Galatasaray’ı yakalayacağız."
"Diğer liglerle kıyasladığımda hakem performanslarında bir fark olduğunu düşünüyorum. Bu şikâyetlerin de normal olduğunu düşünüyorum. Avrupa Ligi veya Şampiyonlar Ligi maçı izlediğinizde farkı görebiliyorsunuz, aynı değil. Türkiye’de penaltıların çok kolay çalındığını düşünüyorum. Bu durum sadece Mourinho’nun değil, kimsenin hoşuna gitmez. Herkesin hakemler hakkında konuşmasının doğru ve haklı olduğunu düşünüyorum."
"İnsanlara her zaman yardım etmeye çalışıyorum ancak dile getirmek hoşuma gitmiyor. Bunun benim ve yardım ettiğim insanlar arasında kalmasını istiyorum. Sosyal medyada paylaşmayı sevmiyorum."
"Mourinho çok büyük bir teknik direktör. Çalışmaları çok iyi, ekibi çok iyi ve kuvvetli. Oyunculara çok yardım ediyorlar. Biz de onlara yardım etmek için buradayız. Kendisinden beni şaşırtan bir şey olmadı; ama onunla burada çalışmak çok hoşuma gidiyor. Gelmeden önce, bana kulübün ne kadar büyük olduğunu, şehrin ne kadar güzel olduğunu ve mutlaka gelmem gerektiğini söylemişti. Bana ‘Birbirimize yardım edeceğiz’ demişti. Ben de ona yardım etmek için buraya geldim ve onun için her şeyi vermek istiyorum."