(ALİ ECE - FANATİK) Falcao’nun sakatlıktan kurtulup klasını sergilemesi, Mostafa’nın gelir gelmez büyük katkı yapması üzerine Galatasaray’ın 11’de çift santrforla başlaması mantıklı bir tercihti. Ancak Yedlin ve Saracchi gibi hem açık hem bek oynayabilen iki ofansif kanat varken neden Fatih Terim3-5-2’yi tercih etmedi, orası enteresan. Eğer 4-4-2 dizilişinde Emre Akbaba yerine Feghouli, Onyekuru, Kerem Aktürkoğlu üçlüsünden en az biriyle başlansa 4-4-2 daha verimli oynanabilirdi. İlk 45’te 4- 4-2’nin yeteri kadar verimli işlememesinin sebeplerinden birisi de şüphesiz Galatasaray’ın geriden planladığı gibi akıcı top çıkartamaması oldu. Lakin ilk yarı sonunda Falcao öyle klas bir gole imza attı ki birçok Galatasaraylı o anda “Hoca iyi ki çift santrforla başlamış” dedi. Yıllardır zaten Galatasaray öne geçtiğinde en etkili gol silahı olan Onyekuru bu özelliğini bir kez daha gösterdi. Onyekuru’nun son golünde Feghouli’nin asisti de çok usta işiydi. Galatasaray bir maçı daha özel yetenekli oyuncularının bireysel kalite farkı sayesinde kazandı.
(ÖMER ÜRÜNDÜL - SABAH) Kayseri de artık risk almış, tam Onyekuru'nun zamanıydı. Fatih Terim onu oyuna alınca o işi bitirdi. G.Saray sıkıntı döneminde önemli bir 3 puan aldı. Ben dün en çok Saracchi ve Falcao'yu beğendim. Yalnız bir sorun dikkatimi çekti. Mostafa çok verimsizdi. Bana göre Falcao ile beraber çift santrfor oynamak onda biraz sıkıntı yarattı. Oyundan da çıkarılınca moral bozukluğu yüzünden hissediliyordu. Kayserispor'un ilk yarıdaki 3 olay dirençlerini ve morallerini kırdı. Bir tanesi Uğur Demirok'un sakatlanması ve oyundan çıkması, ikincisi Henrique'nin heba ettiği çok net pozisyon sonuncusu ise soyunma odasına gol yiyerek girmeleri oldu.
(BÜLENT TİMURLENK - SABAH) 5 puan kaybettiği son iki maçta devre arasına yenik giden Galatasaray'ın Kayseri yolunda cebinde kocaman bir futbol gerçeği vardı. Beşiktaş 5 puan öndeydi ve Fatih Terim'in takımı bu sezon geriye düştüğü hiçbir maçı kazanamamıştı. Falcao-Mostafa çift santrforlu oyunun sürprizi, kanat oyuncusu kullanılmamasıydı. Geçen hafta maç kadrosuna bile olmayan Emre Akbaba'nın ilk 11'de olması, Arda, Feghouli ve Onyekuru'nun kulübede başlaması, sanırım Kayseri teknik kadrosunu da şaşırtmıştır. Oyun merkezde sıkıştığında ancak bekleriyle kanatlardan gelebilen Galatasaray, pozisyon bulmakta zorlanırken, ev sahibi adına maçın kader anı konuk ekibin bireysel hatası sonucu Henrique'nin atamadığı pozisyon oldu. Santrforlarını beslemekte zorlanan G.Saray'ın ilk yarıdaki en kaliteli ortasına Falcao'nun usta vuruşu, Terim'in takımını soyunma odasına moralli götürdü. G.Saray'ın birçok maçta temel problemi set oyununu layığı ile oynayamaması. Top kayıpları ile geriye çok koşan takım, hücuma döndüğünde pas mesafesi uzandığından oyunun momentumunu eline alamıyor. Ancak dün Fatih Terim doğru zamanda doğru değişikliklerle tabelanın 1-1'e gelmesini engellerken, farkın da büyümesini sağladı. Hafta içindeki Belhanda krizi, seçim kulislerinin yoğunlaşması Galatasaray'daki havanın yeteri kadar parçalı bulutlu olmasına neden olmuştu. Dün alınan galibiyet, Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi öncesinde Florya'da güneş açmasını sağladı. Kimse gölge etmezse Çaykur Rize maçına da bol güneşli ve moralli çıkarlar…
(DENİZ ÇOBAN - FANATİK) Dün akşam oynanan maçta Halis Özkahya’yı zora sokacak, maçın gidişatını etkileyecek kritik pozisyonlar yaşanmadı. Oyunun gidişatını etkileyecek önemli hakem kararları olmadı ancak Halis Özkahya maç içinde sonuca tesiri olmasa da faul ve kart hataları yaptı. İlk yarıda Henrique kart görmek için her şeyi yaptı ama görmedi. Hele bir pozisyonda Özkahya’nın kulübeyi uyarması sırasında, gelip hakemi kucaklaması ve Özkahya’nın bunu hoşgörüyle karşılaması inanılır gibi değildi. Sarı kart göstermek için başka ne gerekirdi anlayamadım. 35. dakikada Taylan’ın İlhan’a faulünde sarı kart yeterliydi. Taylan’ın kramponları rakibe dönük olsa da temas noktasında şiddet ve yoğunluk yüksek değildi. Bariz gol şansı da olmazdı. Çünkü İlhan henüz topa sahip olmadığı gibi sırtı da kaleye dönüktü.
(MEHMET DEMİRKOL - FANATİK) Fatih Terim 4 iç oyuncusuyla 4-4-2 oynayarak 2011-12 şampiyonluğunu kazanmıştı. Bu kez daha net santrfor, Mohamed ve Falcao ile bunu yapmanın kapanan rakiplere karşı önemli bir silah olacağını düşünmüş olmalı. Akbaba, Kılınç, Falcao ve Mohamed’le rakip ceza sahası önünde bir kare kurup, iki savunma bekini de hücuma dahil etti. Hatta Gedson’u da bu ekibe kattığını söyleyebiliriz. Cepheden iyi paslaşarak rakibi delmek bir plandı. Oyun sıkıştığındaysa 2 santrfordan da fazlasına orta yapmak da bir kısa yoldu. Genel olarak pozisyonları kısa yoldan buldular. Eğer sağlıklı bir Feghouli 11’de olsa muhtemelen asıl plan da daha iyi işlerdi. 1-0’dan sonra Kayseri Lennon’ı ortaya çekip paslaşarak çıkmak istedi. Te rim de devrenin ortasında Kerem ve Onyekuru’yu oyuna alıp orta sahada daha kontrollü bir şekilde oynamaya başladı. Kayseri’nin aldığı riski değerlendirmek istediler. Bunun karşılığını da kolay aldılar.
(İLKER YASİN - HÜRRİYET) Galatasaray; Falcao ile Mustafa’nın atacağı ve attıracağı gollerle kazanmayı planlamıştı. Aynen öyle oldu. Arda, Babel, Onyekuru, Etebo, Feghouli’yi yedek bırakmak, sakat Donk ile takımdan gönderilen Belhanda’yı unutmak ve Kılınç, Akbaba ikilisiyle kenarlarda, Mustafa, Falcao ikilisiyle de çift santrfor düzeninde sahaya çıkmak, hiç kuşku yok ki bir takım riskleri getiriyordu.