ALİ ECE (FANATİK) - Sırbistan karşısında Macaristan maçının başlangıcının aksine daha Euro 2020 elemelerindeki başarılı kompakt oyunumuza yakın bir anlayışla başladık. Lille menşei sağ kanadımızın önünde Yusuf Yazıcı yüzde 50 sağ iç yüzde 50 ofansif orta saha olarak oyun inşaasında başarılı bir performans sergiledi. Ağır sakatlığını mental açıdan iyi atlatan Yusuf’un kornerleri de etkiliydi. Zaten ilk net pozisyonumuz da çalışılmış bir organizasyon sonucunda iyi bir Yusuf korneri sonrası ön direkteki Mahmut’un arka direkteki Ozan Kabak’a aşırdığı top sonucu gelişti. Pozisyon öncesi tam saha hücum presimiz de etkileyiciydi. Enes'in topa gitmesi gerek Oyuncularımız kulüplerinde daha fazla oynayıp fizik-kondisyon açısından geliştikçe, bu tip ani baskınlarla daha çok pozisyon üretebiliriz. Yalnız İspanya’da top tekniğini geliştiren Enes Ünal’ın artık fizik gücünü de daha fazla geliştirmesi, genel olarak topu beklemek yerine fiziğini empoze ederek daha fazla topa gitmesi gerekiyor.
BÜLENT TİMURLENK (SABAH) - Bizim Uluslar Ligi'ne bakışımız değişmeli. Bu maçları hazırlık olarak görmek ilerideki turnuvalarda hesaplarımızı bozabilir. Çalhanoğlu, Cengiz ve İrfan, 20'li yaşlarında 3 günde bir maça çıkmaya alışkın. Milli Takım'ın hücumda beraber oynama alışkanlığını kazanması gerekiyor. Abdülkadir Ömür'ün de katılımıyla Güneş'in ekim ayı hedefi bu olmalı, olacaktır da zaten…
GÜRCAN BİLGİÇ - (SABAH) Şenol Güneş'in istediği önde basıp, oyunu da rakip sahaya yığmanın peşine düşen takımlardık, iki maçta da. Ama bu ofansif verimsizlik içinde sonuç için özel hareketlere ihtiyacımız var. Çünkü istediğimizin tarifi yok. Kanatlardan mı hücum edeceğiz, yoksa paslarla mı rakibi geçeceğiz veya duran topları mı alternatif yapacağız. Durumu kısaca özetlersek, "çıkın oynayın, elinizden geleni yapın" durumu var. Bir ay sonrası için ise daha farklı beklentilere gireceğiz elbette. İlk defa izlediğimiz Orkun Kökçü hepimizi heyecanlandırdı. Enes Ünal ise artık durduğu yerde bile değil, geriye doğru koşuyor. İrfan Can, Hakan Çalhanoğlu veya Mert Hakan'ın bu takımın içinde olması, atakların ürkütme dozunu yükseltirdi muhtemelen. O yüzden bekleyeceğiz. Antrenmanlar hazmedilsin, kafalardaki endişeler gitsin, önümüzü görmeye başlayalım da…
SERDAR ALİ ÇELİKLER - (HABERTÜRK) Neredeyse tam ideal kadrosuyla oynayan Sırplara karşı sadece Çağlar'ın ayağının kaymasıyla 1 pozisyon vermemiz iyi. Maça hakim olmamız da.. Ama gol pozisyonumsu dahi üretemememiz çok ciddiye alınmalı. İşte burada hücumda bireysel kaliteli oyuncu eksikliği hissediliyor. Şenol Hoca'nın en azından bir iki duran top numarası öğretmesi de şart. Elimizde fena olmayan bir kumaş var. Kaliteli isimlerimiz Cenk-Burak ve bilhassa Cengiz'i muhakkak sağlıklı bir şekilde kullanabilmeliyiz. Yanlarına bir iki yeni isim katabilirsek ne ala.
UĞUR MELEKE - (HÜRRİYET) Sırbistan 11’imiz, Macaristan 11’imize göre ana iskeletimize daha yakındı doğrusu. Mert kalede güven veriyor. Savunmada zaten muazzam bir nesil yakaladık. Çağlar uluslararası bir star. Yanında Merih de olsa, Ozan da olsa tandemimiz harika. Dün başlayan sağ bekimiz Zeki ve bitiren Nazım iyilerdi ayrıca. Hücumdaysa maalesef çok kısırdık. Rakibin 40 dakika eksik oynadığı, topa sürekli sahip olduğumuz bir akşamı iki buçuk pozisyonla bitirdik. Orkun’la Cengiz’in aynı anda sahada olmalarını çok isterdim. Tabii bir de santrfor lazım bu oyuna. Ekim’de iyileşecek Cenk’in dönüşü bizim için hayati. Umarım Burak Lille’de, Cenk de Everton’da yeterince oynarlar bu sezon.
ERMAN ÖZGÜR - (FANATİK) A Milli Takımımızın en temel sorunu forvet kalitesi. Maça kanat forvetsiz başladık. Merkezde kazandığımız topları efektif kullanamadık. Enes Ünal ile tek santrforlu oyun artık vazgeçmemiz gereken bir tercih. Hala en formda ve yetenekli santrforumuz Burak Yılmaz. Bu üzerinde düşünülmesi gereken bir konu. Euro 2021 muhtemelen Burak Yılmaz’ın son turnuvası olacak ama ne yazık ki hala onun ikamesini bulabilmiş değiliz. Dua edelim Cenk Tosun, Haziran'a kadar kendine gelsin yoksa işimiz çok zor. Hızlı bir forvetin savunma arkası koşularına her zamankinden çok ihtiyacımız vardı. Kenan Karaman-Yusuf Yazıcı kanatlarıyla sadece topu tuttuk, hücum ederken çizgiden içeriye kat etmek zorunda kaldık ve 3’lü savunma duvarına cepheden giderek Sırp savunmasını yükselttik.
REHA KAPSAL - (FOTOMAÇ) 10 kişi kalmış rakibe karşı Cengiz ve Yusuf'la bulduğumuz net pozisyonun dışında üretken olamadık. Nazım'ın oyuna girmesi hücuma canlılık getirdi ama son hareketlerde Nazım da istenen pasları yapamadı. Hasan Ali de hücumda devreye giremedi. İki kenar bekimizi ve çizgi oyuncularımızı oyuna dahil edip, daha genişten Sırp savunmasını zorlayabilirdik. Burak'ın oyuna girmesiyle Kenan ile çift santrfora dönmemize rağmen kenarları kullanamamamız, duran top organizasyonlarını doğru yapamayışımız ve hücum oyuncularının beceri ve yeterliliği az olmasından dolayı maçı berabere bitirdik. Oynanan iki maç da Şenol hocaya ileriye dönük kafasında oluşturduğu ideal kadronun olumlu olumsuz gösterdiği performansla 'mesajları' en iyi şekilde alıp ekimde oynanacak maçlara ideal kadroyla çıkacağımızı düşünüyorum..