İzmir'de mucize 'VAR' | Bu kadar olumsuz futbol oynayan bir Galatasaray uzun yıllardır görmemiştik. Galatasaray, adeta 1-0 önde başladığı maçın ilk 45 dakikasında o kadar mahkum bir futbol ortaya koydu ki ne pas yapabildi ne de topu ileriye taşıyabildi, dolayısıyla da Göztepe kalesini göremedi. Toplam isabetli pas sayısı 64 olan Galatasaray, attığı gol dışında rakip ceza sahasında sadece 1 kez topla buluşabildi. Açıkçası Guardiola’nın yardımcısı olan Torrent’in ‘pas oyunu oynatsın’ diye geldiği bir ortamda pas isabet oranı %56’da kalıyorsa bu tablo düşündürücü.
Orta alanda Taylan ve Pulgar’ın önünde neden oynadığını anlayamadığımız Halil ilk yarıda sadece 8 kez topla buluşurken ne top taşıyabildi ne de pas yapabildi. Skordan tamamen bağımsız bu kadar olumsuz futbol oynayan bir Galatasaray uzun yıllardır görmemiştik. Marcao ve Nelsson’un iyi oynamaları ve kritik hamleleri ile ayakta kalmaya çalışan G.Saray, devre arasına 1-0 önde girip nefeslenme şansını da Taylan’ın neden olduğu penaltıyla yakalayamadı. (Güntekin Onay-Hürriyet)
Gomis Galatasaray'ın havasını değiştirdi | Galatasaray'ın genel performansını göz önüne aldığımızda zor deplasmanda iyi bir performans sergilemesi beklenemezdi. Ancak maç başında duran toptan buldukları gol, takımın direnç kazanması için önemliydi. Bundan sonra Göztepe'nin 2. devrede öne geçtiği dakikaya kadar Galatasaray sahada yoktu. Yoğun baskı altında kaldılar.
Bu uzun sürede risk alan rakipleri karşısında tek kontratak girişimini dahi işlerliğe koyamadılar. Ama Gomis'le birlikte Galatasaray'ın havası değişti. Fizik olarak hazır olmasa bile lider özelliğiyle, hırsıyla ve önemli santrfor özellikleriyle takımın havasını değiştirdi. Son bölümde G.Saray skor dezavantajına rağmen yoğun bir baskı kurdu. Sonuçta 2 penaltıyla maçı çevirip korkulu rüyadan uyandı. Bir lider oyuncunun takımın çehresini nasıl değiştirdiğini gördük. (Ömer Üründül-Sabah)
Aslan gibi ayakta kaldı... | Galatasaray gibi arması, markası, forması bu kadar büyük bir takım, aldığı sonuçlar ne olursa olsun, maçın hemen başında çok şık bir Nelsson golüyle öne geçtikten sonra bu kadar geriye çekilir mi? Oyunu ve maçı rakibe bu kadar teslim eder mi? Galatasaray maçın hemen başında bulduğu golden sonra, ilk yarının sonuna kadar Göztepe ceza alanı içine girmedi.
Maçın bütün aksiyonlarını ve hücum etkinliklerini Göztepe’ye bıraktı...Koca Galatasaray takımı bu… Rakibin üstünlüğünü bu kadar kolay nasıl kabullenirsin, nasıl olur da bu kadar çaresiz görüntü verirsin... İlk yarı boyunca sadece Göztepe ataklarını izledik. iki bek, özellikle Berkan çok bindirdi... Sağdan Kerim geldi... Açıkçası yeni transfer Pulgar, Göztepeli oyuncular orta sahayı rüzgar gibi geçerken, o rüzgara kapılıp savruldu, hatta kayboldu. (Şansal Büyüka-Milliyet)
Guardiola duysa... | Göztepe'nin baskıyla başlayacağı, ilk golü bulursa da El Maestro'nun rakibi üzerine çekeceği beklenen senaryoydu. Dardaki, zordaki Galatasaray'ın dolu tribünler önünde ihtiyacı ise ilk golü atan taraf olmaktı. Beklediklerinden de erken ve kolay buldular ama sonra bir başka filmin senaryosu devreye girdi: Olağan Şüpheliler. Kimdi onlar? Galatasaray'da kötü oynaması şaşırtmayanlar… Penaltı yaptıran ve sezonun kaybedenlerinden Taylan, ilk penaltıda topu kaptıran, ikinciyi yaptıran Ömer Bayram, emeklilik ikramiyesi sezonunda yürüyen Babel ve ilk 45 dakikada topa 3 kez değen Halil Dervişoğlu.
Göztepe'nin ilk yarıdaki baskısına bakıp rakibi 9 kişi mi kalmış diyebilirdiniz. Öyle idi Galatasaray. Guardiola'nın yardımcısının, 65 isabetli pasla devreyi bitirdiğini ve 46'da oyuncu değiştirmediğini Pep Guardiola duysa "10 senemize yazık" derdi kuşkusuz. (Bülent Timurlenk-Sabah)
İyi ki 'VAR'dı | Maçta tartışmalı beş penaltı pozisyonu yaşandı. Birinde hakem karar verirken, diğer 4 karar VAR yardımıyla verildi. Sahada hakem yok gibiydi ama iyi ki VAR vardı! 45. dakikada Taylan açık bir şekilde topu eliyle oynadı. Hakemin penaltı kararı tartışmasız doğruydu. 65. dakikada Ömer Bayram topa çok net bir şekilde kolunu uzatıyor, kolu doğal konumda değil. Topun ayağından sekip/sekmediğine emin değilim ama sekmesinin önemi yok. Kolu doğal konumda değil. VAR müdahalesi ve penaltı kararı doğru.
84. dakikada Arslanagiç kafa topu müdahalesinde kolu doğal konumda değil. Top uzak mesafeden gelirken kolunu kaçırabilirdi. VAR müdahalesi ve verilen penaltı burada da doğru. 90+1’de Gomis’in şutunda Arslanagic’in koluna değil, omuz başına (koltuk altı hizası) gelen topa çalınan penaltı hatalıydı, VAR müdahalesi sonrası iptal edilen penaltı doğruydu. 90+5’te Berkan’ın gecikmiş müdahaleyle Emre Kılınç’ın ayağına basması da penaltıydı ve bunu da hakem gözden kaçırdı. VAR’la verilen penaltı burada da doğruydu. (Deniz Çoban-Fanatik)
Bu, Torrent'e yazar | Gençleştirme projesi ile sezona başlayan Galatasaray’da işler iyi gitmemiş, başarısız tablo Fatih Terim’i bile götürmüştü. Torrent’te değişen ise sadece antrenman sistemiydi. Galatasaray’da oyun mantığının ve kalitesinin uzatma dakikalarındaki o müthiş parlama anları dışında aynen kaldığına dün gece de tanıklık ettik.
Nelsson’un Mostafa Mohamed’in indirdiği topa yaptığı santrfor vuruşu Galatasaray’ı Göztepe deplasmanında, maçın henüz başında öne geçirmişti. Ancak Galatasaray’ın ikinci golü bulup Göztepe’nin gardını düşürecek yumruğu yoktu. İlk yarı boyunca, yan ortalardaki sıkıntılar dışında Göztepe’ye pozisyon vermeyen Galatasaray, buna karşın ileride de fark yaratamıyordu.
Mostafa Mohamed top alamıyor, arkasındaki Babel, Halil, Kerem hattı üretken olamıyordu. Orta sahada ilk kez ilk 11’de başlayan Pulgar takımın yabancısı olduğunu hissettiriyordu. Bir yıl aradan sonra özel gözlüğü ile sahaya çıkan Omar ise sırıtmadan takıma adapte oluyordu. (Bülent Tuncay-Karar)