"Otomatik vitesle kazandı" - Uğur Meleke | Bu sene Süper Lig, kelimenin tam anlamıyla “iki perdeli” olarak oynanıyor. Bir aylık Dünya Kupası arasının üzerine gelen büyük felaketimiz zaten ilk devreyle ikinci devre arasındaki bağı oldukça zayıflattı. Bunun üzerine uzayan transfer sezonu ve Hataylı-Gaziantepli futbolcuların kiralanmaları eklenince bazı takımlar adeta martta yeniden çevirdiler kontağı. İşte bu “reset atılmış” takımlardan ikisi, Beşiktaş ve İstanbulspor karşılaştılar dün. Kapanan İstanbul savunmasına karşı akan oyunda pozisyon üretmek çok zordu. Bu yüzden ilk devrede rekor sayıda orta yaptılar (29). Bir golü duran topla, 2’sini uzaktan şutla buldular. Ghezzal canlıydı. Aboubakar ve Cenk de iştahlı futbollarını sürdürdüler. Beşiktaş’ın tamamlayamadığı hücumların dönüşlerindeyse Onur, Amir ve Masuaku girdiler devreye. Yeni bek ikilisi Onur-Masuaku çok şey kattılar ikinci bölge oyununa. Beşiktaş belki kolay kazanamadı ama son 3 haftada bir otomatik vites geliştirdiklerini söyleyebiliriz rahatlıkla. (Hürriyet)
"İki nefis gol" - Ali Ece | Maçtan önce rakibin teknik direktörü Fatih Tekke “Bekleyeceğiz” demişti, gerçekten de İstanbulspor ilk yarıda çok kalabalık bir alan savunması yaptı. Bu yerleşik derin savunmaya karşı Beşiktaş’ın ısrarla havadan kenar ortalarla gol aramaya çalışması hatalı bir stratejiydi. Bir süre sonra Gedson mezzela rolünde yarı kanat olarak sol çizgiye yakın oynadı. Ancak 29’da sola açılan Aboubakar’ın sağ içteki Ghezzal’ı topla buluşturmak için yaptığı orta, ilk devrede Beşiktaş’ın durmayan toplardaki ofansif kısırlığını özetleyen andı. Colley, ilk yarıda Eze’yi doğru hamlelerle pasifize edince, İstanbulspor hiç kontra tehdidi oluşturamadı. İkinci yarıda Gedson çizgiye yakın yarı kanat mezzela rolünde devam ederek başladı. Sağdan Onur Bulut ve Ghezzal’ın yaptığı katkıyı solda Masuaku ile beraber değişerek Gedson-Cenk- Aboubakar üçlüsü yaptılar. Aboubakar tam da o sol hücum ekseninde topla buluşup kolektif hareketlilik sayesinde oluşan boş alanı değerlendirerek nefis bir gole imza attı! (Fanatik)
"Kaliteli oyuncular sorun çözer" - Ali Gültiken | Dün akşam bir futbol klasiği Beşiktaş adına tekrar yaşandı. Oyun, sistem, taktik bunlar önemli şeyler. Topa sahip olmayı, oyunu yönlendirmeyi de buna ilave edebiliriz. Ama iş döner dolaşır yetenekli oyuncu noktasına gelir. Elinizde ve kadronuzda mevcutsa, sorun çözer, oyunu istediğiniz noktaya götürürsünüz. Oyun, ilk yarıda belki Beşiktaş'ın istediği noktada olmadı. Topa sahip oldu ama temposu düşüktü. Rakibi baskı altına aldı ama pozisyon zenginliği yaratamadı. İşte bu noktalarda o bahsettiğimiz konu ortaya çıktığında hedefe ulaşmak daha kolay olur. Cenk bu sıkışan oyunda duran topta gösterdiği beceri ile Beşiktaş'ı tekrar kazanan takım haline getirdi. İkinci yarı paydaşı Aboubakar'ın attığı muhteşem golle de Beşiktaş skor olarak istediği noktaya geldi. Cenk ve Aboubakar, üst seviyede oyuncular. Desteklendiklerinde çok daha fazlasını yapacaklarından hiç şüphem yok. Ama olmadığında da ekmeklerini taştan çıkartıyorlar. Kendi becerileriyle de sonuca imza atıyorlar. (Sabah)
"Umut ve teselli" - Fatih Doğan | Şampiyonluk hayallerini soğuk şubatta karanlık bir odaya koyan Beşiktaş, G.Saray'ın sürpriz bir şekilde Konyaspor'a kaybetmesiyle yüreğinde oluşan küçük umut ışığını beslemeye başladı. Takım özgüvenli, Şenol Güneş rahattı. Bunda hiç kuşkusuz uzun bir sakatlık sonrası ilk kez 11'de sahaya çıkan Ghezzal kadar, sezon başından bu yana Beşiktaş'ın ilk kez sakatsız ve eksiksiz olmasının etkisi vardı. İlk yarıda Cenk'in attığı gol ve sonrasında 18 Mart zaferimiz Çanakkale Geçilmez'e çaktığı asker selamı en güzel ve en anlamlı fotoğraflardı. Beşiktaş ilk yarıda 2. bölgeden 3. bölgeye geçişlerde sıkıntı yaşadı. Salih, Amir, Gedson üçlüsü Aboubakar ve Cenk'i yeteri kadar topla buluşturamadı. Top hakimiyetini bu kadar elinde tutan bir takımın hücum aksiyonları ve pozisyon eksikliği sorgulanır, sorgulanmalı. Ghezzal'ın dönüşü umut, Cenk'in golü teselli oldu. Üstüne ikinci yarı Aboubakar'ın muhteşem golü de gelince organizasyon sıkıntısı gölgede kaldı. (Sabah)
"Güçlükten üçlüğe" - Attila Gökçe | Beşiktaş, İstanbulspor’un hesaplarını bozmak için dizilişte taşları oynattı yerinden… Sol bekte, önceki maçlarda da etkin bir portre çizen Masuaku, top Beşiktaş’a geçtiğinde çizgiden içeri kayıp yerini Gedson Fernandes’e bıraktı. Sol önde oynayan Cenk de Aboubakar’ı ikileyip çift santrfor sunumuna geçti. Yine de orta alanda eksik kalan bir kurgu vardı. Hadziahmetovic’in savunma önünde ‘dalgakıran’ rolünü taşıyıp, taşıyamayacağı da merak konusu oldu. Oyunun bir de Ghezzal boyutu var. Haftalardır tedavi sürecinde kalan, ‘döndü’ diye beklenirken yeniden doktora koşan Ghezzal 63 dakikalık bir ısınma turuyla futbolseverleri selamladı. Az da olsa etkili oldu. İlk yarının sonuna doğru Beşiktaş altıncı korneri Ghezzal’la kullanıyordu. Cezayirli soluyla bilinen klasik ortalarından birini yaptı, Cenk de bekliyordu zaten. Savunmacıların arasından yükselip golünü atıverdi. Sıkıntının sonu… Gol geciktikçe gerginleşen Beşiktaş soyunma odasına neşeyle gidip neşeyle döndü. Bu arada sağ kanatta alıştığımız Ghezzal-Rosier beraberliğinden sonra aynı verimliliği Ghezzal-Onur formatıyla da görebileceğimizi düşündüm. (Milliyet)