Serkan Akcan: "Türbülans" | Fenerbahçe, ilk 6 içinde yer alan 4 rakibinin hiçbirini yenemezken oynadığı iki derbiyi de yitirmişti. Dün gece Eyüpspor’a karşı kazanamadı. Fred’in formsuzluğu artık fazla göze batıyor. O da farkında, tüm planın kendi üzerine kurulduğu İsmail Kartal, Fenerbahçesi’nde olmadığını. Ama Mourinho takımında biraz da kendisinin çaba sarfetmesi gerekiyor. Dün Eyüp karşısında çok top kaybetti, oyunu kuramadı oyunda kaldığı süre içinde sadece yüzde yüzde 64 pas isabetiyle oynadı. Bu rakam Fenenerbahçe kariyerindeki en düşüklerden biriydi şüphesiz. Mourinho sezon başından bu yana 8. farklı stoper tandemiyle sahaya çıkarken bunun Fenerbahçe’ye yansımaları ister istemez negatif oluyor. Çağlar’ın futbolculuk meziyetleriyle oyun konsantrasyonu arasında ters bir korelasyon olması buna bağlanabilir. Fenerbahçe stoperlerinin her maç uyum sorunu yaşamalarına en güçlü argüman bu olsa gerek. (FANATİK)
Cem Dizdar: "Umarım açıklamazlar" | Şampiyonluk iddialı Fenerbahçe rakip alanda etkinmiş gibi görünse bile, bir maçı daha kazanamadı. Bu maçı da hakemle açıklamayacaklardır diye umuyorum. Beri yandan... Hatırlayacaksınız, Arda Turan belgeselinin adı, ‘‘Yüzleşme’’ydi. Orada, geçmişte yaşananların özeleştirisi sözel olarak yapılıyorsa da görüldü ki, yaş geçiyor olmasına rağmen hal ve gidişte fiilen ciddi değişimlere rastlanmıyor. Belki denecek ki, ‘’Biz o kararda haklıyız!’’ O zaman ‘’VAR incelemesi’’ gibi bir mutabakatın ne anlamı kalacak. O gol zaten incelenmeyecek miydi? (FANATİK)
Mehmet Ali Sabuncu: "İhtiyar takımla bu kadar!" | Bu kadar yaşlı ama ünlü futbolcu alınırsa, sonuç kaçınılmaz. Fenerbahçe’yi sevenler rakiplerinin puan kaybetmesi için beklemekten yoruldu. Ancak yönetim yorulmadı. Sonuç ne olursa olsun Arda Turan’lı Eyüpspor’u tebrik ediyorum. Galibiyeti kaçıran onlar oldu. Bakalım 2025 nasıl olacak? (FANATİK)
Gürcan Bilgiç: "Jose Mourinho'dan 'special ikram'" | Bir puan mı kazandılar, iki puan mı kaybettiler; tartışılır. Gerçek şu ki; şampiyon olmak isteyen takımın mesajını vermiyor bu oyun. Sizin taktik planınıza rakip karşılık verdiğine ve başarı sağladığına göre, karamboller ve yüksek toplar dışında da ortaya plan koyulmalıydı. Madem pastan vazgeçip uzun oynamak istiyorsunuz, En-Nesryi'nin yanına neden Dzeko'yu koymuyorsunuz? Szymanski, Djiku, Tadic seyirci gibi kaldılar sahada. İrfan Can ilk golün faturasını muhtemelen Osayi'ye kesti, kalan dakikalarda kafa olarak da maçtan uzaklaştı. Beşiktaş yenilgisinde kaçan goller bahanesi vardı, dün de aynı görüntü yaşandı. Fark, rakip de kaçırdı bu kez. Ne takım ne taktik ne istek ne de analiz olarak hazırlanmışlar bu maça. Special One'dan, 'özel ikram' olarak maç bitti. Hiç iyi olmadı. (SABAH)
Ömer Üründül: "Çabuk oyuncu yok! Koşan yok!" | Devre sonunda beraberlik golünü bulmak bir moraldir ama bu dahi ikinci devrede değerlendirilemedi. Daha fazla gol pozisyonu oldu ama kaleci Berke'yi geçemediler. Bunun yanında da son 10 dakikada Eyüpspor da maçı kazanabilirdi. Şöyle bir düşünelim… F.Bahçe takımı neden diri değil? Niye üretemiyor? Açıklaması çok basit; Tadic yürüyerek oynuyor, . İrfan Can da fizik olarak Tadic'ten bir tık önde. İkisinin de genel yapıları kanat forvetine uygun değil. Üstelik de günümüz futbolunda en önemli güç etkili sprinter, adam geçen kanat forvetleridir. Orta sahaya bakıyoruz; Amrabat belli bir alanda işi idare ediyor. Fred yokları oynuyor. Szymanski de en çok koşan isim ama hiçbir arkadaşı ile bağlantı kuramıyor, servisi yok. Bu tabloda nasıl iyi F.Bahçe bekliyoruz? Sprinter Maximin topla kavgadan başka bir şey yapmıyor. Osayi her geçen gün fizik olarak düşüşte. Mourinho geçen senenin iki kişilik pres yapan oyuncusu İsmail Yüksek'i de yedekliğe mahkum etti. Çabuk oyuncu yok, koşan yok aslında çok iyi -biri yaşlı olsa da- 2 santrfor var ama onları oyuna sokacak oyuncu yok! Dün geceki Kostic hariç. Eyüp doğru bir kurgu ile önemli puan aldı. Berke de Montella'ya göz kırptı. (SABAH)
Faik Çetiner: "Mourinho eğleniyor!" | Takımının temposuz oyunu için devre arası Mourinho hamle yapar dedik ne gezer. Portekizli yine son 25 dakikayı bekledi, müthiş (!) hamleler yapmaya başladı.Saha içi çorbaya döndü. İrfan Can ile Szymanski’nin yerlerine Dzeko ve Maximin’i (Ona ayrı bir top lazım) aldı. Esas komedi bitimine 10 dakika kala yaptığı hamlelerdi. Fred, Osayi, Tadiç dışarı,Cengiz Ünder, Mert Müldür ve İsmail Yüksek (Onu da bitiriyor) içeri. Sonuç mu? Takımın ne ideal 11’i, ne de oynadığı futbol belli değil. Şimdi Portekizli masallar anlatacak, bizler dinleyeceğiz. Yazık bu taraftara ve camiaya... Yönetim milyon Euroları herhalde Mourinho eğlensin diye veriyor. Böyle başa böyle tıraş Unutmadan kaleci Berke’ye Galatasaray maçından sonra sallayanların yüzü kızarmış mıdır? Hiç sanmam... (FANATİK)
Tayfun Bayındır: "Acil müdahale gerekiyor" | Dünyanın en iyi yönetmenine sahip olsanız ve yine kainatın en iyi başrol oyuncularını bulup getirseniz senaryonuz iyi değilse çekeceğiniz film zarar eder. Daha ilk gösterimde seyirci filmi yarıda terk eder. Bunu duyanlar ise gelmekten vazgeçerler. Kaliteli senaryonun futboldaki karşılığı güçlü oyundur. İyi bir oyununuz var ise sıradan oyuncuları yıldıza çevirir. Fenerbahçe’de olmayan şey işte bu güçlü oyun... 90 dakikanın neredeyse 60 dakikasında topu rakip alana şişiren bir takımdan zaten çok fazla şey de beklenmez... Hem Mourinho’ya hem de takıma çok acil müdahale gerekiyor. Aslında şampiyonluk Kaf Dağı’nın arkasına çoktan gitti ama Türkiye’deki hakem performanslarını düşününce, hele de matematiksel şans devam ediyorsa küçük de olsa bir umut var demek lazım. (MİLLİYET)
Halil Özer: "Neler yapıyorsun Mou" | Hakem maçın ikinci yarısını 7 dakika uzattı. Ben ikinci yarının oynandığını görmedim. Maç o kadar çok durdu ki 7 dakika o dakikaların yanında çerez kalır. Ama hakemin o kadar çok hatası vardı ki bu devede kulak kalır. Mou’nun son bölümdeki değişiklikleri ise akla ziyandı. Bu durumda sahadan çıkacak son oyuncu Tadiç olurdu. Bu adam şapkadan tavşan çıkaran adam. Böyle bir silahı kendi eliyle çıkarırsan sonuca katlanırsın. İlk yarıdaki kötü futbolun sorumlusu da Mou. Şampiyonluğa oynayan bir takımın böyle futbol oynamaya hakkı yok. Hocanın şapkasını önüne alması lazım diyeceğim ama bu kaçıncı şapka bilemedim... (MİLLİYET)
Banu Yelkovan: "Fenerbahçe yaralarına yenisini ekledi" | Maçtan önce, “Lig bizim gibi takımlar için ikiye ayrılıyor. Birbirimize karşı oynadığımız maçlar, büyük takımlara karşı oynadığımız maçlar. Onlardan aldığımız her puan avantajımıza” demişti Arda Turan’ın yardımcısı Kerem Yavaş. Haklı çıktı. Eyüpspor Galatasaray sonrası, Fenerbahçe’den de puan almayı başardı. Artık puan kaybına hiç tahammülü olmayan Fenerbahçe için bu maç sadece üç puan değil, ligdeki konumu ve psikolojisi için de kritikti. Devre arasına şampiyonluk yarışında aldıkları yaraları saramadan yenileri ekleyerek girmiş oldular. (HÜRRİYET)
"'Mourinho 2004' sihirliydi, 'Mourinho 2024' sıradan" | Ben takımlar ikinci yarıya çıkarken Mourinho’nun en azından 2 değişiklik yapacağını, Fred-Szymanski gibi ilk devrenin fonksiyonsuzlarının çıkacağını, Maximin-Dzeko’nun gireceğini düşünüyordum. Yanılmışım. Mourinho 70’e kadar bekledi değişiklik için. 70’te iki, 80’de üç değişiklik daha yaptı ama bence çok geç kaldı hamlelerde. Geçtiğimiz hafta da dile getirmiştim, bir daha tekrar edeyim: Mourinho maalesef hiçbir kritik maçta fark yaratamadı. Ligin üst grubundan Galatasaray, Beşiktaş, Samsun, Eyüp, Göztepe, Avrupa’da Lille, Alkmaar, Twente, Bilbao’nun hiçbirini yenemedi. Derbilerde beraberliğe razı gözüktü. Samsun, Göztepe gibi maçlarda skoru korumaya kalktı; Eyüp, Alkmaar gibi müsabakalarda takımını canlandıramadı. Mourinho 2004’e, Mourinho 2014’e elbette büyük saygı duyuyoruz ama Mourinho 2024’ün hiçbir fark yaratmayan, sihrini kaybetmiş, sıradan bir görüntüsü var. (HÜRRİYET)