Ahmet Çakar / Sabah: Dün gece Türk hakemliğinin iflası ve Galatasaray'ın bir hakem tarafından nasıl boğulduğunun gösterisi oldu. Galatasaray kazanmayı hak etmemiş olabilir. Özellikle son 5-6 dakikada mağlup Gaziantep tek kale de oynamış olabilir ama Alper Ulusoy maalesef Türk hakemliğine büyük bir utanç gecesi yaşattı.
İlk devre iyi bir Galatasaray vardı sahada. Çoğu zaman takım savunmasında aksasa da rakip Gaziantep'in savruk ve disiplinsiz oyunundan dolayı sarı-kırmızılı ekip devreyi önde bitirdi. İkinci yarı büyük fark olacak derken önce Ahmet Çalık, son adam kuralından atıldı. Ardından Galatasaray üçüncüyü buldu ama rahatlamadı. Antep 3-2'ye getirdikten sonra maçın tüm görünümü Antep lehine değişiverdi.
Sağdan geldiler, soldan geldiler gol ha geldi ha gelecek dedik ve geldi de. Fakat bu gol VAR yardımıyla yaklaşık 80 saniye öncesine döndürülüp 100 metre uzaktaki korner bayrağı dibindeki faulden dolayı iptal edildi. Buraya kadar her şey normal gibi görünse de bundan sonra utanç dakikaları başladı.
Uzatma dakikaları belki dakika 100, kaleci Okan yattı topu aldı. Ama hakem günah çıkartacak ya 8 saniye ayağıyla Galatasaray aleyhine bir çift vuruşa hükmetti daha doğrusu icat etti, bu çift vuruştan da penaltı geldi ve Galatasaray'ın bence şampiyonluğu resmen gitti.Sonuçta eski bir hakem olarak utanç duydum. Hepimiz hata yaptık, hepimiz yanlış penaltılar verdik ama bir takımın aleyhine manasız bir icatta bulunup takımın puanını gasp etmedik. MHK utanç duymalıdır, hakem utanç duymalıdır.
Erman Toroğlu / Sabah: Galatasaray resmen sakatatçı dükkânı gibi. Sakatlanan sakatlanana. Ama sahanın içinde çok kaliteli ayakları var. Dün gece üç kaliteli oyuncu müthiş işler yaparak üç gol attılar ve Galatasaray'ı öne geçirdiler. Belhanda yenilen golde önce rakibini kovaladı, sonra bıraktı ve Galatasaray kafa golünü yedi. Sonra müthiş hareketlerle nefis bir gol attı. On kişi kalmasına rağmen iyi top yaptılar.
İkinci golü dokuz kişi oynarken yediler. Aslında bu arada oyuncu değişikliğini çok çabuk yapmaları gerekirdi. Falcao çıktıktan sonra ağırdan aldılar ve 9 kişiyken golü yediler. Son dakikalar Galatasaray için korku filmi gibi geçti. Gaziantep takımı, Galatasaray'ın futbol oynaması için geniş alanlar bıraktı. Sarı-kırmızılılar da bundan faydalandılar. Kaleci Okan'ın işi çok zor. Çünkü Muslera'nın arkasında bekleyen kalecinin oynaması için ancak Muslera'nın ayağının kırılması gerekirdi. Zaten öyle de oldu, Okan da oynuyor. İki üç maç çok fazla bir şey beklememek lazım. Birinci golde bir şey yapamayabilirdi. Ama ikinci gole daha iyi bir zamanlamayla mani olabilirdi.
PENALTI KARARI DOĞRUDün Gaziantep'in attığı ikinci gol çok enteresan. Neden? Evvelsi gün Ankaragücü-Başakşehir maçında bu pozisyondan daha net bir pozisyonda gol oldu. Hakem Hüseyin Göçek. VAR'la konuştular ve VAR'a gitmeden golü iptal ettiler. Dünkü pozisyon Ankaragücü'nün attığı golden daha bir karmaşıktı. Yani Ankaragücü'nün attığı gol pozisyonu bu gole göre daha netti. Ne oldu? Ankaragücü'nün attığı sayılmadı, maç 2-0 olacaktı. Gaziantep'in attığı gol sayıldı. Hangisi doğru? Bence sayılan gol doğru. VAR çıktıktan sonra bazı teknik adamlar, futbolcularını herhalde özel çalıştırıyorlar. Hep beraber itiraz edin ki hakem VAR'a gitsin. Hem VAR'daki hem de sahadaki baskı altında kalsın.
Bazen itiraz eden kazanıyor, bazen de itiraz etmeyen yanıyor. Bazı pozisyonlarda hakemler VAR'a gitmeden kararlarını vermeleri gerekir. Mesela Fırat Aydınus'un Hasan Ali'nin önce penaltı verip sonra iptal ettiği pozisyonunu kendisinin görmesi lazımdı. Ki pozisyon penaltı değil. İkinci maçta da köşe gönderindeki net faulü hakemin daha VAR'a gitmeden vermesi gerekirdi ki netice VAR'a gelmesin. Milletin de kafası karışmasın. Maç bitiyor, işte tecrübeli kaleciyle tecrübesiz kaleci farkı. Muslera bu topu bu kadar fazla vakit geçirmeden, hakemin ve rakibin psikolojisini de tartarak çok güzel şekilde oyuna sokardı. Bütün bunlar yaşanmazdı Galatasaray açısından. Çünkü endirekt vuruştan sonra hakemin verdiği penaltı kararı doğru...
1- A.Gücü'nün Faty ile bulduğu gol ofsayt gerekçesiyle iptal edildi. Ancak Lukasik'in topa dokunmadığı görüldü. Bu golü hakem Hüseyin Göçek geçersiz saydı, maçı Başakşehir kazandı!
Uğur Meleke / Hürriyet: Belhanda enteresan bir oyuncu. Çok sık yapamasa da, dün attığı gol çok klastı. Senede bir-iki kez de olsa o geçmişteki klasından pasajlar izletiyor İstanbul’da. Ancak Faslı’nın ilk 11’de başlayıp da hikâyeye direkt tesir etmediği maç olmuyor gibi. Nitekim Gaziantep’in bir korner sonrası bulduğu golde de skorer Djilobodji’yle eşleşen o. Tabii ki o eşleşmenin doğruluğu da tartışılır, ligin havada en etkili stoperini Belhanda’ya tutturmak çok kötü bir karar.
2- Dün İstanbul'da ise benzer pozisyonda farklı karar çıktı. G.Antep'ten Kenan, Özer Okan Kocuk'un üzerine doğru hamle yaparak kalecinin görüş açısını engelledi. Pozisyon golle sonuçlandı. Hakem Alper Ulusoy golü verdi.
Ama Belhanda da yine Belhanda’lığını yapıyor, bir darbeyle partnerini bırakıp golün yapılmasına izin veriyor. Bu da Djilobodji’nin ligde duran toplardan bulduğu beşinci gol oluyor zaten. Belhanda’nın tabelaya estkisi bununla da sınırlı kalmıyor, garip bir pozisyonda Kenan’la itişip sarı kart görüyor. Birkaç dakika sonra bu kez riskli bir geri pası yapıyor ve Ahmet’in atılmasına neden oluyor.
“Hem sevdalı, hem belalı” diye attım başlığı ama bu Belhanda’nın sevdası az, belası çok fazla. Gazetelerde var olduğu iddia edilen teklifler gerçek mi bilemiyorum ama Galatasaray’ın bu yaz yapacağı en büyük transfer, Belhanda’yla yolları ayırmak olur bence.
BAŞAKŞEHİR'E UYGUN DEĞİL Kasım 2017’de Galatasaray, Gençlerbirliği’ni 5-1 mağlup ettiğinde benzer bir başlık atmıştım: Bu oyun Gençlerbirliği’ne uygun, Başakşehir’e değil. Nitekim Tudor’un Galatasaray’ı, bir hafta sonra Başakşehir’e farklı kaybetmişti. O maçta Tudor, Eren-Gomis’le 3-5-2 oynamış, bir sonraki hafta Başakşehir cezayı kesmişti genç hocaya. Dünkü Gaziantep maçındaki 11’i görünce de benzer bir durum hissettim. Olağanüstü ofansif bir 11 vardı sahada... Orta sahada Emre Akbaba-Belhanda bir arada.
Aslında 6 numara rolünde oynayan Seri bile, çok yakın zamanda 10 numara oynuyordu İngiltere’de. Gerçi cezalı duruma düşen oyuncular var ama Terim eğer Başakşehir’e karşı da benzer bir anlayışla çıkarsa, Gaziantep’in kestiği faturanın daha büyüğünü Okan Buruk’un takımı kesebilir. Çünkü onların ‘tamamlanamayan atak çıkışları’ daha efektif. Galatasaray’ın tamamlayamadığı hücumlarda Başakşehir’in koşucu ve kaliteli oyuncuları ile yapacağı çıkışları, Seri-Emre Akbaba-Belhanda orta sahasının kesmesini ummak biraz iyimser. Üstelik stoper rotasyonunuz da oldukça sorunluyken.
Şansal Büyüka / Milliyet: Galatasaray geçen hafta Rize maçına “berbat“ bir başlangıç yapmıştı… Aradan sadece 7 gün geçti… Galatasaray, Gaziantep maçına bu defa “süper“ bir başlangıç yaptı… Üstelik ciddi anlamda eksik bir kadroyla… Gece ile gündüz kadar farklı bir Galatasaray…Galatasaray’ın bu hızlı dakikalarında Gaziantep takımı özellikle savunmadan çıkarken panik futbolu ve çok ciddi pas hataları ile Galatasaray değirmenine adeta su taşıdı… Daha ilk dakikada Falcao, kariyerini inkar eden bir vuruş yapmasa “dakika bir, gol bir“ olurdu…
Mustafa Sapmaz / Akşam: Takip etmek önemlidir. Bu ligde ikincilik başarı mıdır o tartışıldı. ‘Başarıdır’ diyenler sosyal medya diliyle linç edilmekten kurtulamadı. Oysa ki ikinciliğe ‘Başarı’ diyenlerin, başarı saydığı şey kovalamaktı. Ne olursa olsun, yolun sonuna kadar kendini zorlamak. Galatasaray haftaya ligin dördüncüsü olarak girdiği halde geriye düşmesine rağmen, az olan şampiyonluk şansını kovaladı. Bu başarıdır.
İsteyen istediğini söylesin. ‘Biz bitti demeden bitmez’ demek bir kazanan sözü değildir. Fakat mücadele etmeyi temsil eder. Galatasaray ligin lideri ve ikincisi ile oynayacağı maçlar öncesi takip etmeye devam ediyor. Futbolda klişelere boğulmuş bir ülkeyiz. “Hedeften kopmuş takımları motive etmek zordur.” Son yıllarda önünde saygı ile eğilinen en büyük klişe bu. Şansı azalsa da Galatasaray motive edilemiyor mu? Geriye düştüğü maçta öne geçiyor.
Peki başka açıdan bakalım; Galatasaray geriye düşüp öne geçse de oynadığı kötü futbol, bu klişeyle temize çekilebilir mi? Asıl sorun, Galatasaray kötü oynadığı için şampiyonluktan uzaklaşmış olabilir mi? Şampiyonluk yarışından dört beş adım uzaklaşmışsanız, bunu dış faktörlere bağlayan taraftar için bu sorunun cevabını kabullenmek çok kolay değil. Ancak gerçek olan şu, Galatasaray ideal kadrosuyla da şampiyon bir takım gibi oynamadı.
Bu sadece Galatasaray taraftarının hiddetleneceği bir durum değil, geçmişi şöhretli takım taraftarının hiçbiri bu gerçeği kabullenemiyor. Acı olsa da gerçek olan bu. Trabzonspor ve Başakşehir’in oyununa hiçbir zaman ulaşılamadı. Bireysel performansla skor alındı. Kazanamasa da fikstürde arka arkaya oynanacak Başakşehir, Trabzonspor ve Alanya karşılaşmaları, kötü futbol oynadığı sezonda Galatasaray için büyük şans. 9 puan çıkartırsa şampiyonluğu zorlayacak. Şampiyon olur ya da olamaz bilemem, ancak şampiyonluğu kovalamak, güçlü bir karakteri temsil eder ve başarıdır. Bu net!
Oğuz Dizer / Fanatik: Sumudica savunma anlayışında; 5’i bir yerde zenginliği peşinde de sahada görülen 5’i beş yerde! Geçtiğimiz hafta Rize’de ‘beyinsiz’ kurgu demiştim. Gaziantep karşısında dün gece beyin vardı ama bu sefer de ‘kafa’ yoktu! Belhanda takibe aldığı Djilobodji’yi kafadan bıraktı ve 3 numara mıh gibi çaktı.
Akıl oyunları zeka, klas ve beceri zenginliği, 5’i bir yerde düzenini allak bullak etti. Gaziantep ceza alanında dolaşan ev sahibi, birbirinden nefis 2 golle bozulan moralleri demoralize oldu. Ama hiç kimse, hakem Ulusoy’un devreye gireceğini düşünemedi! Feghouli de tabii. Ahmet ve Saracchi senkromeç arızası hamili! Manuel vites geçiş sorunu yaşıyor, yaşatıyorlar. E bunun da bedeli olacak tabii. Ahmet kırmızıdan gitti, Saracchi debriyaj plakasını bitirdi! Falcao sedyeyle gitti ve Kenan, Okan’a perde olup, bir de gol yedirdi 3-2 Ey hakemler 2 haftadır yaptıklarınız yetti. Harbi yetti, düdük marifetiyle 3-3 bitti! Senaryosu yazılmış bir oyun oynanıyor nokta!