TAM YOL İLERİ - Oktay Derelioğlu (Takvim) Beşiktaş Fenerbahçe ve Galatasaray'ın elendiği kupada Konyaspor'u eleyerek yoluna emin adımlarla devam ediyor. Süper Lig'de oynadığı futbolla taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanan Beşiktaş Konyaspor maçına istekli başladı. 90 dakika ve uzatmalarda üstünlük hep Beşiktaş'taydı. Ancak bir türlü turu getirecek 2. golü bulamadılar. Ancak penaltılarla da olsa yarı finale yükselmeyi başardılar. Siyah-Beyazlılar, ligde karşılaştığı Konyaspor'a göre daha diri bir rakip buldular karşılarında. Bunun nedeni tabii ki hoca değişikliğiydi.
KÖTÜNÜN İYİSİ - Ali Ece (Fanatik) Maçtan önce konuştuğum Beşiktaşlılar'ın büyük çoğunluğu 'Ne olursa olsun yeter ki sakatlık olmasın ve maç uzamasın' diyorlardı. Haklılardı, çünkü TFF’nin 21 takımlı lig fikstürü saçmalığında kadronuzda 20 iyi oyuncu bile olsa oyun istikrarını korumak hiç kolay değil. Pandemi fikstüründe uzatmalar tam anlamıyla angaryaya dönüştü, Necip bile sonunda yoruldu! Penaltılar zaten mermi yerine topla oynanan Rus ruleti Kötünün iyisi ise daha fazla sayıda oyuncunun sakatlanmaması... Tabii bu kadar çile çektikten sonra en azından yarı finale çıkmak, 120 dakika sonunda elenmeye göre de kötünün iyisi.
AZ HATA YAPAN KAZANDI - Erman Özgür (Fanatik) Ateşi yüksek başlayan maçta Konyaspor teknik direktör değişikliğinin de etkisiyle Beşiktaş'a oyun olarak karşılık vermeyi maçın ilk yarısında. Oğuzhan'ın attığı pasa müdahale eden rakip savunma ile yaptığı duvar sonunda attığı temiz plase golüne, Konyaspor Abdülkerim'in kornerden attığı kafa golü ile cevap verdi. Oyunun ve topun kontrolü Beşiktaş'ta olmasına rağmen, oyunu rakip sahada oynamasına rağmen pozisyon üretme konusunda Beşiktaş'ta çabuk çıkarak fırsat arayan Konyaspor'da net fırsatlar bulamadı. 2. yarı ise Beşiktaş oyuna ağırlığını koydu, maçı tek kaleye çevirdi. Sergen Yalçın'ın hamleleri ve Oğuzhan'ın servisleri ile Rosier, Cenk, Larin ve N'Koudou ile bir çok kez pozisyon buldu. Fakat Konyaspor'un sadece savunma yapabildiği devrede Beşiktaş oyun üstünlüğünü skora yansıtmayı başaramadı.
BEŞİKTAŞ ÇİFT KULVARDA DEVAM - Güntekin Onay (Hürriyet) Yavan ve renksiz bir maç oldu. İki takım da fazla efor sarfetmeden, depar atmadan 90 dakikayı tamamladılar. Tempo bu kadar düşük olunca da goller ya bireysel hatadan ya da duran toptan gelecekti. Nitekim öyle de oldu. Konyaspor’un yeni teknik direktörü takımın direncini arttıracak tedbirlere yöneldi ilk maçında.Bunda da kısmen başarılı oldu. Tüm oyunu kendi yarı sahasında kabul eden Konyaspor, özellikle ikinci yarının tamamında savunmada kaldı.
DİREKT SERİ PENALTILARA GEÇİLMELİ - Uğur Meleke (Hürriyet) Avrupa kupalarının yeni formatı ve Konferans Ligi’nin hayatımıza girmesiyle belki de yaşayacağımız en radikal değişiklik, artık Avrupa Ligi’ne tek bir biletimiz olması...O biletin de Türkiye Kupası’ndan verilmesi... Belli ki bu bilet için büyük takımlar çok istekli değillerdi; yarı finalde Alanya, Antalya ve Başakşehir’in yanına Beşiktaş’ın da ancak penaltılar sonucu eklemlenebilmesi biraz da tutku barometresiyle ilgili. Ancak Avrupa Ligi ödülünün de etkisiyle, Türkiye Kupası’nın her geçen sene daha izlenilir hale geldiğini düşünenlerdenim. Önce dünyada eşi benzeri olmayan grup uygulaması garabetinden kurtulduk. Sonra da (pandemi sebepli olsa da) tek maçlı eliminasyon heyecanı geldi turnuvaya. Keşke TFF, bu tek maçlı eliminasyon düzenini kalıcı hale getirse...
TURU ATAN DEĞİL TUTAN GETİRDİ - Ali Gültiken (Sabah) Tüm dünyada kupa maçları her zaman büyük sürprizler barındırır. Bunun birçok örneğini hem ligimizde hem de başka ülkelerde görüyoruz. Bu turdaki takımlara baktığımızda da ne demek isteğimizi daha açık bir şekilde görebiliriz. Bunun en önemli sebebi de motivasyondur. Lig maçlarına gösterilen önem kupa maçlarında bir vites küçültülür. Bu vites küçülmesi de ismi ne olursa olsun her takımı zorlar. Beşiktaş 4 gün evvel 10 kişi ile büyük bir üstünlükle yendiği rakibine karşı buna benzer bir akşam yaşadı. Ama her şeye rağmen hata yapmadı ve turu geçti. Maç içerisinde yakalanan çok net pozisyonlar var. Rosier, Atiba, N'Koudou ve Larin ile değerlendirilemedi. Olmayınca da hem oyuncuların hem de teknik adamların hiçbir zaman tercih etmediği bir noktaya gitti. Ve uzadı.