Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, 3 Temmuz ve 15 Temmuz süreciyle ilgili NTV ve NTV Spor ortak yayınında Oğuz Haksever'in soruları yanıtladı.
İşte Aziz Yıldırım'ın açıklamaları:
"Umarım sabah başlayan Fırat Kalkanı Operasyonu hem ülkemiz hem de oraya giden askerlerimiz için hayırlı olur, oraya giden askerlerimiz sağ salim ailelerinin yanına dönerler. Ülkemiz için de hayırlı olur inşallah. 15 Temmuz'da yemekteydik. Darbe girişiminin olması beni şaşırtmadı. Bir sene önce 'sivil darbe yapmaya çalıştılar' dedim. 17-25 Aralık operasyonundan sonra Türkiye'de Fethullah Gülen gerçeğini herkes gördü. Devletin tüm kurumları mücadele etmesi gerekirken sadece sayın Cumhurbaşkanı yaptı. 15 Temmuz gecesine kadar sayın Cumhurbaşkanı'ndan başka kimse beyanat vermedi."
"Fethullah Gülen'le nasıl muhatap oldum. Bunları anlatayım. 'Spor konuşacağız, sporun dışına çıkmayacağız' dedik ama 15 Temmuz'dan sonra bize siyasetten düşecek bir şey varsa, camia olarak, Fenerbahçe Kulübü olarak her şeye varız. Türkiye'nin sorunlarını da yalnız hükümet ve devletin kurumları değil, tüm vatandaşların fikirleri ve eylemleriyle aşabiliriz. "
"1998 yılında Fenerbahçe Başkanlığı'na 1 oy farkla seçildim. 1 veya 2 ay içerisinde bana bir telefon geldi. Bu telefonu açan kişi o zamanki spor il müdürümüz Vedat Bayram Bey'di. Şu anda milletvekili olan bir kişinin benimle konuşmak istediğini söyledi. 'Olur' dedim. O beyefendi bana telefon etti. 'Zaman Gazetesi'nden bir kişi sizi ziyaret etmek istiyor' dedi. 2 kişi bana geldiler. Oturdular, konuştuk. 'Zaman Gazetesi'ne spor olarak yardım et' demelerini bekliyordum. Ancak 'Hocaefendi şöyle iyi, böyle iyi, mazlumların karşısında' dediler. Methetmeye başladılar. Ankara'da askeri bir mahkeme var. Orada tanıdıklarım vardır, benden bu iş için aracı olmamı istediler. Ben de aracı olmayacağımı söyledim. Hüseyin Gülerce diyor ki, bir söz söylemişim de beni içeri almaya çalışmışlar. Hayır o değil. Kökü oralarda. Benden bu işi çözmemi istediler. Ben tanımadığımı söyledim. Ben de bundan dolayı büyüklerime bunu söyleyemeyeceğimi söyledim. 15 Temmuz'da bu işin kökünün buralarda olduğunu hissettik. Isparta'da belgeler bilgiler yakalandı. Arap Baharı'nın olduğu tarihlerde, bir metine yazılı Aziz Yıldırım olduğu her yerde ehli islama düşmanlık yaptı" diye bir not vardır. Bana, benim şahsıma yapılan operasyonun kökleri 1998 yılına dayanıyor. Hüseyin Gülerce, her işi küçümsüyor. İhsan Kalkavan beyanat vermiş. '50 milyon Dolar istenmiş' deniyor. Bu yalan. Zaten o yurtdışına kaçtı. Gelsinler, bunların hepsini konuşalım. "
"Fethullah Gülen, 150 ülkede işbirliği yapan bir örgütün başıdır. Türkiye'deki aynı operasyonları oralarda yapma güçleri var. Somali'ye gittim bunu gördüm. Kolay kolay halledilecek bir konu gibi düşünmemek lazım."