Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, bazı eski sporcuların gözaltına alınmasıyla ilgili olarak Bana göre bunlar yanlış. Bir taraftan '17-25 Aralık'tan sonrası geçerli' diyorsunuz. Bu tarihten sonra bir şey yapmışlarsa tamam ama ondan önce yapmışlarsa yanlış. Bunlar da çıkıp 'Bizi kandırdılar' derlerse askıda kalır.
'Şu kadar memur alındı, atıldı' deniyor. Esas, bu ülkenin üst çatısı. İhtilal yapılsaydı başbakan, cumhurbaşkanı kimdi. Bunlar alınmalı. Suçsuz olanlar ve olmayanlar karıştırılabilir. Önce büyüklerin alınması lazım. Methiyeler yazanlar vardı. Siyasiler vardı. Kanun çıkarken kanunu engellemeyek isteyenler, 'vicdanım rahat etmiyor' diyenler vardı. Ama sayın Erdoğan o kanunun çıkmaması için çalışma yaptı. İsim söylemiyorum ama kamuoyu anlıyor. Türkiye Devleti FETÖ'nün içine girmiş durumda. Tersi değil yani" ifadesini kullandı.
3 Temmuz döneminde sorgularda neler olduğuna ve nelerin sorulduğuna değinen Aziz Yıldırım "Evlerden aldılar, gittik. 'Şike' dediler. 'Teşvik' dediler. Aslında o dinlemeler ilk yapıldığında teşvik ve şike suç değildi. Kanun çıktıktan sonra 4-5 maç vardı. Ama suçlandığımız maç sayısını 19 olarak söylediler. O zamanlar Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın olmayacak bir şekilde açıkladı. Hüseyin Çapkın ortada yok. Suç duyurusu yaptık. 19 maçta şike olduğunu söylediler. TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar Bey, savcılık çıkışında "Durum vahim" dedi. Savcı Mehmet Berk 'Ben 5 maçın sonucunu biliyordum' dedi. Ben de 'Ben bilmiyordum' dedim. Ben Efes Otel'de oturuyordum. Uğur yapacağım diye palto giydim. 5-3 kazandık. Tesadüflerle, şansla yendik. 'Bana döküman göster' dedim. 'Neden suç duyurusu yapmadınız?' dedim. Gazeteler 'Buca maçında polis şunu yaptı, bunu yaptı' diye manşet attı. Maça gelen insanlar deniz kenarında balık yiyorlar. Bunun resmini çekip basına veriyorlar. Basının çok suçu var. Bunlarla işbirliği yaptılar. Suç duyurusunda bulunduk. Savcıların çok işi var ki onları alamıyorlar. Şu anda bazı insanların FETÖ Başkanı ile resimleri var. Onlar bizi mahkeme sonucu olmadan suçlu ilan ettiler. Basının çok suçu var. Çok insanlar onurları için hayatlarını kaybettiler. Çokları cenazeleri zor bela defnetti. Medya rolünü çok kötü oynadı. Medya işbirliği içinde kamuoyuna çok yanlış haberler pompaladı. Basının suçu çok" dedi.
Şekip Mosturoğlu ise "Yakın dönemde, 17-25 Aralık'tan sonra şunları duyuyorduk: 'Yerin 7 kat altında tutuluyorlar.' Bu tip söylemler duyarken içim cız ediyordu. Bize bunların 3 katı yapıldı. Ben 4 gün poliste bekletildim. Bizi Beşiktaş Adliyesi'ne sorgu için aldılar. Bizi ikiye ayırdılar. Nüfus kağıdı bu tarafta olanlar tutuklanacak, bu tarafa alınanlar tutuklanmayacak. Ve öyle de oldu" ifadesini kullandı. Mosturoğlu gözaltına alınan eski futbolcular için de "Emre Bol isimli bir gazeteci çıktı 'Emenike'nin para sayma görüntüleri var' dedi. Geçenlerde 'Twitter hesabım hack'lenmiş' dedi. Bu zamana kadar neden açıklamadın? Algı operasyonları çok büyük boyuttaydı. Medya kanallarına baktığınızda amiral gemileri İpek Medya Grubu, Taraf, Samanyolu Grubu... O zamanlar algı operasyonları yapıldı. Hala sürüyor. Sosyal medyada kripto FETÖ hesapları var. 7 gün 24 saat yayınlar yapılıyor. Birileri 'Şike yapmadıysanız neden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istediniz?' diyor. Hükmün açıklanmasının yolu yok. Diğer tarafta hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasının yolu yok. Bunu ciddi ciddi ulusal kanalda yorum yapan birisi bunu söylüyor. O dönemi savunuyor. Onlara göre bu örgütün yaptığı doğru işler de var. Bu sonuç çıkar bana göre. Eğer sadece spora yönelikse çok memnuniyet verici. Her konuşmamızda 'Neden spor alanında temizlik yapılmıyor?' diyoruz. 3 Temmuz'un kumpas tarafına yönelik zaten bir soruşturma var. Bu konuda da bazı endişelerim var. Bu insanlar, sosyal medyaya düşen kasetleriyle ilişkilendirildiler. Hiç kasedi olmayan ve bu işin içinde olan insanlar ne olacak? Birisi 'TFF'de temizlik yapıldı denildi' dese buna inanmam. Geçen seneden futbolcuların nasıl su içtiğine bakın. Cemaatin ritüellerine göre içenler var. Bunları da görmek lazım" ifadesini kullandı.
Aziz Yıldırım'ın "4 tane oyuncuyu almakla bu iş tamamlanmış sayılmaz. Futbolcuları, sporun içindeki her kademedeki yerler araştırılmalı, soruşturmalı ve gerekenler yapılmalı " şeklindeki ifadesinden sonra sözlerine devam eden Şekip Mosturoğlu "Emre Bol, bu organizasyona bayraktarlık yapan yayın kuruluşunda gazeecilik yapıyor. Bu arkadaşın söylediklerinin neyi yanlış, neyi doğru söylediğini nasıl anlayacağım? Aykut Kocaman'ın daha önce Eskişehirspor maçında (2012 yılı) söylediği sözleri yeniden okudum. Aykut Kocaman'ın söyledikleri yenilir yutulur sözler değil. En azından o maçın hakemini çağırıp sorun. Eğer siz bir kulübe kumpas operasyonu yapıyorsanız sportif alanda da yapmanız lazım. Şimdiye kadar hiç bir hakemin alındığını görmedik" dedi.
Aziz Yıldırım ise 2012'deki "Federasyon'un karanlık dehlizleri" ibaresinden neyi kastettiği sorusuna "1998'den bu yana Fenerbahçe'nin başına neler gelmiş incelemek lazım. Fenerbahçe'nin sahasına bir torba çekirdek atılmasıyla 1-2 maç kapatılmış. O tarihlerden bu yana Fenerbahçe üzerine oyunlar oynanmıştır. O zamanlar bunun farkında değildik. Takımı büyütmeye çalışıyorduk, farkında değildik. 2006'dan sonra farkına varmaya çalıştık. Denizli'deki maçtan sonra bunları görmeye başladık. Bunlar Federasyon'da tezgahlanıyordu. Bütün kurullar oraya bağlı. Oraya gelip giden yöneticiler, TFF her şeyin beyni. Belki de şu andaki başkanın haberi olmayan bir sürü değişiklikler oluyor. Birileri gidiyor. Gelenler kimdir. Bu yeni gelenler kime hizmet edecekler. Bakmak lazım." yanıtını verdi.
Türkiye Futbol Federasyonu'ndan maddi kayıplarını isteyeceklerini ve büyük davalar açacaklarını belirten Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım "Metris'te bizim ifadelerimizi aldılar. Sonradan bana bir ceza vermediler. Şekip Bey çıktıktan sonra ceza verdiler. TFF'ye gidip bu konuyu tartıştım. Fenerbahçe'ye sportif olarak ceza vermek isteyenlerin bu örgütle bağlantılı olduğunu söyledim. Bundan 15 gün önce TFF Etik Kurulu başkanı görevden alındı. 'Fenerbahçe aleyhine rapor çıksın' diye yeni beyanat verdi. 'Şike yoktu. Bir kumpas davasıydı.Benim FETÖ'cü olmam mümkün değil. Görev yaptığım şike döneminde FETÖ'cülerin hedefinde oldum. Polis fezlekesiyle Fenerbahçe aleyhine rapor çıksın diye baskı yapıldı diye düşünüyorum' diyor. Etik Kurul raporunu yanlış olarak sızdırdılar, o şekilde kararı almak için baskı yaptılar. Sportif anlamda disiplin kurulu cezası vermeye çalıştılar. Buradan giden dökümanlar da polis fezlekesiyle Avrupa'ya gitti. Dışarıda da Fethullah Gülen, Fenerbahçe'ye operasyon yapmıştır. Önümüzdeki haftadan itibaren hukukçuları çağıracağız. TFF'den Fenerbahçe'nin haklarını, maddi kayıplarını almak için çalışacağız. UEFA 'TFF'den dolayı Avrupa'ya gelemediniz' diyor. Maddi kayıplardan dolayı TFF'yle ilgili çalışmalar yapacağız. İkinci sene UEFA göndermedi. Çalışmalara başlayacağız. Maddi değerlerimizin 1 milyardan 500 milyon Dolar'a düşmesinden dolayı büyük davalar açacağız. O zamanki TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'ın bir sözü vardır. 'Bu bir siyasi davaysa Aziz Yıldırım'a yapılacak iade-i itibar davasının ilk savunucusu ben olacağım' diyor. 'Fenerbahçe, CAS'tan davayı kazanırsa 45 milyon Dolar'lık kaybı ben cebimden ödeyeceğim' diyor. Dava uzun sürecek gibi görünüyor ama sözünü tutmasını istiyorum. Bizde söz namustur" şeklinde konuştu.
