Türk futbolunda, 30 yıl öncesine kadar ''yabancı'' denilince, ilk olarak akla gelen ''Yugoslavlar'', yeni sezon öncesi Gençlerbirliği'nde biraraya geldiler.
1960'lı yıllarda Türkiye'ye gelmeye başlayan Yugoslav teknik direktör ve oyuncular, Türkiye'de futbolun gelişimine katkı sağladı. Futbolseverler özellikle ''üç büyükler'' olarak adlandırılan Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe başta olmak üzere değişik dönemlerde Türkiye'de forma giyen ve isimleri kulüpleriyle özdeşleşen Stankovic, Veselinovic, Simovic, Prekazi, Yesic, Arnavutovic, Şekerbegovic gibi futbolcuları, geçen 30 yıla aşkın zamana rağmen unutmadı.
Yabancı transferindeki Yugoslav ''hakimiyeti'', Yugoslavya'nın dağılma sürecine girmesi ve 1990 yıllarla birlikte futbolun daha da globalleşmesiyle yavaş yavaş sona erdi.
Dağılma döneminin başladığı yıllardan, en son Kosova'nın bağımsızlığını ilan etmesine kadar 7 yeni ülkeye (Bosna Hersek, Hırvatistan, Makedonya, Karadağ, Kosova, Sırbistan, Slovenya) bölünen Yugoslavya, bu sezon Ankara'da adeta yeniden biraraya geldi.
''YUGOSLAVYA NOSTALJİSİ'' GENÇLERBİRLİĞİ'NDE
Sezon öncesi yaptığı Lekic ve Tosic transferleriyle, dönemin Yugoslavya coğrafyasından 5 ismi artık kadrosunda bulunduran Gençlerbirliği, yeni sezonda futbolseverleri eski günlere götürecek.
''Yugoslavya futbol ekolüne'' ayrı ayrı katkıları olan ülkelerden kırmızı-siyahlı takıma transfer edilen Ermin Zec (Bosna Hersek), Ante Kulusic (Hırvatistan), Debatik Curri (Kosova) ve Dusko Tosic ile Dejan Lekic (Sırbistan), bu sezon birlikte Gençlerbirliği'nin başarısı mücadele edecek.
Yugoslavya dağılırken yaşananların çok üzücü olduğunu ifade eden Zec, Curri, Kulusic ve Tosic, ''Artık ülkelerimiz için barış zamanı'' ifadesini kullandılar.
Birbirlerini anlayabilmeleri ve benzer ekollerden gelmelerinin Gençlerbirliği'nin yeni sezonda sergileyeceği futbola katkı sağlayacağını düşünen futbolcular, formasını giydikleri takımın başarısı için birlikte mücadele edecek olmanın heyecanını yaşadıklarını söylediler.