Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve Asbaşkan Şekip Mosturoğlu, Yönetim Kurulu üyelerinin de katıldığı basın toplantısında açıklamalar yaptı.
Şekip Mosturoğlu ilk olarak söz alırken, Beşiktaş maçında yaşananlarla ilgili bir video gösterildi. Tolga'nın taraftarlara yönelik tartışmasıyla teknik direktör Şenol Güneş'in olaya müdahelesinin yer aldığı görüntülerde Şenol Güneş'in hakemi dinlemeyerek körükten içeriğe girdiği kaydedildi.
Görüntülerde, soyunma odasında Tolga Zengin'in "içeri gidelim, yoksa hükmen yenik sayılacağız" dediği öne sürüldü.
Daha sonra açıklamalara devam eden Şekip Mosturoğlu, "Olay tamamen Tolga Zengin'in bir taraftarla göz göze gelmesinin ardından başlamıştır. Oğuzhan, Tolga Zengin'in bu hareketi yapması için teşvik ediyor. Bu olay stadyum kameralarının görüntüsü. Bu kadar açık bir görüntüye rağmen bir kısım medya hala 3 Temmuz tesiriyle yalan, dolan, karalamayla olayı bambaşka gibi yansıtılıyor. Medyada yalanlar yer almıştır. Bu yalanların hangisi bu görüntülerde var. Bizce olay çok açık. Müsabaka görüntüleri, Beşiktaşlı futbolcular ve Şenol Güneş maç tatil edilmeden sahayı terk etti. Sayın Aykut Kocaman çok iyi niyetli davranmış ve maçın devam etmesini istemiştir. Trabzonspor-Fenerbahçe maçında yaşananlar emsal alınırsa, -Otto Bariç olayı- Beşiktaş sahadan çekilmiştir ve Beşiktaş 3-0 yenik ilan edilmelidir.
"TEMSİLCİ VAHAP ŞİMŞEK'İN RAPORUNDA GÜNEŞ'İN BAŞINA DİKİŞ ATILDIĞI YOK
Şekip Mosturoğlu, Beşiktaş'ın hükmen mağlup edilmesini vurguladıktan sonra gerekçe olarak şu ifadeleri kullandı:
"İlk defa kamuoyunda paylaşacağımız bir konu var. Birinci tezimiz Beşiktaş'ın hükmen mağlubiyettir; çünkü Beşiktaş sahadan çekilmiştir.
Mete Kalkavan, raporunda 2 tane madde sayıyor. Bir tanesi maç sırasında yaşananlar, 2.'si misafir takımın oyuncularının aldığı yabancı maddelerden dolayı. Maç 57. dakikada tatil ediliyor. Tatil edildikten sonra Şenol Güneş ve oyunculara "sahaya gelin" diyor. Mete Kalkavan maçın oynanması için güvenliğin olduğunu elleriyle işaret ediyor.
Mete Kalkavan diyor ki; "misafir takım teknik direktörünün aldığı yaralanma olayından dolayı müsabakayı tatil ettim" diyor. Güneş'in yaralandığını nereden tespit ediyor. Yardımcılar, temsilci Vahap Şimşek'in raporundan Güneş'in başına dikiş atıldığını öğrendiklerini söylüyor. Vahap Şimşek, raporunda bunları yazmamış. Kafasına 5 dikiş atıldığını, hastaneye kaldırıldığını Mete Kalkavan'a da göndermemiş. Raporlarda bu yok.
Şenol Güneş temsilci raporları olmadan başına dikiş atılmıştır. Vahap Şimşek, hakeme söylemiş gibi rapor yazılmıştır. Vahap Şimşek'in raporunda böyle bir şey yok.
"METE KALKAVAN'IN MAÇI TATİL ETMESİ HUKUKA UYGUN DEĞİLDİR"
Mardin 47spor ile Arsinspor arasında oynanan maç yarıda kalmış ve hakem bir karar vermiş. Bizim maçımızdan farkı nedir? Tatil edilen bu maçta hakem hem görsel olarak hem de eşitlik kuralına uygun olması bakımından sakatlığın gerçek olup olmadığını araştırıyor. Bizim maçta hakem sakatlığı görmüyor.
Termal Belediyespor ve Armutluspor maçında da temsilci yok gözlemci var. İl gözlemcisi raporunda "Hakemler soyunma odasına girdi. Ben de oyun alanına gittim. Oyuncu kanlar içerisinde yerde yatmaktaydı. Kafasında çökme vardı. Temsilci olayı bizzat görüyor. Hakem de raporunda oyuncuya yaklaşık 50 cm odun parçası atılmıştır. Oyuncu hastaneye kaldırılmış ve kafasına dikiş atılmıştır." Hakem hem temsilcinin raporunu dikkate alıyor hem de olayı görüyor.
Mete Kalkavan, hiçbir şekilde Şenol güneş'in yaralandığını görmemiştir. İddiasına göre Vahap Şimşek olayı rapor etmiştir. Ama Şimşek'in raporunda böyle bir şey yoktur. Mete Kalkavan'ın maçı tatil etmesi hukuka uygun değildir. Dolayısıyla size saydığım emsal kararlar alınırsa maç kaldığı yerden oynanmalıdır."
"UEFA SOPASI FENERBAHÇE CAMİASI İÇİN KORKUTUCU; ÜRKÜTÜCÜ DEĞİLDİR"
"UEFA'nın bu konuyu soruşturduğu ve Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) vereceği kararı beklediği ve buna göre işlem yapacağı" yönünde haberler çıktığını kaydeden Şekip Mosturoğlu, "Bunlar 3 Temmuz sürecinin tezahürüdür. Biz bunu 3 Temmuz sürecinde de "UEFA sopası" olarak gördük ama ne spor camiası ne de Fenerbahçe camiası bundan etkilenmemektedir. UEFA sopası Fenerbahçe camiası için korkutucu; ürkütücü değildir. Fetö'nün aleti olan bu tip iletişimlerin yararı yoktur. Fenerbahçe'ye emsal ağırlıkta olacak bir cezanın verilmesi ve ileriki dönemlerde de benzer olayların olmaması gerektiği söyleniyor. Geçmişte yaşanan olaylardan emsalleri size sunuyoruz" ifadelerini kullandı.
"BİZ SAF DEĞİLİZ"
Şekip Mosturoğlu daha sonra geçmişte yaşanan maçlardan örnekler verdi ve "
2 Nisan 2017'deki Kayserispor-Fenerbahçe maçında Volkan'ın kafasına yabancı madde geldi. 10 Şubat 2011'de Trabzonspor-Sivasspor maçında Ertuğrul Taşkıran yaralandı. Fenerbahçe-Beşiktaş maçını tatil eden Mete Kalkavan o maçı tatil etmedi. Fenerbahçe İdari Menajeri Hasan Çetinkaya'nın kafası yarıldı. 22 Ekim 2017'de Fenerbahçe'nin deplasmanda Galatasaray ile oynadığı maçta Tarık Ongun kafasına isabet eden taş sonrası yerde kalmış, oyuncularımız hakeme siper oldular.
Olayları seyrettiniz ki olaylar çoğaltılabilir. Bu olaylar karşısında TFF'nin hakemlerin vermiş olduğu kararlar ortadadır. Bu kararlar emsal nitelik kabul edilmezken, Beşiktaş maçında emsal ağırlıkta ceza istemez bizim çok saf olduğumuzu düşünmektir. Biz saf değiliz. " diye konuştu.
ŞENOL GÜNEŞ'E "SENİN FİLOZOFİK YAPINA NE KADAR YAKIŞIYOR?"
Şekip Mosturoğlu, Şenol Güneş'in, geçmişte A Milli Futbol Takımı'ndan ayrılış süreciyle ilgili kendisine yönelik bazı ifadelerine de yanıt vererek şöyle konuştu:
"Sayın Şenol Güneş, son maçtan sonra açıklama yaptı. Biz 3 Temmuz'da esaret altındayken benzer konuşma yapmıştı. O zaman tutsaktık, cevap veremezdik. O zaman cevap veremeyeceğimizi bilerek iddia ortaya atmıştı. Şenol hoca paraya farklı bir değer veriyor. TFF'nin Şenol Güneş'in sözleşmesini feshetmesi sonrası Şenol Güneş alacağıyla ilgili Tahkim Kuruluna gitti. Orada 'Şekip Mosturoğlu, noterde ihtarnameyi 3 defa değiştirdi.' diyor. Benim nasıl böyle bir gücüm var ki, açıklamasını bekliyorum. 23 Mart 2004'te TFF, Güneş'in 5 aylık ücretini yatırarak sözleşmeyi feshetti. Bir gün sonra bu bir fesih mi diye federasyona ihtarname çekildi. Aynı gün TFF feshedildiğini söyledi. Bu 3 yazışmayı benim yazdığımı söylüyor sanırım. 2000 yılında Digitürk ödeme güçlüğü çekiyordu. Digitürk kuruna geçmişti TFF. Kendi iç yönetmeliğiyle de döviz üzerinden vermeye başladı çalışanlarının maaşını. 4 yıl boyunca parasını bu şekilde aldı. Hiçbir şekilde itiraz etmedi. Paraya değer vermeyen Sayın Hocam, 48 aylık maaş farkını talep etti. Tahkim bunu da reddetti. Sözleşmeden 500 bin doları alamadığını iddia etti. O gün Tahkim reddetti. Hocaya soruyorum, 15 yıl olmuş. Kesinleşmiş Tahkim kararıyla bu parayı hak etmedin. 5 aylık ücretini aldığın Tahkim'le açık. İnsanların gözünün içine baka baka bizleri zan altına alıyorsun. Senin filozofik yapına ne kadar yakışıyor?"
