Gençlerbirliği Teknik Direktörü Ümit Özat ise inanılmaz kötü bir oyun ve mücadele gösterdiklerini vurgulayarak, göreve geldiği günden bu yana en etkisiz oyunlarını ortaya koyduklarını belirtti.
"Bu kadar kötü oyun karşısında 'kötü' demek bile kötüye haksızlık olur." diyen Özat, böyle oynamaya hiç kimsenin hakkının olmadığını söyledi.
Özat, devre arasında takımın temel direklerinin satıldığını anımsatarak, şöyle devam etti:
"Maddi anlamda kulübün kasasına büyük paralar girdi ama özellikle Ahmet Çalık'ın gitmesinden sonra takımın dağılması ve takıma liderlik anlamında sıkıntı yaşadığımız gerçek. Bugün de 4-5 yeni oyuncuyla oynadık. Ama buna rağmen belki maçın hakkı 6-0, 7-0'dı. Bu takım kötü oynayabilir ama kötü mücadele edemez. Her zaman kulübün menfaatleri doğrultusunda hareket ederim. Geldiğimiz günden bu yana üçüncü mağlubiyetimizi aldık. Puan olarak çok sıkıntılı bir yerde değiliz ama çok da rahat değiliz. Bir maçımız eksik olmasına karşın, bazı hamleler yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Başkanla hafta içi oturup, bir durum değerlendirmesi yapmamız lazım."
Takımda, "devlet memuru" zihniyetiyle oynayan 1-2 futbolcu olduğunun altını çizen Özat, başka kulüplerle anlaştığını duydukları oyuncular olduğunu belirtti.
Ümit Özat, profesyonel takımlarda bunların olabileceğini, ancak oyuncunun sahadaki son maça kadar yapılması gerekenleri sonuna kadar yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
"SERDAR HEM KENDİSİNE HEM DE TAKIMA ZARAR VERİYOR"
Gençlerbirliği formasının 1923 yılında kurulmuş bir kulübün forması olduğunu dile getiren Özat, şöyle konuştu:
"Giydiğiniz forma, ekmek yediğiniz yerin formasıysa, o forma için sonuna kadar mücadele etmek zorundasınız. Bir kişi her şeyi tek başına yapamaz. Bugünlere takım oyunu oynayarak geldik. Ama bir bakıyoruz, herkes tek başına bir şeyler yapmaya çalışıyor. Herkes bireyselliğini ortaya koymaya çalışıyor. Bu doğru bir şey değil. Bu takımın buraya gelmesindeki en büyük pay sahibi kişilerden biri Serdar Gürler olmasına rağmen, özellikle son 3-4 maçtır inanılmaz bireysel oynadı. Kendi başına oynadı. Özellikle saha içi davranışlarıyla, hakeme itirazlarıyla, yaptığı lüzumsuz driplinglerle biraz daha kendini takımın üstünde görmeye çalışıyor. Dolayısıyla bu hem kendisine hem de takıma zarar veriyor. Kendisiyle hafta içi konuşmuştuk. Ama önümüzdeki hafta hep beraber bir durum değerlendirmesi yapacağız. Gençlerbirliği için en doğru kararları almak zorundayız."
Ümit Özat, Aydın Karabulut'un kadroya alınmaması ile ilgili bir soru üzerine, oyuncusunun formsuz olduğunu kaydetti. Aydın'ın, kendisinden önce sadece 4-5 maçta ilk 11 oynadığını, kendisinden sonra ise bütün karşılaşmalarda ilk 11'de sahaya çıktığını anımsatan Özat, bu maçlarda oyuncunun golünün ve asistinin olmadığını anlattı.
Özat, Aydın'ı farklı pozisyonlarda denediklerinin altını çizerek, şunları aktardı:
"Perşembeye kadar antrenmana çıkmadı. Ben almadım kadroya. Buraya getirmeyebilirdim de. Son durumunu görmek için getirdim. Aydın, bizim için olmazsa olmaz değil. Aslında hiç kimse olmazsa olmaz değil. Bu takımda olmazsa olmazlardan bir tanesi Ahmet'ti, kulübün menfaatleri doğrultusunda sattık. Oyuncular kendi menfaatlerini düşünürlerse bu kulübün, formanın üzerine çıkmaya çalışırlarsa bu doğru bir davranış olmaz. Liderlik yaşla olmaz. Ben de yeri geldi 17-18 yaşında kaptanlık yaptım. Ahmet bu takım için önemli bir oyuncuydu. Hep giden oyuncuların sıkıntısını çekeceğimizi ama o günkü şartlar noktasında bunların satışına karşı koymamızın doğru olmadığını söyledim."