Olcay Şahan, Yukatel Denizlispor'un ikinci yarı hazırlıklarını sürdürdüğü Antalya'nın Kundu Turizm Merkezi'nde AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Beşiktaş'ın kötü başladığı sezonda toparlandığını belirten Olcay, "Başarıya bakarsak puan açısından kötü bir puan durumunda değiller. İlk haftada Sivasspor'a karşı oynuyorlar, kazandıkları zaman neredeyse liderle kafa kafaya oluyorlar. İyi bir gidişatları var. Ahmet Nur Çebi Başkanımız ben ilk geldiğimde o da oradaydı, ikinci başkandı. Çok inandırıcı, cana yakın, futbolculara bir baba gibiydi. Bazen maçlara gittiğimizde prim olmadığında o gelirdi, kendi cebinden bize prim verirdi. Kulübü, camiayı, futbolcuları benimsemişti, aynı seviyede devam edeceğini görüyorum. Ahmet Nur Çebi'nin Beşiktaş'ı eski günlerine getireceğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Beşiktaş'ın zorlu dönemlerden daha önce de geçtiğini kaydeden deneyimli futbolcu, "Bazen bir adım geriye atmak, sonraki adımı iki adım gibi atmak gibi bir şey. Feda sezonunda hep genç, yetenekli oyuncular geldi. İki sene boyunca Türkiye'de bizden çok bahsedildi, şampiyon olmadık, ikinci, üçüncü olduk ama en iyi futbolu oynadık. Taraftarların kalplerini kazandık. O iki senede gönüllerin kahramanıydık, şampiyonuyduk. Maddi olarak toparladıktan sonra birkaç takviyeyle iki sene üst üste şampiyon olduk. Şu an o futbolcu kalitesi var, bu takıma takviye olmasa bile Beşiktaş forması şampiyonluğa oynar." şeklinde konuştu.
Denizlispor'un, teknik direktör Mehmet Özdilek'in takımın başına gelmesiyle daha iyi bir duruma geldiğini ifade eden Olcay Şahan, "Denizlispor 20'ye yakın futbolcu getirdi, uyum sağlamak kolay değildi. Mehmet Hocamızın gelmesiyle takımın kalitesi daha çok ön plana çıktı. Birlik, beraberlik Mehmet hocamızla daha iyi oldu. Hücum hattımız zengin ama yaptığımız önemli şeylerden biri defansif oynamamız. Baktığınızda bizim iki 5-1'lik kaza maçımız var, onları çıkarsak ligin en az gol yiyen takımlarından biriyiz. Deplasmanda da puan açısından en iyi ilk iki takımdan biriyiz. İkinci yarı birkaç takviyeyle daha iyi olacağına eminim. Çoğu kişi Denizlispor'un ligde kalırsa başarılı olacağını düşünüyor. 10 sene sonra Süper Lig'de oynayan bir takımın ligde kalması tabii ki bir başarıdır ama kadro kalitesine baktığınızda Denizlispor'un ligde kalması değil ligde üst sıraları hedeflemesi gerek. Taraftara, camiaya, şehre bakıyorum, 10 sene büyük kayıp. Beklemediğim kadar güzel bir şehir, taraftarları takımlarına bağlı, tutkulu..." ifadelerini kullandı.
Ziraat Türkiye Kupası'nda Trabzonspor, ligde de Galatasaray ile zorlu maçlar oynayacaklarını vurgulayan Olcay, "Galatasaray'ı ilk maçta yenmiştiniz, şimdi deplasmanda oynayacaksınız. Böyle maçlar senin için ne ifade ediyor?" sorusuna, "Benim için normal bir maç. Galatasaray'a karşı çok maçım var. Benim için içimde sadece bir tık daha fazla önem taşıyan maçlar Beşiktaş ve Trabzonspor maçları olur; eski takımlarım olduğu için. Geri kalan maçların hepsi normal lig maçı, her maça aynı hedefle, aynı istekle sahaya çıkıyorum." cevabını verdi.
Türkiye Kupası'nda da kendilerine güvendiklerinin altını çizen deneyimli futbolcu, "Kupanın ilk turlarında genelde oynamayan oyuncular oynadı. Maç eksiklerini gidermek için iyi bir fırsattı. Son 16'ya kaldık. Tabii ki hedefimiz finale kadar gitmek. Maça çıkarken her zaman kazanmaya oynarsın. Bizim de ilk hedefimiz son 8'e kalmak." diye konuştu.
Olcay Şahan, eski takımlarından Trabzonspor'un teknik direktör Ünal Karaman ile yollarını ayırması hakkında ise, "Ünal hocayı seviyorum. Karakteriyle, insan olarak sevdiğim bir hoca. Orada belki bir dönem kötü şeyler yaşamış olabilirim ama yine de hayırlısı diyorum. Aslında Ünal hoca ile devam etselerdi daha başarılı olacaklarına inanıyordum. Her şeyin hayırlısı, belki böyle daha hayırlı olmuştur. İkinci yarıda iyi mi oldu, kötü mü oldu göreceğiz. Hüseyin Çimşir de 12 yaşından itibaren Trabzonspor'a hizmet eden bir isim. Hocalık kariyerinde ilk adımı da Trabzon'da yapması onun adına sevindirici. Trabzonspor kendi evladını benimsemiş, güvenmiş, inşallah başarılı olur." değerlendirmesinde bulundu.
"Sezonun ikinci yarısı son yılların en güzel ikinci yarısı olacak." ifadesini kullanan Olcay, "Sezon başı ligin kalitesi düşük; Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş'ın kalitesi düşük, deniliyordu ama ben aynı fikirde değilim. Anadolu takımları getirdikleri futbolcularla kaliteyi yükselttiler. Şu an herkes herkesi yenebiliyor. İlk hafta Galatasaray'ı yendiğimizde Galatasaray'a inanılmaz bir eleştiri gelmedi. Çünkü Denizlispor'un takımına bakıyorlar, takımın kalitesini görüyorlar ve 'olabilir deplasmanda Denizlispor'a kaybedebilirsin, diyorlar. Şampiyonluk konusunda 'bir takım bir adım önde' diyemezsin. Şu an herkes şampiyon olabilir ama şampiyonluk konusunda büyük camiaların bir adım önde olacağını düşünüyorum. Sivasspor'un zirvede olması hakkı. İlk yarıda inanılmaz iyi ve doğru futbol oynadılar. Sivasspor'un son yıllarda sahada 7-8 yerli futbolcusu var, hepsi de uzun zamandır birlikte oynuyor." şeklinde konuştu.
Denizlisporlu futbolcu, Video Yardımcı Hakem (VAR) sisteminin kendilerini nasıl etkilediğini şu sözlerle anlattı:
"Sevinmede, beklemede biraz heyecan oluyor. Yeni bir teknoloji bulduk, VAR'dan haber beklerken, yedek kulübesinde baktığımızda zaten Ipad'den izlenmiş oluyor. Gol olup olmadığını biliyoruz. Mesela, Trabzon maçında ikinci golü yediğimizde topu santraya getirdik. Hocaya doğru baktığımda, hoca at topu geriye demişti. Onlar ofsayt olduğunu görmüştü. Topu aldım, kaleciye vurdum, orada hemen bir diyalog içinde doğruyu görebiliyoruz. VAR bence iyi bir şey, hataları en aza indiriyor. Türkiye'deki sorun VAR'dan ziyade, yorum. Türkiye'de yorumcu kanalları, abartı fazla. Almanya'dan arkadaşım Türkiye'ye gelmişti Lig TV döneminde, maçtan sonra Lig TV'de bir pozisyon tartışılıyor ve 50 kere gösteriliyor, ofsayt mı, değil mi diyerek. Arkadaşım da Türkçe anlamıyor, bana 'Bu pozisyonu gol olana kadar gösteriyorlar değil mi?' diyorlar. Almanya'da doğdum büyüdüm, yorumcuların böyle hakem eleştirisi yok. Hoca değişikliği düşünebilir miydi, oyuncunun performansı düşük müydü gibi tartışmalar oluyor. Türkiye'de gökyüzüne kaldırmak çok kolay, yerin dibine vurmak daha da kolay. Hakemleri eleştirmek en kolayı, futbolda en son konuşacağımız konu hakemdir. Futbol oynuyoruz, para kazanıyoruz ama o kadar da abartmamak gerek. Sabah kalktığımızda hasta olabiliriz, ailevi sorunumuz olabilir... Sahaya çıkınca elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz, bazen olmuyor. Televizyonlarda eleştiriler abartılı olduğu için bu futbolcuları, taraftarları, hakemleri etkiliyor. İnsanlarımız pozitif bakmaya çalışsa bu kadar hata olmayacağına inanıyorum. Hep negatif olunduğu için daha çok hata oluyor, çünkü herkes tedirgin oluyor."
Almanya'da futbol oynadığı dönemde kaybettikleri maçlardan sonra bile taraftarların kendilerine alkışlarla destek verdiğini anlatan Olcay Şahan, "Bu maalesef Türkiye'de yok. Türkiye'de geçen hafta kötüydün diye bir sonraki maçta sahaya çıkarken yuhalanmaya başlıyorsun. Üzücü. Ülke olarak çoğu şeyi geliştirdik, Avrupa'da artık Türk futbolcular aranıyor. Almanya'da bir Türk olarak oynayabilmen için Alman'dan 2 değil 4 kat daha iyi olman gerekiyor. Bir kat daha iyi olduğunda 'boş ver yabancıyı Alman'a destek çık' diyorlardı. Niye? Kendi adamını istiyorlardı. Türkiye'de tam tersi yabancıya daha çok değer veriliyor. Başımızın üstünde yerleri var, yanlış anlaşılmasın ama hangi ülkede olduğumuzu, hangi millet olduğumuzu, Türklerin daha çok değerli olması gereken yerdeyiz. Yabancı ülkelerde hep böyle. Kendi adamları daha değerli oluyor." değerlendirmesinde bulundu.
Borussia Mönchengladbach'ta oynadığı dönemde haksızlığa uğradığını da aktaran Olcay, "Mönchengladbach'ın ikinci takımında oynarken bir Alman oyuncu ile A takım idmanlarına çıktık. Birimizi profesyonel yapacaklardı. Ben, ondan sadece biraz daha iyi olduğum için onu aldılar. Hala da oynuyor orada, Tony Jantschke. Ön liberoydu, ben de o zaman ön libero oynuyordum. Son 7-8 senedir kanat oynamaya başladım. Onu seçtiler, 10 senedir de hala orada A takımda. Şimdi o kadar kaliteli Türk futbolcularımız var ki Avrupa'dakiler hepsi bizim oyuncularımızı istiyor." ifadelerini kullandı.
Futbol oynamayı bıraktıktan sonra teknik direktörlüğü düşündüğünü kaydeden 32 yaşındaki futbolcu, "Benim de yaş geldi, gidiyor. Son yıllarım diyebilirim. Futbolcu kendine ne kadar çok bakarsa o kadar uzun vadeli oynayabilir. Bunun örneği zaten Emre Belözoğlu. Benim gözümde Türkiye'nin gelmiş geçmiş bir numaralı futbolcusu; kariyer, kalite ve futbolcu olarak. Ben de kendime iyi bakıyorum, oynayabildiğim kadar oynamak istiyorum. Son dönemlerde yaz-boz aldım, kitap aldım, idmanları genelde not alıyorum. Çünkü futboldan sonra hoca olmaya niyetim var. Bunu başarabileceğime inanıyorum." şeklinde konuştu.
Beşiktaş'a transfer olmadan önce Galatasaray'dan transfer teklifi aldığını aktaran Olcay Şahan, "Futbol hayatımda yaptığım bütün hamlelerden çok memnunum. Kaiserslautern ile ligden düştükten sonra Galatasaray beni çok istedi. Galatasaray ile görüşmüştüm. Anadolu takımlarının çoğu aramıştı ama büyük takımlardan sadece Galatasaray aramıştı. Galatasaray ile görüşmeler olurken devreye Beşiktaş girdi. Beşiktaş da benim takımımdı ve Beşiktaş'a transfer olduğumdan dolayı çok mutluyum. Çünkü Beşiktaş sayesinde ben Olcay Şahan oldum. Sonraki hamlem Trabzonspor'dan da çok memnunum. Trabzon'u görmem, camiayı, taraftarların sevgisini görmem beni çok mutlu etti... Denizlispor'da olduğum için de mutluyum. Ben bu camiayı benimsedim, bu takımın parçası olduğum için çok mutluyum. İnşallah gelecek yıllarda da Denizlispor'da futbol oynayabilirim." değerlendirmesinde bulundu.