Spor Toto Süper Lig'in 25. haftasında Kardemir Karabükspor, şampiyonluk adayı Galatasaray'ı ağırladı. Deplasman maçları artık eziyet halini alan Cim Bom, yine umduğunu bulamadı ve rakibiyle 0-0 berabere kaldı. Galatasaray, 2 maçı eksik Fenerbahçe ile puan farkını 2'ye indirebildi.
7.500 kapasiteli Dr. Necmettin Şeyhoğlu Stadı'nın tamamına yakınının dolduğu Karabükspor-Galatasaray maçında 300 kadar da sarı kırmızılı taraftar vardı.
Galatasaray'da maç öncesi dikkat çeken eksikler, sakatlıkları bulunan Aydın Yılmaz ile Emre Çolak'ın yanı sıra, Mancini'nin kadroya almadığı Hamit Altıntop, Gökhan Zan, Oğuzhan Kayar ve Salih Dursun'du... Lucas Ontivero, Emmanuel Eboue, Guillermo Burdisso ve Izet Hajrovic ise yabancı kontenjanına takıldı.
Sarı kart cezası nedeniyle Akhisar Belediyespor maçında forma giyemeyen Selçuk İnan ise Kardemir Karabükspor maçında takımdaki yerini aldı. Mancini sahaya Muslera, Sabri Sarıoğlu, Hakan Balta, Semih Kaya, Telles, Melo, Yekta Kurtuluş, Selçuk İnan, Sneijder, Drogba, Burak Yılmaz'dan oluşan bir 11 sürdü.
Ligde oynadığı son 4 maçını da kazanamayan Kardemir Karabükspor'da ise kart cezalıları Ahmet İlhan ve Yiğit İncedemir ile sakatlığı bulunun Hakan Özmert takımdaki yerini alamadı. Tolunay kafkas önderliğindeki kırmızı mavililer sahaya Waterman, Mabiala, Sow, Eneramo, Lopes, Furkan Özçal, Erdem Özgenç, Musa Çağıran, Murat Akça, İshak Doğan, Erkan Kaş 11'iyle çıktı.
Maç öncesi en çok merak edilenlerden biri ise ligde bu sezon rakip sahalarda 20 puan kaybeden Galatasaray'ın, Karabük'te ne yapacağıydı. Çünkü şampiyonluk mücedelesi veren ve iç sahada 12 maçta 32 puan toplayan Cim Bom, 12 deplasman maçında ise 3 galibiyet, 7 beraberlik ve 2 yenilgi yaşayıp, 16 puan toplayabilmişti.
Maça iki takım da kendi yarı alanında çok adam bulundurarak temkinli başladı. Çabuk akınlar ve uzun toplarla arayışa girilince iki takım da pozisyon üretmekte zorlandı.
Bu dakikalardan akılda kalan 2 pozisyon, 2. dakikada ceza sahasının hemen dışında kazanılan serbest vuruşta Erdem Özgenç'un vuruşunun Muslera'nın ellerinde kalması ve 15. dakikada yine Erdem Özgenç'in şutunda, aynı neticenin alınmasıydı.
Ancak 15. dakikadan sonra Galatasaray yavaş yavaş oyuna ağırlığını koymaya ve üstünlüğünü hissettirmeye başladı. Özellikle Sneijder ve Melo'nun sazı ele almasıyla, top Galatasaray'da kalmaya başladı. Ayağa paslarla pozisyonlar üretmeye başlayan Cim Bom, ilk tehlikeyi 16. dakikada yarattı. Melo'nun ara pasında Burak Yılmaz, kaleci Waterman ile karşı karşıya kaldı ama yıldız golcünün vuruşunda kaleciye çarpan topu Erdem Özgenç kornere çeldi.
19. dakikada bu kez Sneijder'in soldan ceza sahasına yaptığı ortada, iyi yükselen Drogba'nın kafa vuruşunda top auta gitti.
Oyunu girerek tamamen rakip yarı sahaya yığan sarı kırmızılılar, 24. dakikada bu kez ceza sahası dışında serbest vuruş kazandı. Ancak Drogba'nın doğrudan kaleye gönderdiği meşin yuvarlağı kaleci Waterman direk dibinde güçlükle de olsa kontrol etti.
30. dakikada Sabri Sarıoğlu sağ kanattan topu ceza sahasına gönderdi. Defanstan dönen top Selçuk İnan'ın önünde kaldı. Bu futbolcunun sert vuruşunda top kaleci Waterman'da kaldı.
32. dakikada ise bu kez Telles'in sol kanattan ortasında topa Burak Yılmaz vurdu,ancak meşin yuvarlak direk dibinden az farkla auta çıktı.
1 dakika sonra gole yaklaşan, kendi evinde kendi yarı sahasına mahkum oynayan ev sahibi ekip oldu. Erkan Kaş'ın soldan ortasında defansa çarpan top Musa Çağıran'ın önünde kaldı. Çağıran'ın sert vuruşunda meşin yuvarlak az farkla üstten auta gitti.
42. dakikada ise Selçuk İnan'ın ara pasında topla buluşan Drogba topu kale önüne havalandırdı. Burak Yılmaz'ın kale sahasından kafa vuruşunda meşin yuvarlak üstten auta çıktı. Bu pozisyonda Burak arkadan itildiğini öne sürerek hakemden penaltı bekledi ancak İlker Meral'in kararı devam oldu...
Sonuçta, 15. dakikadan sonra Galatasaray oyunda üstünlüğünü tamamen eline geçirmişti, hatta pozisyonlar da üretiyordu ama son paslarda ve son vuruşlarda kaybediyordu. Özellikle Burak ve Drogba, gerekeni yapamadıkları için tabela değişmiyordu. Orta alandaki 3'lü Melo, Yekta ve Selçuk sürekli değişerek forvete katkı verseler de rakip ceza sahası önüne geç gitmeleri dolasıyla ikinci toplarda da başarı sağlayamayan, G.Saray ilk 45 dakikada golü bulamadı.
Mancini ikinci yarıya bir değişiklikle başladı ancak bu taktiksel değil, zorunlu bir hamleydi. İtalyan teknik adam, belinden sıktıntı yaşayan Semih'i biraz da Chelsea maçını düşünerek oyundan aldı, onun yerine Aurelien Chedjou oyuna dahil oldu.
Maçın ikinci yarısı Galatasaray adına korkutucu bir pozisyonla başladı. 48. dakikada Samba Sow'un derinlemesine pasında hareketlenen Michael Eneramo, topla buluşmak üzereyken kaleci Muslera kalesinden çıkıp elleriyle topa müdahale etti ancak bu esnada sakatlık geçirdi. Uruguaylı kalecinin bacağına sahada 3 dikiş atılmasının ardından 4 dakikalık ara ile maç yeniden başladı.
Aslında ikinci yarı da ilk yları gibi başlamıştı. 60. dakikaya gelindiğinde oyun fauller ve sakatlıklar sebebiyle sık sık kesintiye uğramış ve iki takım da kontrollü oyuna dönmüştü.
64. dakikada Galatasaray yeniden gole dönük oyunun sinyalini verdi. Sol kanattan Sneijder'in arka direğe doğru ortaladığı topu Drogba içeri doldurdu. Ama Melo'nun altıpasın içinden vuruşu direğin hemen üstünden dışarıya çıktı.
70. dakikada ceza alanının sol çaprazından kullanılan serbest vuruşta Sneijder'in şutu yandan auta çıktı.
Karşılaşmayı kazanmak zorunda olan Galatasaray, son 15 dakikada risk almaya başladı. Orta sahadan Yekta'yı kenara çeken Mancini, Umut Bulut'a oyuna soktu.
Ancak bu da Galatasaray'ın gol pozisyonu üretiminde faydalı olamadı. 86. dakikaya kadar sarı kırmızılılar net pozisyon üretemezken, o anda maçın kader anlarından biri yaşandı. Geriden atılan pasta defansın arkasına sarkan Drogba ceza sahasına sokulup topu penaltı noktasına çıkardı ama Burak'tan önce Karabük savunması araya girince Cim Bom belki de galibeyeti geçirecek golden oldu.
Muslera'nın 4 dakika süren tedavisi sonrası hakemin 7 dakika uzattığı maçın sonları yine tartışılacak bir Mancini hamlesine sahne oldu. Skor 0-0'dı, Galatasaray için gol atmak hayati derecede önemliydi, ama İtalyan teknik adam sahanın en yetenekli isimlerinden Drogba'yı kenara alıp, bir kafa vurur gol atar belki umuduyla Ceyhun Gülselam'ı sahaya sürdü. Skor 0-0'ken 89. dakikada kenara çağrıldığını görean Drogba'nın yüzünde şaşkınlık vardı...
Kalan dakikalarda iki takım da gol atmayı başaramayınca mücadele başladığı gibi 0-0 sona erdi.
13. deplasman maçında puan kaybını 22'ye çıkaran Galatasaray, 2 maçı eksik Fenerbahçe'nin 2 puan gerisinde kaldı.
