Michael Edwards, Brendan Rodgers ile çalıştığında İskoç teknik adamla çatıştı. Jurgen Klopp döneminde ise kulübün en etkili isimlerinden biri haline geldi.
Edwards'ı kulübe eski Fenerbahçe Sportif Direktörü Damien Comolli getirdi. Geliş hikayesi ise farklı. 2011 yazında Fransız sportif direktör Premier League'nin önde gelen veri sağlayıcılarının başındaki Prozone'yle çalışan bir tanıdığını arayarak "Bana bir isim ver" dedi.
O zaan Liverpool'un Futbol direktörü olan Comolli, kulüp analiz departmanının geliştirmeye çalışıyordu ve sadece veri elde edip yorumlayabilen değil, aynı zamanda antrenörlere ve oyunculara bilgileri aktarabilen birine ihtiyaç duyuyordu. Kendi deyimiyle hem futbol geçmişi hem de analiz geçmişi olan birini istiyordu. Kim olursa olsun Comolli'ye bunun için bir bardak veya iki bardak su içmesini söyleyerek, Tottenham'da Harry Redknapp'la çalışan Michael Edwards'ı önerdi. Comolli onu çağırıp tanıştı ve ondan hoşlandı. Gerisini ise tarih yazdı.
Bugünlerde Liverpool'da en etkili isimlerden birisi Edwards. Gizli bir dahi olan Edwards bağlantıları, yetenekleriyle dünyanın en büyük takımlarından birini oluşturmada etkili oldu. Comolli döneminde performans ve analiz takımının başında olan Michael Edwards, onu çağıran Comolli'yi kolayca geride bıraktı. Önce teknik performans ekibinin sorumluluğunu alan Michael Edwards, daha sonra önce futbol direktörü ardından da Kasım 2016'da sportif direktör oldu. Liverpool tarihinin ilk sportif direktör olan Edwards, Liverpool tesislerinde Jurgen Klopp'un ofisinin hemen bitişiğindeki odada çalışmalarını sürdürüyor.
Edwards, Klopp'un Liverpool'un başına geçtiği Ekim 2015'ten bu yana Alman teknik adam ve Fenway Sports Group (FSG) Başkanı Mike Gordon ile de güçlü bir işbirliğine gitti. Bu üçlü kulübü gerçek anlamda bir güç haline getirdi.
Rodgers döneminde İskoç çalıştırıcıyla karışık ilişkiler yaşayan Edwars, Klopp döneminde ise kendini buldu. Rodgers geldiği 2012'de futbol direktörünün altında çalışma fikrine sıcka bakmadı. Tüm transferleri kontrol etmek isteyen Rodgers, kendi oyuncularını istedi. Kulüp sahipleriyle de direk bağlantı kurmak istedi. Rodgers daha sonra, "Menajeri her zaman futbol direktörü gibi düşündüm. Menajer olduğunuzda o sorumluluğu almanız gerektiğine inandım" açıklamasını yaptı.
Rodgers, Wilfried Bony, Ashley Williams ve Ryan Bertrand gibi oyuncuların alınmasında veya transfer edilmemesinde kararlarının sorgulandığını hissetti. Edwards ve ekibi ise Rodgers'ın seçimleri olmayan ve kulübün keşif ve analitik ekibi tarafından bulunan Emre Can, Lazar Markovic ve Roberto Firmino gibi oyuncuların alınabileceğini düşündü. 2015'te Rodgers'ın takımdan ayrılışının ardından da ulusal bir gazetede Edwards için "laptop guru"su olarak bahsedildi.
FSG'yle yakın ilişkisi olmasına rağmen Edwards'ın transferlerde isattistik modellemelerine tuhaf bir şekilde sıcak bakılmadı. Edwards ve ekibinin Firmino'yu Hoffenheim'den nasıl 33 milyon Euro'luk rakabı nasıl ortaya çıkardıklarını açıklamadıkları ifadeleri konuşuldu. Rodgers ve ekibi, Brezilyalıdan etkilenmediklerini dile getirdiler ve oyuncunun Premier League için yeterince hızlı olmadığını savundular. Ancak neredeyse 5 yılda kimin haklı çıktığı ortaya çıktı. Firmino, Liverpool'un kilit oyuncularından biri olurken; Edwards'ın uzun süredir listesindeki Brezilyalı Anfield ekibinin en büyük transferleriniden biri olduğunu kanıtladı.
Firmino ismine Sadio Mane, Gini Wijnaldum, Muhammed Salah, Andy Robertson, Alex Oxlade-Chamberlain, Virgil van Dijk, Alisson Becker ve Fabinho da eklenebilir. Takımın yeni isimleri Naby Keita ve Takumi Minamino'nun da öne çıkan isimlere eklenmesi sürpriz olmayacak.
Aralık ayında yeni sözleşme imzalayan Jurgen Klopp, "Tüm departman harika bir iş çıkarıyor" derken; sık sık Edwards'ın ofisinde oyuncuları tartışıyor. İkili arasında karşılıklı bir saygı var. Çatışabilir veya tartışabilirler; ancak nihayi hedefleri aynı.