İspanya'nın Atletico Madrid takımında forma giyen milli futbolcu Arda Turan, NTV Spor Haber Müdürü Özgür Buzbaş'a özel açıklamalarda bulundu.
İki yıllık İspanya kariyerinde çok mutlu olduğunu ve hayallerinin peşinde koştuğunu belirten Arda, Fenerbahçe ve Galatasaray'la ilgili de önemli tespitlerde bulundu.
Kendisi açısından çok iyi bir sezonu geride bıraktığını ifade eden Arda Turan, "Benim için inanılmaz bir sezon oldu diyebilirim. Ağır bir sakatlık dönemim olmasına rağmen, dönüşü harika oldu benim açımdan. Çok fazla bir şey kaçırmadığım için mutluyum. Hedeflerimize ulaştığımızı söyleyebilirim. Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan katılma hakkı kazandık ve Copa del Rey'i kazandı. Kupayı, efsanevi bir şekilde kazandığımız için de ayrıca mutluyum. Ülkemi Avrupa'da temsil edebilmek çocukluk hayalimdi. Hayallerimin peşinden koşuyorum ve çok güzel 2 sene oldu İspanya'da" dedi.
"SIMEONE BİZİ FİNALE ÇOK İYİ HAZIRLADI"
Real Madrid ile oynadıkları kupa finali öncesinde çok iyi hazırlandıklarını belirten Arda, "El Clasico'lar da gergin geçiyor ancak bir finalin ilk defa medyada bu kadar konuşulduğunu gördüm. Biz finale hem duygusal olarak, hem de taktiksel olarak çok iyi hazırlandık. Maçtan 2 gün önce kampa girdik ve sürekli arkadaşlarla toplantılar yaptık. Diego Simeone bizi o kadar güzel hazırladı ki finale; hiçbir zaman kaybedeceğimizi düşünmedik. Maçın her saniyesinde kazanacağımıza inandık" diye konuştu.
"İSPANYA'DA ATLETICO MADRID'İ TUTMAK VEFADIR"
Real Madrid ve Barcelona gibi devlerin olduğu bir ligde Atletico Madrid taraftarının çok büyük bir vefa sergilediklerinin altını çizen milli futbolcu Arda Turan, "Real Madrid'i yenerek kupayı aldıktan sonra otobüs üzerinde bir şehir turu yaptık. Taraftarımızla bu kupayı kutladık. Binlerce insan vardı sokaklarda. Tıpkı UEFA Avrupa Ligi'ni ve Süper Kupa'yı kazandığımız günlerdeki gibiydi. Atletico Madrid taraftarı, benim için her zaman özel oldu. Real Madrid ve Barcelona gibi takımların olduğu bir ülkede, Atletico Madrid'i tutmak, büyük bir vefa örneğidir. Buraya geldiğim ilk günden bu yana hep arkamda durdular. Onlara da teşekkür etmek istiyorum. Her defasında Türk olduğum için beni önemsediler. Ben de Atletico Madrid'in bir parçası olmaktan dolayı çok mutluyum" ifadelerini kullandı.
"GEÇMİŞTE BİRAZ FAZLA KONUŞTUM"
Geçmişte yaptıklarından pişman olmadığını ancak zaman zaman fazla konuştuğunu belirten Arda, "Artık kendimi daha olgun hissediyorum. Yapı olarak, haksızlık karşısında sessiz kalabilen bir insan değilim. Geçmişte yaptıklarımdan pişman değilim ama bazen biraz fazla konuştum. Daha sessiz olabilirdim. Her haksız olduğun şeyi tek başına savunamazsın. Çok fazla bazı şeylerin karşısında durduğumu düşünüyorum. Kalbinden iyi niyetli söylediğin şeyler, bazen çok fazla değer göremeyebiliyor bizim ülkemizde. Ancak burada bunlar daha fazla önemseniyor" şeklinde konuştu.
"MANZANO VE SİMEONE'DEN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM"
İspanya'da çalışma fırsatı bulduğu Manzano ve Simeone'den çok şey öğrendiğini de sözlerine ekleyen tecrübeli futbolcu, "Her geçen gün farklı şeyler öğreniyorum. Manzano'dan ve Diego Simeone'den birçok şey öğrendim. Tabii ki farklılıklar da var. Burada nasıl defans yapacağınızı ve nasıl koşacağınız da öğreniyorsunuz. Ülkemizde de Mustafa Denizli, Fatih Terim ve Aykut Kocaman gibi çok değerli hocalar var. Bu isimlerden hep yararlanmak lazım. Mesela ben şu anda takımımdaki bütük taktik anlayışları ezbere biliyorum. Futbolculuk kariyerimden sonra da bu işin içerisinde olmak istiyorum" dedi.
FİNALDEN SONRA SAÇLARINI NASIL KESTİRDİ?
Kupa finalinin ardından soyunma odasına saçlarını kestiren Arda, medyaya yansıyan eğlenceli görüntülerle ilgili de yorumda bulundu.
"Bizim çocukların elinden kurtulamadım" diyen Arda Turan, "Kulübümüzün, bazı oyuncular vasıtasıyla final maçı öncesinde taraftara mesajları vardı. Finalle ilgili de son soru, bir taraftarımızdan bana geldi. 'Eğer maçı kazanırsak saçlarını kazanır mısın?' diye soruldu. Ben de kazanırsak saçlarımı kesmeye karar verdim. Soyunma odasında bizim çocukların elinden kurtulamadık. Hemen orada kestiler saçlarımı" diye konuştu.
"TAKIMDAKİ BÜTÜN ORGANİZASYONLARI BEN YAPIYORUM"
Takım arkadaşları ile arasının çok iyi olduğunu belirten milli futbolcu, "Takımdaki bütün organizasyonları ben yapıyorum. Herkesle aram çok iyi. Çocukların hepsini çok seviyorum. Hepsi çok samimi ve çok doğal. Aynı şekilde eşleri ve aileleri de öyle. Çok iyi arkadaşlığı olan bir Atletico Madrid takımı var. Her şey çok keyifli. Hem burada yabancılara pas da atıyorum. Türkiye'de yabancılara pas atmıyor diye eleştiri alıyordum ya.." ifadelerini kullandı
FALCAO'YA NASIL VEDA ETTİLER?
Kolombiyalı golcü Radamel Falcao'nun takımdan ayrılmadan önce bir veda yemeği verdiğini ve orada duygusal anların yaşandığını söyleyen Arda, "Takım halinde bir yemek yedik. Falcao da bizimle beraberdi. Duygusal bir konuşma yaptı kendisi, biz de biraz duygusallaştık. Buradan da Falcao'ya teşekkür ettiğimi söylemek istiyorum. 2 muhteşem sene geçirdik. Benim için çok özel bir hücum partneriydi. Hayatımda gördüğüm en özel oyuncularında birisi. Hayatım boyunca en yakın arkadaşlarımdan birisi olacak" şeklinde konuştu.
"G.SARAY VE F.BAHÇE UMARIM SENEYE FİNAL OYNAR"
Yoğun maç programı nedeniyle Spor Bu sene Türkiye Ligi'ni fazla takip etme şansım olmadı. Genelde Avrupa maçlarını izledim. Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi maçlarını takip ettim. Tabi orada büyük bir heyecan duyduk. Fenerbahçe'nin Benfica deplasmanındaki maçını da izledim. Galatasaray gerçekten çok özel bir takım oldu. İnşallah bir sonraki sene daha başarılı olurlar. Fenerbahçe'nin yaptığı da muhteşem bir başarıydı. Finale çok yaklaşmışlardı ve Benfica'da biraz daha dikkatli olsalar finale çıkabilirlerdi. Finalde de ne olacağı belli olmazdı. Ama iki takımın da potansiyellerini bu kadar üst seviyede göstermesi, Avrupa'da yarattığı yankı açısından çok önemliydi. Umarım seneye Galatasaray ve Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi'nde finale kadar gidebilirler.
"FATİH TERİM'LE BABA-OĞUL GİBİYİZ"
Fatih Terim'le sezon boyunca görüştüklerini ve aralarında baba-oğul ilişkisi olduğunu belirten Atletico Madrid'in başarılı futbolcusu, "Fatih Terim'le sık sık konuşuyoruz. Sonuçta baba-oğul gibiyiz. Her zaman bir şeyler paylaşıyoruz. Maçlardan önce ve maçlardan sonra sürekli konuşuyoruz. Bazen çaktırmada uğur yapıyorum ben. Yani sonuçta hocamla konuşmak, onun desteğini almak ve bir şeyler paylaşmak bana da iyi geliyor. Bir baba gibi kafamı ve gönlümü rahatlatıyor. Bizim çocuklarla da sürekli konuşuyorum. Hamit Altıntop, Selçuk İnan ve Burak Yılmaz'ı arıyorum. Sabri abiyle de konuşuyoruz. Fenerlileri de arıyorum. Gökhan Gönül olsun, Mehmet Topal ve Emre abi... sık sık konuşuyoruz hepsi benim arkadaşlarım kardeşlerim" dedi.
"YÖNETİCİLER ÇIKIP KRAL GİBİ KONUŞMAYACAK"
Türkiye'deki derbilerden önce yapılan açıklamaların, maçın önüne geçtiğini ve futbolcuların da maçlara konsantre olmakta zorlandığını iddia eden Arda, "Burada derbilerden önce futbola odaklanıyorsun. Medya da böyle yapıyor. Ancak Türkiye'de bunun tam tersi. Medya futboldan uzaklaşıyor derbilerden önce. Ben çok daha fazla taraftar olduğum için derbiye çıktığınızda konsantre olamıyorsunuz. Derbinin dışındaki olaylara konsantre oluyorsunuz. Burada tamamiyle her şey futbola odaklı. Herkes futbola hizmet etmeli. Türkiye'deki takımlarda birçok eksiklikler varken, yöneticiler çıkıp da kral gibi konuşmayacaklar. Kimse yöneticileri o zaman tanımayacak" ifadelerini kullandı.
"SANILDIĞI KADAR ÖNEMLİ BİR TAKIM DEĞİLİZ"
Brezilya 2014'te olmak istediklerini ancak sanıldığı kadar da önemli bir takım olmadıklarını, ciddiyetle oynamaları gerektiğini vurgulayan Arda, "Potansiyelimiz var ama sanıldığı kadar önemli bir takım değiliz. Bunu bilerek hareket etmeliyiz. Bundan sonra çok ciddi oynayıp, her maçı final gibi oynamamız lazım. Zaten teknik direktörün yapacağı bir şey yok. Hocamız bizi sürekli uyardığı halde duran toptan gol yiyorsak, burada sorumlu futbolculardır. Dünya Kupası'na gidemiyorsak, bunun sorumlusu biziz ve takımlı önemli oyuncularından birisi olarak benim" diye konuştu.
"DEĞİŞİM 1-2 SENEDE OLMAZ"
Milli Takım Teknik Direktörü Abdullah Avcı'nın arkasında durulması gerektiğini belirten Arda Turan, "Abdullah Avcı'ya inanılmalı ve güvenilmeli. Bir değişim 1-2 senede olmuyor. Getireyim ben Emek'i oynatayım, yanına da Özgür'ü koyayım demekle olmaz bu işler. Buna sabır gösterilmeli. Oyuncuların da daha fazla sorumluluk alıp, kendilerini daha fazla geliştirmesi lazım" dedi.
"DAHA AVRUPA'DA ÇOK HAYALİM VAR"
Transfer haberleri ile ilgili yorum yapmaktan kaçınan Arda, daha Avrupa'da çok hayali olduğunu belirterek, "Atletico Madrid kulübüne olan saygım ve sevgimden ötürü bir kelime dahi etmiyorum. Sadece şunu söyleyebilirim; burada çok mutluyum. Yıllar önce de söylediğim gibi Avrupa'da hayallerimin peşinde koşuyorum. Atletico Madrid kulübünde 2 sene daha kontratım var. Bu konuyla ilgili tek söyleyebileceğim budur. Onun dışında konuşmuyorum. Çünkü konuşmak, beni polemiklerin içerisine çekecek. İsteyen, istediğini yazabilir ve istediği şekilde konuşabilir. Ben bunların içerisinde hiçbir zaman olmayacağım. Ben hayallerimi gerçekleştiriyorum ve daha da Avrupa'da çok hayalim var. Bugüne kadar hiçbir gazeteciye bir şey konuşmadım. Kulüp başkanımız da gerekenleri söyledi" diye konuştu.
"GALATASARAY TARAFTARI OLARAK MUTLU OLURUM"
Burak Yılmaz'ın çok iyi bir futbolcu olduğunun altını çizen Arda Turan, buna rağmen Burak'ın Sarı-kırmızılı kulüpte kalmasından bir Galatasaray taraftarı olarak mutlu olacağını belirtti.
Atletico Madrid'ın yıldızı, Burak Yılmaz'la ilgili, "Burak muhteşem bir oyuncu, bunu her zaman söylemişimdir. Kendisini insan olarak da severim, yakın bir arkadaşım. Burak'ı çağırdığım yönünde haberler çıktı ama böyle şeyler benim hiç haddime değil. Kesinlikle bu tarz işlere girmem. İşin maddi kısmı, aile kısmı veya kariyer boyutu var. Bizim insanımızın, ülkesini yurt dışında temsil etmesini çok isterim. Bu sadece Burak Yılmaz'la ilgili bir durum değil. Ama Burak, Galatasaray'da kalırsa daha hayırlısı olur. Açıkcası bir Galatasaray taraftarı olarak da biz mutlu oluruz" ifadelerini kullandı.
"BİR GÜN ŞAMPİYONLAR LİGİ'Nİ KAZANMAK İSTİYORUM"
Gelecek sezon takım olarak kendilerini çok büyük hedefler koyduklarını vurgulayan Arda, "Şampiyonlar Ligi'nde yarı final ya da final hedefliyoruz. Bunu yapabilecek güçteyiz. Bayern Münih, Real Madrid ve Barça eşleşmeleri dışında, bütün eşleşmelerde tura ortak oluruz. Oralara kadar gelebilirsek, o maçların ne olacağı belli olmaz. Böyle bir hayalimiz ve hedefimiz var. Buna inanıyoruz. Neden olmasın? Zor ve büyük bir hayal ama ben de birgün İlkay ve Nuri gibi, Hamit abi gibi, hatta Nuri Şahin gibi Şampiyonlar Ligi Finali oynamak çok isterim. O kupayı kazanmak, yakından görmek çok isterim" şeklinde konuştu.