Dünya futbolunda 2015

Dünya futbolunda 2015 böyle geçti...

NTV Spor 31.12.2015 - 17:07
Dünya futbolunda 2015

2015 yılını geride bıraktığımız bu günlerde, daha şimdiden 2016'daki futbol heyecanını yaşamaya başladık bile. Ancak futbolseverlerin tam anlamıyla futbola doyduğu 2015 yılında ön plana çıkan birçok olay yaşandı. Barcelona'nın kupalara ambargo koyması, Juventus ve Chelsea'nin siyahla beyaz kadar farklı iki dönemi ve Ronaldo-Messi rekabetinden çıkan yeni rekorlar. Şimdi gelin, 2015 yılının en önemli futbol olaylarını mercek altına alalım.

AVRUPA'NIN EN BÜYÜĞÜ BARCELONA
2015'in Şubat ayında başlayan Şampiyonlar Ligi ikinci tur heyecanı, oldukça çarpıcı skorlara sahne oldu. Bu turun en büyük sürprizi, Arsenal'i eleyen Monaco'dan geldi. Fransız ekibi, deplasmanda 3-1 kazandığı maçın rövanşını 2-0 kaybetmesine rağmen çeyrek final bileti alarak otoriteleri şaşırttı. Bir başka Fransız ekibi Paris Saint-Germain de 1-1 ve 2-2'lik skorlarla yine bir İngiliz takımı Chelsea'yi saf dışı bıraktı. Manchester City'nin de Barcelona'ya elenmesiyle, Şampiyonlar Ligi'nde hiçbir İngiliz ekibi çeyrek final görememiş oldu. Bu turun en farklı skoru ise Bayern Münih'ten geldi. Shakhtar Donetsk ile deplasmanda 0-0 berabere kalan Bayern, Allianz Arena'da ise 7-0'lık galibiyetle adını bir üst tura yazdırdı. İkinci turun diğer eşleşmelerinde ise Porto, Basel'i elerken, Real Madrid de Schalke 04'ü geçti. Juventus, Dortmund karşısında rahat bir şekilde çeyrek final bileti alırken, Atletico Madrid ise penaltılarla Bayer Leverkusen'i eledi.

Devler Ligi'nin çeyrek finalinde de Bayern Münih fırtınası devam etti. Şampiyonluğun en büyük favorilerden olan Bayern, ilk maçta sürpriz bir şekilde 3-1 yenildiği Porto'yu kendi evinde tam 6 golle geçti ve 6-1'lik galibiyetle yarı finale yükseldi. Barcelona 3-1 ve 2-0'lık galibiyetlerle Paris Saint-Germain'i saf dışı bırakırken, Juventus da Monaco karşısında 1-0 ve 0-0'lık skorlarla turu geçti. Son finalin rövanşı olarak görülen maçta ise Real Madrid, Atletico Madrid karşısında yine üstünlük kurdu ve yarı finale yükseldi.

Yarı final maçlarıysa nefes kesti. Barcelona, 2 yıl önce aynı turda eşleştiği ve iki maçta toplam 7 gol yediği Bayern Münih'ten rövanşı aldı. Katalanlar, ilk maçı 3-0 kazanırken, ikinci maçta Bayern Münih'in 3-2 üstünlüğüne rağmen Berlin'deki finale ilk bilet alan takım oldu. Juventus ise favori olmadığı turda Real Madrid'i eleyerek finalde Barcelona'nın rakibi oldu. Santiago Bernabeu'yu sessizliğe gömen gol, eski bir dosttan Alvaro Morata'dan geldi.

Dev final Berlin Olimpiyat Stadı'nda oynandı. Gözler bir yandan Barcelona ve Juventus'ta, diğer yandan ise gururumuz Cüneyt Çakır'daydı. Cüneyt Çakır ve ekibi, kusursuza yakın bir performans sergiledikleri maçta Barcelona'nın Neymar'la bulduğu bir golü de iptal ettiler. Katalanların şiddetli itirazlarına rağmen tekrarında görüldüğü gibi bu karar da oldukça doğruydu. Finalde Barcelona, Juventus karşısında çok üstündü. 4. dakikada Rakitic'in golüyle öne geçen Barça'ya cevap 55'te Morata'dan geldi. Ancak Messi-Neymar-Suarez üçlüsüyle Juventus kalesini ablukaya alan Barça, 68'de Suarez'in takipçiliğini konuşturup attığı bu golle 2-1 öne geçti. Duraklamalarda Neymar'ın bu golü ise sonucu ilan etti ve Avrupa'nın en büyüğünü belirledi. Sahadan 3-1'lik galibiyetle ayrılan Barcelona, 2015 yılında Şampiyonlar Ligi kupasını havaya kaldırdı.

Devler Ligi'nde 2014-2015 sezonunun ardından gol krallığı yarışında ortaya ilginç bir tablo çıktı. Ezeli rakipler Cristiano Ronaldo ve Lionel Messi'ye, Barcelona'nın bir diğer yıldızı Brezilyalı Neymar da katılınca, bu üçlü 10'ar golle sezonu tamamlayarak, zirveyi paylaştı. Bu üçlünün ardındansa Shakhtar Donetsk'in golcüsü Luiz Adriano, 9 golle bu yarışı noktaladı.

2015-2016 sezonunun grup aşaması da Aralık ayında tamamlandı. Temsilcimiz Galatasaray, Atletico Madrid, Benfica ve Astana ile mücadele ettiği C Grubu'nu 5 puanla 3. sırada tamamladı ve yoluna UEFA Avrupa Ligi'nde devam etme hakkı kazandı. Grupların en büyük sürprizi ise B Grubu'nda yaşandı. PSV Eindhoven, Wolfsburg ve CSKA Moskova ile aynı grupta yer alan İngiliz devi Manchester United, beklenmedik bir şekilde 8 puanda kaldı ve Şampiyonlar Ligi'ne veda etti.

AVRUPA LİGİ'NDE YİNE SEVILLA
Avrupa Ligi'nde 2015 yılının ilk heyecanı, 19 Şubat'ta oynanan ikinci tur ilk maçlarıyla yaşandı. Temsilcilerimiz Beşiktaş ve Trabzonspor'un da mücadele ettiği bu turda, Trabzonspor'u zorlu bir rakip bekliyordu. Bordo-mavililer, turnuvanın en büyük favorilerinden olan Napoli karşısında pek bir varlık gösteremezken, 4-0 ve 1-0'lık mağlubiyetlerle Avrupa macerasını noktaladı. Beşiktaş'ın da rakibi Liverpool olmuştu. Siyah-beyazlılar da tıpkı Trabzonspor gibi turun favorisi değildi ancak Slaven Bilic'in öğrencileri zoru başardı. Deplasmanda rakibine 1-0 yenilen Siyah-beyazlılar, Olimpiyat Stadı'nda konuk ettiği Liverpool'u penaltılarla eledi ve adını UEFA Avrupa Ligi'nde 3. tura yazdırdı. Maç sonrası Beşiktaşlı oyuncular ve tribünler, Liverpool gibi bir devi elemenin sevincini doyasıya yaşadı. Bu turun diğer eşleşmelerinde büyük sürprizler yaşanmazken, dikkat çeken Fiorentina-Tottenham eşlesinden galip çıkan taraf 1-1 ve 2-0'lık skorlarla İtalyan ekibi Fiorentina oldu.

3. Turda Beşiktaş'ın rakibi Belçika kulübü Club Brugge oldu. Kara Kartal, ilk maçta deplasmanda 2-1 yenildiği rakibini, ikinci maçta elemek ve adını çeyrek finale yazdırmak için Olimpiyat Stadı zeminine çıktı. İkinci yarının hemen başında Ramon Motta'nın golüyle yaşanan coşku, şu sıralar Bursaspor forması giyen Tom de Sutter'in attığı golün ardından yerini karamsarlığa bıraktı. Club Brugge sahadan 3-1'lik galibiyetle ayrılırken, Beşiktaş'ın Avrupa macerası burada sona erdi. 3. Turun en dikkat çeken sonucu Dinamo Kiev'den geldi. Premier Lig ekibi Everton ile eşleşen Ukrayna ekibi, ilk maçı deplasmanda 2-1 kaybetmelerine rağmen rövanşta aldıkları 5-2'lik galibiyetle adını çeyrek finale yazdırdı. Ayrıca Wolfsburg'un da Inter'i 3-1 ve 2-1'lik galibiyetlerle turnuva dışına itmesi, sürpriz olarak nitelendirildi.

Çeyrek finalde Dinamo Kiev ile Fiorentina eşleşirken, ilk maçtaki 1-1'lik beraberliği ardından sahasında 2-0 kazanan İtalyan ekibi Fiorentina, adını UEFA Avrupa Ligi yarı finaline yazdırdı. 3. Turda temsilcimiz Beşiktaş'ı eleyen Belçika ekibi Club Brugge ise Ukrayna ekibİ Dnipro ile ilk maçta sahasında golsüz berabere kalırken, deplasmanda 1-0 yenilince elendi. Turnuvanın en büyük sürprizi olarak Dnipro, yarı finale adını yazdırdı. Son şampiyon Sevilla, oldukça çekişmeli geçen eşleşmede Zenit'i, Kevin Gameiro'nun 85. dakikada attığı bu golle elerken, Napoli de Almanya'nın yükselen değeri Wolfsburg'u 4-1 ve 2-2'lik maçlarla turnuva dışına itti ve yarı final bileti aldı.

Yarı finalde Napoli, Yevhen Konoplyanka önderliğindeki Dnipro ile eşleşirken, bir diğer İtalyan ekibi Fiorentina ise Sevilla ile kozlarını paylaştı. Yarı finale çıkması bile büyük sürpriz olarak nitelendirilen Dnipro, deplasmanda 1-1 berabere kaldığı Napoli'yi sahasında Seleznyov'un golüyle 1-0 mağlup etti ve Varşova'daki finale ilk bilet alan takım oldu. Finalin diğer biletiyse son şampiyon Sevilla'nın oldu. Fiorentina'yı 3-0 ve 2-0'lık galibiyetlerle çok rahat geçen Unai Emery'nin öğrencileri, üst üste 2. yıl UEFA Avrupa Ligi finalini gördü. Hedefleri tabii ki yine şampiyonluktu.

Ve geldik, tarihler 27 Mayıs'ı gösterdiğinde Varşova'daki finale. Finalin ilk devresi adete gol yağmuru şeklinde geçti. Önce 7. dakikada Dnipro, Nikola Kalinic'in golüyle 1-0 öne geçerken, Sevilla bu gole 28'de Krychowiak ve 31'de Carlos Bacca ile karşılık vererek 2-1 öne geçti. Ancak devrenin son dakikasında Ruslan Rotan'ın golü, soyunma odasına 2-2'lik eşitlikle gidilmesini sağladı. Seyirciler ilk yarıda gole doyarken, ikinci yarıda ise takımlar daha temkinliydi. Dakikalar ilerledikçe oyunun kontrolünü eline alan rakibi üzerinde üstünlük kuran Sevilla, aradığı golü de 73. dakikada Kolombiyalı golcüsü Carlos Bacca ile buldu. Bu dakikadan sonra finalde başka gol olmazken, Sevilla üst üste ikinci kez UEFA Avrupa Ligi'nde mutlu sona ulaştı.

Avrupa Ligi'nde gol krallığı yarışını ise Everton'ın Belçikalı golcüsü Romelu Lukaku ve Salzburg'un Brezilyalı gol ayağı Alan, attıkları 8'er golle zirvede bitirdi. Bu ikiliyi, 7 gole imza atan Napoli'nin Arjantinli yıldızı Gonzalo Higuain takip etti.

SÜPER KUPA'DA UNUTULMAZ DÜELLO
UEFA Süper Kupa Finali, uzun yıllar unutulmayacak bir maça sahne oldu. Gürcistan'da oynanan final, İki İspanyol'u karşı karşıya getirdi. Şampiyonlar Ligi Şampiyonu Barcelona ve UEFA Avrupa Ligi'nin şampiyonu Sevilla kozlarını paylaştı. Finalin favorisi Barcelona'ydı. Ancak kimse böyle bir mücadele beklemiyordu. Henüz 3. dakikada Ever Banega'nın golüyle Sevilla 1-0 öne geçti. Ancak Barcelona bu golün ardından, adeta gol olup Sevilla kalesine yağdı. 7 ve 16. dakikalarda Lionel Messi, 44'te Rafinha ve 52'de Luis Suarez'in golleriyle 4-1 öne geçti. Bu dakikadan sonra Barcelona taraftarları kupa seramonisini beklemeye başlamıştı bile. Ancak Sevilla'nın pes etmeye niyeti yoktu. 57'nci dakikada Jose Antonio Reyes ve 72'de Kevin Gameiro'nun golleriyle umutlanan Endülüs ekibi, 81. dakikada Yevhen Konoplyanka'nın golüyle skoru, 4-1'lik mağlubiyetten 4-4'lük beraberliğe taşıdı. Bu gol, nefes kesen finali uzatmaya taşıdı. 4-1'i koruyamayan Barcelona, uzatma bölümünde ise yeniden ayağa kalktı. 115. dakikada Pedro'nun golü skoru 5-4'e getirirken, Süper Kupayı da Barcelona'ya getirdi.

LA LIGA'DA ŞAMPİYON BARCELONA
İspanya La Liga'da 2015 yılına Barcelona damga vurdu. Bir sezon öncesi kendi evinde Atletico Madrid'e yenilerek şampiyonluğu kaptıran Katalanlar, bu kez çok formdaydı. 2014'ün sonlarında yaşadığı Messi-Luis Enrique krizini atlatan Barça, Real Madrid ile girdiği şampiyonluk mücadelesinde zafere ulaşan taraf oldu. 2015'te La Liga'da oynadığı 22 La Liga maçında 18 galibiyet, 2 beraberlik ve 2 mağlubiyet alan Barcelona, Atletico Madrid deplasmanında aldığı 1-0'lık galibiyetle şampiyonluğunu ilan etti. Ancak Barça'nın şampiyonluk yarışındaki en kritik maçı 22 Mart'taki El Clasico oldu. Nou Camp'ta ezeli rakibini konuk eden Katalanlar, 19. dakikada Jeremy Mathieu'nun golüyle 1-0 öne geçse de buna cevap 32'de Cristiano Ronaldo'dan geldi. Ancak 56. dakikada, belki de Barcelona açısından sezonun kaderini çizen gol geldi. Dani Alves'in pasına hareketlenen Luis Suarez, ne denli büyük bir golcü olduğunu ispatlarcasına harika bir kontrolün ardından, hiç bekletmeden köşeyi buldu ve takımını 2-1'lik üstünlüğe taşıdı. Bu maçta sahadan 2-1 galip ayrılan Katalanlar, daha sonra da sezonun sonuna kadar arkasına bakmadı. Luis Enrique'nin Barcelona'sı 2014-2015 sezonunu 94 puanla zirvede tamamlarken, Real Madrid ise 92 puanla ikinci sırada kaldı. Direkt olarak Şampiyonlar Ligi vizesi anlamına gelen 3. sıranın sahibi ise son şampiyon Atletico Madrid oldu. 4. olup Devler Ligi elemesi hakkı kazanan takımsa Valencia oldu. Ancak Barcelona'nın Şampiyonlar Ligi'ni kazanarak İspanya için ekstra bir kontenjan daha kazanmasından faydalanan Sevilla da Valencia'nın ardından bileti kaptı. Villarreal ve Athletic Bilbao ise UEFA Avrupa Ligi'ne katılma hakkı kazandılar. La Liga'da son 3 sırayı alan Eibar, Almeria ve Cordoba ise küme düşen takımlar oldu. Ancak daha sonra ilginç bir gelişme yaşandı. Finansal kriterlere uymayan Elche'nin küme düşürülmesiyle, ligi 18. Sırada bitiren Eibar, La Liga'da kaldı.

La Liga'da gol krallığı yarışı da tabii ki Cristiano Ronaldo ve Lionel Messi arasında geçti. Eflatun-beyazlıların Portekizli yıldızı Ronaldo, 35 maçta 48 gol kaydederek yarışı en önde tamamladı. Messi ise 38 maçta 43 golle oynayarak Ronaldo'yu takip etti. Süper ikilinin ardındansa 22'şer golle Atletico Madrid'in Fransız oyuncusu Antoine Griezmann ve Barcelona'nın Brezilyalısı Neymar geldi.

KRAL KUPASI'NI DA KİMSEYE BIRAKMADILAR
Daha önce de dediğimiz gibi 2015 yılına Barcelona damga vurdu. Katalanlar İspanya Kral Kupası'nda da rahat bir şekilde mutlu sona ulaştı. Sırasıyla Huesca ve Elche'yi eleyen Barcelona, çeyrek finalde Atletico Madrid'i, yarı finalde de Villarreal engellerini çok da zorlanmadan geçti. Finalde ise Katalan-Bask rekabeti yaşandı. Athletic Bilbao ile Nou Camp'taki finalde karşı karşıya gelen Barça, sahadan 3-1'lik galibiyetle ayrıldı ve Kral Kupasını da müzesine götürdü.

PREMIER LİG'DE ŞAMPİYON CHELSEA
2015 yılında İngiltere Premier Lig'de şampiyonluk yarışının yaşandığını söylemek doğru olmaz. İkinci Chelsea döneminin, ikinci yılında Jose Mourinho, 2014-2015 sezonunu adeta sürklase etti. Sezonun ilk haftalarından itibaren rakiplerine büyük üstünlük kuran Maviler, 2015 yılında sezon sonuna kadar hiç zorlanmadan şampiyonluk ipini göğüslediler. Sezonu 87 puanla zirvede tamamlayan Chelsea'yi ise 79 puanlı son şampiyon Manchester City takip etti. Arsenal de 75 puanla 3. sırada kendisine yer buldu ve doğrudan Şampiyonlar Ligi bileti alan son takım oldu. Felaket geçen bir David Moyes dönemi sonrasında biraz olsun toparlanan Manchester United ise Hollandalı menajer Louis van Gaal yönetiminde ilk 4'e girmeyi başardı ve Şampiyonlar Ligi ön elemesi oynamaya hak kazandı. Premier Lig'de UEFA Avrupa Ligi vizesi alan takımlar Tottenham ve Liverpool oldu. Küme düşenler ise Hull City, Burnley ve Queens Park Rangers oldu.

Gol krallığı yarışında ise Manchester City'nin Arjantinli yıldızı Sergio Aguero, 26 golle zirvede yer aldı. Onu Tottenham'ın parlayan yıldızı Harry Kane 21 golle takip ederken, şampiyon Chelsea'li Diego Costa da sezonu 20 golle tamamladı.

2015'İN İKİNCİ YARISI BAMBAŞKA PREMIER LİG
İngiltere Premier Lig'de 2015'in ilk yarısı ve ikinci yarısı arasında inanılmaz bir fark vardı. Çok değil sadece birkaç ay önce rahat bir şekilde şampiyonluk ipini göğüsleyen Chelsea, adeta 2015'in ikinci bölümünde yani 2015-2016 sezonunun ilk yarısında dibe vurdu. Kimilerine göre kadro yetersizliği, kimilerine göre de Jose Mourinho'nun 3. sezon sendromuydu bu. Ancak ortada şöyle bir gerçek vardı, 2015'i geride bıraktığımız bu günlerde son şampiyon Chelsea, Premier Lig'de küme düşme hattının sadece birkaç puan üzerinde bulunuyor. Ve bu gidişatın sonucu olarak 2015'in son günlerinde Jose Mourinho'nun görevine son verildi. En az Chelsea'nin bu performansı kadar sürpriz olan ise zirvede mücadelesi veren bir takım. Sık sık liderlik koltuğuna oturan ya da liderlik mücadelesi veren Leicester City bu başarısını sezon öncesi kimse öngöremezdi. Claudio Ranieri'nin menajerliğini yaptığı Leicester, herkesi şaşırtmaya devam ediyor. Jamie Vardy'nin rekorları alt üst ettiği sezonda, Ryan Mahrez'in de süper yıldız seviyesindeki futbolu, onları tartışmasız 2015'in en flaş takımı haline getirdi.

2015 yılında İngiltere'deki diğer kupalar da sahibini buldu. FA Cup Finali'nde Aston Villa'yı 4-0 yenen Arsenal mutlu sona ulaşırken, Lig Kupası'nda ise Tottenham'ı 2-0'la geçen Chelsea kupayı havaya kaldırdı.

KAZANMADIK KUPA BIRAKMADILAR
2015 FIFA Dünya Kulüpler Şampiyonası'nı, finalde Arjantin'in River Plate takımını 3-0 yenen İspanyol kulübü Barcelona kazandı. Altı futbol konfederasyonuna bağlı şampiyonlar liglerinin kazananlarıyla ev sahibi Japonya'dan bir kulübün katıldığı turnuvanın final maçı, Yokohama Stadı'nda oynandı. Finalde, kupayı daha önce 2 kez müzesine götüren UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonu Barcelona ile ilk kez final oynayan Libertadores Kupası şampiyonu River Plate karşılaştı. Messi'nin 36. dakikada attığı golle soyunma odasına 1-0 önde giden Barcelona, Suarez'in 49 ve 68. dakikadaki golleriyle sahadan 3-0 galip ayrıldı. Katalan ekibi böylece 2009 ve 2011'den sonra kupayı 3. kez kazandı.
 
BUNDESLIGA'DA BAYERN ÇOK RAHAT
Almanya Bundesliga, her geçen sezon kalitesini artırmaya devam ediyor. Stadyumları, taraftarları ve profesyonel yönetilen kulüpler sayesinde Premier Lig ve La Liga seviyesine yaklaşmaya devam ettiler. Ancak son birkaç sezondur olduğu gibi temel bir eksiklik, 2015 yılında da göze çarptı. Maalesef 2014-2015 sezonunda da bir şampiyonluk mücadelesi yaşanmadı. Pep Guardiola ve öğrencileri, ligi baştan sona domine ederek mutlu sona Nisan ayında ulaştı. 26 Nisan'da en yakın takipçisi Wolfsburg'un puan kaybının ardından Bavyeralılar, sezonun bitimine 4 hafta kala üst üste 3'üncü Pep Guardiola ile 2'nci ve toplamda da 25'inci şampiyonluk sevincini yaşadı. Bayern'in ardından ligi ikinci sırada tamamlayan Wolfsburg ve Borussia Mönchengladbach doğrudan Şampiyonlar Ligi vizesi alan takımlar oldu. Milli futbolcularımız Ömer Toprak ve Hakan Çalhanoğlu'nun formasını giydiği Bayer Leverkusen de ligi 4. bitirerek, Devler Ligi ön elemesi hakkı kazandı. UEFA Avrupa Ligi'ne giden takımlarsa Schalke 04 ve sezonun sürpriz ekibi Augsburg oldu.
 
Şüphesiz 2015'in Almanya'da en dikkat çeken takımı Borussia Dortmund oldu. 2014 yılı tamamlandığında ligin son sıralarında ve küme düşme hattının ortasında bulunan Jürgen Klopp'un öğrencileri, sezonun ikinci yarısında çok iyi bir performans sergileyerek, seri galibiyetlerle ligin üst sıralarına tırmandı ve UEFA Avrupa Ligi vizesi almayı başardı. Paderborn ve Freiburg küme düşerken, kötü bir sezon geçiren Hamburg ise Play-Out oynadığı sezonda Karlsruher'i eleyerek son anda Bundesliga'da kalmayı başardı.

Bundesliga'da 2014-2015 sezonunun ardından Eintracht Frankfurt'un Alman golcüsü Alexander Meier, gol krallığında zirve yarışını ilk sırada bitirdi. Meier'i iki Bayern Münihli takip etti. Robert Lewandowski ve Arjen Robben sezonu 17'şer golle tamamladı.

Almanya Federasyon Kupası Finali'nde Borussia Dortmund ile Wolfsburg karşı karşıya geldi. Yarı finalde Arminia Bielefeld'i geçen Wolfsburg, Bayern Münih'i eleyerek finale çıkan Dortmund'u 3-1 yenerek kupayı havaya kaldırdı.
 
Sezonu kupayla kapatan Dieter Hecking yönetimindeki Wolfsburg, bu sezona da kupayla başladı. Almanya Süper Kupa Finali'nde Bayern Münih'i penaltılar sonucunda 5-4 yenen Wolfsburg, doğru yapılanmanın ödülünü bu iki kupayla aldı.  2015-2016 sezonun ilk yarısının tamamlandığı şu günlerde de Bayern Münih, rahat bir şekilde zirvenin keyfini sürüyor. 17. haftanın ardından 46 puanla zirvede bulunan Bavyeralılar, en yakın takipçisi Borussia Dortmund'la arasındaki farkı 8 puana çıkardı. Teknik direktör Pep Guardiola, sezon sonunda ayrılacağını açıklarken, onun yerine de Carlo Ancelotti'nin göreve geleceği kesinleşti. Bakalım bu durum, Bayern Münih'in performansını ikinci yarıda nasıl etkileyecek bekleyip göreceğiz.

SERIE A'DA JUVENTUS SERİYİ BOZMADI
İtalya Serie A'da 2014-2015 sezonunun şampiyonu, son 3 yılda olduğu gibi yine değişmedi. Çizme'de sezonun bitimine 4 hafta kala Sampdoria'yı yenen Juventus, üst üste 4. kez şampiyonluk ipini göğüsledi. Antonio Conte'nin yerine geçen Massimiliano Allegri, daha sonra Şampiyonlar Ligi finali ile taçlandıracağı sezonda takımını şampiyonluğa rahat bir şekilde ulaştırdı. Juve sezonu da en yakın rakibinin tam 17 puan önünde 87 puanla tamamladı. Siyah-beyazlıları 70 puanlı Roma ve 69 puanlı Lazio takip etti. Roma doğrudan Şampiyonlar Ligi bileti alırken, Lazio ise ön eleme oynama hakkı kazandı. Serie A'da 2014-2015 sezonunun dördüncüsü Fiorentina olurken, istediğini bulamayan Napoli de 5'inci sırada kaldı. Sezonun en büyük hayal kırıklığını ise Milan ve Inter kulüpleri yaşadı. Inter, 55 puanla 8. olurken, Milan da 52 puanla sezonu 10'ncu sırada tamamladı. Cagliari, Cesena Serie B'ye düşen takımlar oldu. Sezon boyunca maddi sorunlarla boğuşan, 7 puanı silinen Parma, sonunda iflasını açıkladı ve Serie D'ye düşürüldü.
 
Serie A'da 2014-2015 sezonunun gol krallığı yarışında zirvede iki isim vardı. Hellas Verona'nın 38 yaşındaki golcüsü Luca Toni ile Inter'in yıldızı Mauro Icardi, krallığı paylaştı. Onları ise 20 golle sezonu tamamlayan Carlos Tevez takip etti.

İtalya Kupası Finali'nde Fiorentina'yı yarı finalde eleyen Juventus'la, Napoli'yi saf dışı bırakan Lazio karşı karşıya geldi. Juventus, finalin uzatma bölümünde Alessandro Matri'nin golüyle sahadan 2-1'lik galibiyetle ayrıldı ve ligin ardından kupayı da kimseye kaptırmadı.

2015'in ikinci yarısı, yani 2015-2016 sezonuysa Siyah-beyazlılar için iyi başladı ancak kötü devam etti. Sezon başındaki Süper Kupa Finali'nde Lazio'yu 2-0 yenen Juve, Serie A'ya kabus gibi bir başlangıç yaptı. Takımın temelinin oluşturan Pirlo, Tevez ve Vidal üçlüsünü kaybeden son 4 sezonun şampiyonu, ilk 6 haftada sadece 1 galibiyet alabilirken, 3 mağlubiyet ve 2 beraberlikle dibe vurdu. Ancak ilk 6 haftada toplanan 5 puandan sonra toparlanan Juve, yavaş yavaş zirveye yaklaştı. Inter'in liderlik koltuğunda oturduğu Serie A'da, Milano ekibini Fiorentina takip ediyor. Hemen arkalarında ise hızını almış bir Juventus'un olması, 2016 yılında Serie A'daki zirve mücadelesi için güzel şeyler vaadediyor.

FRANSA'DA PSG ARAYI AÇIYOR
Fransa Lig 1'de şampiyonluk kupası yine Zlatan Ibrahimovic ve arkadaşlarının ellerinde yükseldi. Ligin 37. haftasında deplasmanda Montpellier ile karşı karşıya gelen Paris Saint Germain, sahadan 2-1'lik galibiyetle ayrıldı ve ligin bitimine 1 hafta kala şampiyonluğunu ilan etti. Bu sonuçla ligde 5. kez şampiyon olan PSG, üst üste 3. kez bu unvanı kazandı. Başkent ekibi, daha önce de 1986, 1994, 2013, 2014 yıllarında ligde mutlu sona ulaşmıştı. Sezonu 83 puanla tamamlayan Şampiyon Paris Saint-Germain'i takip eden Lyon ise 75 puanla ikinci sırada yer aldı ve doğrudan devler ligi vizesi kazandı. 3'üncü olan Monaco ise Şampiyonlar Ligi ön elemesi oynama hakkı elde etti. Fransa'da 2014-2015 sezonunun ardından UEFA Avrupa Ligi şansı elde eden takımlarsa Marsilya ve Bordeaux oldu. Evian, Metz ve Lens küme düşmekten kurtulamadı.
 
Gol krallığındaysa Lyon'un Fransız genç golcüsü Alexandre Lacazette vardı. 27 golle sezonu tamamlayan Lacazette, krallığı kimseye bırakmadı. Onu 21 golle Marsilya'nın tecrübeli gol ayağı Andre-Pierre Gignac takip ederken, 3. sırada ise 19 golle Zlatan Ibrahimovic vardı.

Paris Saint-Germain, ligin dışındaki iki kupayı da müzesine götürdü. Lig Kupası Finali'nde Bastia'yı 4-0 yenen başkent ekibi, Fransa Kupası'nı da finalde Auxerre'i 1-0 yenerek havaya kaldırdı.

2015'in ikinci yarısı Paris Saint Germain için çok daha rahat oldu. Lig 1'de sezonun ilk yarısı tamamlanırken, 51 puanla zirvede bulunan Zlatan ve arkadaşları, en yakın takipçileri Monaco'nun tam 19 puan önünde rahat bir şekilde zirvede oturuyor.

5 BÜYÜK LİGİN DIŞINDAKİLER NE YAPTI?
Hollanda Eredivise'de PSV Eindhoven, Ajax'ın 4 yıllık şampiyonluk serisine 2015 yılında son verdi. Phillip Cocu'nun öğrencileri, ligin 31. haftasında Heerenveen'i yenerek şampiyonluğunu ilan etti. İlk haftalardan itibaren liderlik koltuğunda oturan PSV, sezon sonuna da rahat girdi ve ligin bitimine 3 hafta kala Ajax'ın önünde şampiyonluğunu ilan etti.  Eindhoven ekibi, 22. şampiyonluğunu elde etti. PSV, en son 2008 yılında şampiyonluk kupasını kaldırmıştı.
 
Belçika Ligi'nde tarih yeniden yazıldı. Şampiyonluk Play-off grubuunu 49 puanla zirvede tamamlayan Gent, 115 yıllık tarihinde ilk şampiyonluğuna ulaştı. Play-off öncesi normal sezonda 61 puanı bulunan Club Brugge ligi ilk sırada tamamlarken Gent ve Anderlecht, 57'şer puanla ikinci ve üçüncülüğü paylaşmıştı.
 
Portekiz Premier Lig'de Benfica, şampiyonluk ipini göğüsledi. Portekiz Premier Lig'in 33. haftasına, en yakın rakibi Porto'nun 3 puan önünde lider giren Benfica, Vitoria Guimaraes'e konuk oldu. Golsüz berabere biten maç sonunda puanını 82'ye çıkaran Benfica, ikili averaj üstünlüğü bulunduğu Porto'nun deplasmanda Belenenses ile 1-1 berabere kalmasıyla peş peşe 2'nci, toplamda 34. şampiyonluğuna ulaştı.
 
GÜNEY AMERİKA ŞAMPİYONLARI
Arjantin Ligi'nde Boca Juniors, sezonu 64 puanla tamamlayarak, en yakın takipçisi San Lorenzo'nun 3 puan önünde şampiyonluk ipini göğüsledi. Boca, bu zaferle birlikte 31. şampiyonluğunu kazanmış oldu. Brezilya'da ise Corinthians rahat bir şampiyonluk elde etti. Ligin bitimine 3 hafta kala mutlu sona ulaşan Sao Poulo ekibi, Brezilya Seria A'daki 6. şampiyonluğunu kazandı.
 
FIFA VE UEFA'DA YOLSUZLUK SKANDALI
2015'in son günlerinde, dünya ve Avrupa futbolunu çok yakından ilgilendiren bir karar açıklandı. Uzun süredir devam eden yolsuzluk davasında FIFA Başkanı Sepp Blatter ve UEFA Başkanı Michel Platini, çok büyük bir cezaya çarptırıldı. Dünya Kupası'nın canlı yayın haklarının satışında usulsüzlük yapmakla suçlanan Blatter ve FIFA'dan 2011 yılında aldığı 2 milyon Dolar için belge gösteremeyen Platini, 8 yıl tüm futbol organizasyonlarından men edildi. Platini, bu parayı 1998-2002 yılları arasında FIFA Başkanı Blatter'e verdiği danışmanlık hizmeti için aldığını savunsa da bu paranın neden kendisine 2011 yılındaki başkanlık seçimlerinden önce ödendiği konusunda tatmin edici bir açıklama yapamadı.

ABD'de açılan yolsuzluk davası kapsamında, FIFA'nın üst düzey yöneticileri 27 Mayıs'ta Zürih'te düzenlenen operasyonla gözaltına alınmıştı. Blatter, 29 Mayıs'ta düzenlenen kongrede 5. kez başkanlığa seçilmiş ve bu durum uluslararası kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştı. Bu gelişmeler sonrasında da İsviçreli spor adamı, seçildikten 4 gün sonra istifa edeceğini açıklamıştı.

ARDA YİNE GURURUMUZ OLDU!
Dünya futbolunda 2015-2016 1. transfer dönemi birbirinden önemli imzalara sahne olurken, bunlardan öne çıkanlardan biri de Arda Turan'dı. Milli yıldızımız, Atletico Madrid'den Barcelona'ya 41 milyon euro'luk bir bonservis bedeliyle transfer olarak tüm dünyada yankı uyardırdı. Ancak Türkiye'nin de gurur kaynağı olan Arda, Barcelona'nın transfer yasağı nedeniyle sezonun ilk yarısını maç yapmadan geçirdi.
 

Sayfa Yükleniyor...