EURO 2016'nın sürpriz şampiyonu Portekiz
Kadrosunda Cristiano Ronaldo gibi büyük bir yıldızın yanı sıra, pek çok genç ve yetenekli oyuncu bulunmasına karşın, EURO 2016 öncesi Portekiz’e şampiyonluk şansı tanıyanlar azınlıktaydı. Ancak Ronaldo ve arkadaşları, büyük bir başarı hikayesinin altına imza attı. Portekiz, Avrupa Şampiyonası macerasına Avusturya, İzlanda ve Macaristan'ın bulunduğu F Grubu’nda başladı. Herkes takımın rahat şekilde grubunu ilk sırada tamamlamasını bekliyordu. Ancak işler hiç de beklendiği gibi gitmedi. Turnuvaya İzlanda karşısında aldığı 1-1'lik beraberlikle başlayan Portekiz, 2. maçında Avusturya ile de yenişemedi. Golsüz sona eren maçta, Cristiano Ronaldo bir de penaltı kaçırdı. Ortaya konan oyun ve sonuçlar, Portekiz halkının beklentileriyle örtüşmeyince sinirler de gerildi. Bu gerginlik Cristiano Ronaldo'nun bir muhabirin mikrofonunu göle atmasıyla somut olarak da kendisini gösteriyordu. Gruptaki son maçında Macaristan ile karşı karşıya gelen portekiz,, 3 kez geriye düştüğü bu karşılaşmadan da beraberlikle ayrıldı ve favori gösterildiği grubu galibiyet alamadan 3. sırada tamamladı. En iyi üçüncüler kontenjanından yararlanan kırmızı-yeşillilerin 2. turdaki rakibi, Hırvatistan'dı. Milli Takımımız’ın bulunduğu grubu İspanya'nın üzerinde ilk sırada tamamlayan Hırvatistan sahaya favori olarak çıkıyordu. Golsüz sona eren 90 dakikanın ardından uzatmalara gidildi. Uzatma bölümünün son dakikalarında, Hırvatistan'ın direkten dönen şutu maçın dönüm noktasıydı. Portekiz, kalesinde bu büyük tehlikeyi atlattıktan hemen sonra çıktığı kontratakta Quaresma ile golü bularak adını çeyrek finale yazdırdı.
Çeyrek finalde rakip Polonya'ydı. Polonya, maçın hemen başında Lewandowski’nin golüyle öne geçti. Ancak Portekiz pes etmedi. Herkesin hücum gücü yüksek teknik bir ekip olarak gördüğü Fernando Santos'un öğrencileri, bir kez daha savaşçı yapıları ile ön plana çıktı. Renato Sanches'in beraberlik golüyle maç 1-1 sona erince, bir kez daha uzatmaya gidildi. Uzatma bölümünde de gol sesi çıkmayınca, seri penaltı vuruşlarına geçildi. Turnuvanın yıldızlarından kaleci Rui Patricio’nun, Blaszczykowski’nin vuruşunu kurtarmasının ardından, son penaltı için topun başına geçen Quaresma, takımına turu getiren golü attı. Portekiz böylece, normal süre içinde galibiyet alamadan yarı finale yükselmiş oldu.
Yarı finalde rakip, turnuvanın en büyük sürprizlerinden birini yapan Galler'di. Golsüz biten ilk yarının ardından, Ronaldo'nun kafa golüyle öne geçen Portekiz, yine Ronaldo'nun asistinde Nani’nin golüyle rakibini 2-0 yenip EURO 2004'ten sonra bir kez daha finale çıktı.
Sporseverler, Stade de France’ta, Avrupa Şampiyonaları tarihinin en dramatik finallerinden birini izledi. Portekiz’in en büyük silahı Cristiano Ronaldo, henüz maçın başında sakatlandı. Sahada kalabilmek için her şeyi yapan Ronaldo, 25. dakikada gözyaşları içinde oyundan alındı. Dalga dalga gelen Fransa hücumlarına başarıyla direnen Portekiz, 90+2. dakikada Gignac’ın şutunun direkten dönmesiyle, maçı uzatmaya götürmeyi başardı. Ve uzatma bölümünde, sonradan oyuna giren Eder'in attığı gol, Portekiz'e tarihinin ilk Avrupa Şampiyonluğu’nu kazandırdı. Figo, Rui Costa, Nuno Gomez, Fernando Couto gibi birçok yıldızı barındırdığı kadrolarıyla büyük turnuvalardan hep hüsranla ayrılan Portekiz, böylece hiç beklemediği bir anda, Avrupa'nın zirvesine çıkmış oldu. Final maçının en değerli oyuncusu ise Pepe seçildi.
