Fenerbahçe'nin kendisi için çok özel bir camia olduğunu söyleyen Ersun Yanal, "Fenerbahçe taraftarının bendeki yeri apayrı. Onların bana ne zaman ve nerede ihtiyacı olursa, ben hep orada oldum. Bundan sonra da olacağım. Fenerbahçe’ye yürekten başarılar diliyorum" dedi.
Liglerin tekrar başlaması üzerine görüş bildiren Yanal şöyle konuştu;
"Her şeyin bilimle başlaması ve ilerlemesine inanan bir spor adamı olarak, bu konuda bilim insanlarının düşüncelerinin belirleyici olması gerektiğini düşünüyorum.
Bilim kurulu görüşünü bu kadar önemli bir konu için yeterli görmüyorum. Olayın bir diğer tarafı da Türkiye Futbol Federasyonu’nun bakış açısıdır, ki o da ayrı bir tartışma konusudur.
’’Biz futbolun tek patronuyuz ve tek sorumlusuyuz.’’ şeklindeki yaklaşımla, bilim kurulu’nun açık ve yazılı olarak görüş ve onayı olmadan liglerin başlamasını da,bir o kadar tehlikeli buluyorum.
Açıkçası bana göre liglerin başlaması için haziran ayı erken bir tarih. Önceliğimiz insan sağlığı ise, erken alınan kararların hiç alınmayan kararlardan daha tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini düşünüyorum."
Türk futbolunun gelişimi konusunda ise Ersun Yanal, "Bizler batıya giden tren içerisinde doğuya yürüyen insanlarız. Soyut transfer rakamlarıyla, abartılı ilgi oranlarıyla, Avrupa futbolu ile ortak paydada buluştuğumuzu sanıp, onlarla aynı düzlemde olduğumuzu düşünüyoruz.
Oysa ki gerçek çok farklı. Sadece günü kurtarmaktan ibaret olan vizyonsuz tavrımız sayesinde futbolda sadece anı biriktirebiliyoruz" diye konuştu.
Genç futbolcular konusunda ise Yanal, "Genç oyuncu tanımlamasını asla kabul etmiyorum. Zira sporcunun yaşı; fizik ve mantalite yaşıdır. Ve bunlar nüfus kağıdında yazmazlar. Bu özelliklere doğru ve efektif çalışmayı da eklerseniz, artık futbol çağında bir oyuncusunuz demektir.
Spor Araştırmaları Merkezi, 2019 yılında 21 yaş altı oyuncuların forma giydiği süreleri araştırdı. 93 ülkenin en üst liginin incelendiği araştırmada Süper Lig, %3.7 ile gençlerin en az şans bulduğu lig oldu. Fenerbahçe ise %10 ile ligimizde liderdi.
Ülkemizde yaşadığımız sorun Türk insanının genetik eksikliği değildir, zira yurtdışında oynayan Türk gençleri ortada. Bizim gerçek sorunumuz,sistem ve mantalitemizin genetik yapısının kötü olması" ifadelerini kullandı.