Fenerbahçe'ye yapılan saldırı sonrası Türkiye Futbol Federasyonu'nun tutumunu doğru bulan Mehmet Demirkol, "Federasyon, bütün kulüp temsilcileriyle bir araya geldi. 'Hep beraber bunun karşısındayız' diye net bir şekilde mesaj da verildi . Bence federasyon eksik bir şey yapmadı. Federasyonu eleştiririm ama bu konuda bir eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Federasyon'a 'böyle olursa böyle olur' demenin çok büyük bir manası yok. Bir hafta da maçlar ertelendi ki; bu maçlara çıkılacağı ilk günden belli. Nasıl olur da ligden çekilir? Olay, mevzu korkunç. Hiçbir aması yok. Bir an önce kim yaptıysa yakalanmalı. Fenerbahçe'nin de ilk günden bu maçlara çıkacağı belliydi. 'Biz maçlara çıkmıyoruz' demenin manası ne anlamıyorum. O cümle söylendikten sonra, 'Fenerbahçe maçlara çıkmayacak diye" uzun uzun cümleler kullanıyorsun. Çıkmayacaklarını kimse düşünmedi, kimse kusura bakmasın. Neye yol açıyor? Fenerbahçe taraftarı mahcup oluyor. Bu mahcubiyet yaratmaktan başka bir ifadesi yok" diye konuştu.
"ONLARI DIŞARI İTME HAKKI YOKTUR"
Spor Servisi'nde Milliyet Gazetesi yazarı Atilla Gökçe'nin;
"Alex de Souza... İstesek de istemesek de, sevsek de sevmesek de Fenerbahçe tarihinin en parlak sayfalarındaki kahramanlardan biri o.
Dokuz yılda olağanüstü bir verimlilik ve istikrarla 245 maç oynamış... 119 asist yapmış, 136 gol atmış. Başka bir deyişle 245 maçta skoru etkileyen pas ya da vuruşlarının toplamı 255.
Saygı duyulacak bir kariyer.
Biliyorum, futbolun sadece istatistiklerden ibaret olmadığını söyleyeceksiniz bana... Haklısınız. Alex sadece istatistik değil. Geç fark ettiğimiz yanı, egosu... Kişisel istekleriyle, arzularıyla, takıntıları ve hesaplarıyla baş etmekte zorlandığı zamanlar oldu. Saha içinde onca tekmeye karşı sakin kalan, kendini sadece oyuna odaklayan bu adam, Teknik Direktör Aykut Kocaman'ın takım içinde yeni taktik düzenlemelere giriştiği bir dönemde göremediğimiz egolarıyla ön plana çıktı. O sürecin sonunda sözleşmesini feshederek Fenerbahçe'den ayrıldı.
Başkan Aziz Yıldırım'ın bu süreci nasıl yönettiğini tartışmak anlamsız. Başkan'ın önem verdiği ilkeler ve davranışlarla Alex'inki uyuşmadı. Kaybeden Alex oldu." yazısı da masaya yatırıldı.
Samandıra'daki oyuncuları ziyaret etme planının Başkan Aziz Yıldırım'ın liste istemesi sonrası iptal edildiği hatırlatılırken Mehmet Demirkol şu ifadeleri kullandı, "Tavrı hakikaten çözemiyorum. Sorunlar olabilir. Her kulüpten bazı oyuncular sorunlu olarak, kavga ile gürültü ile ayrılabilirler. Ama onları dışarı itme hakkı yoktur. Neden yoktur? Çok basit bir mantığı vardır. Geçen yine söyledim; Kuyt ayrılıyor diye benim 6 yaşındaki çocuk hüngür hüngür ağladı. Şimdi bu bağı bilerek kurmuyorsun ki. Bu oluşan bir şey. 'Bu kulübe gelmemelisin, ben karar veriyorum' diyemezsin. Başkan olsun, kulübün kurucusu olsun. Deme hakkı olamaz. Şu hakkı olur, 'ben onunla çalışmam' diyebilirsin. Onun için seçiliyor başkanlar.
"AZİZ YILDIRIM'IN DA FENERBAHÇE'Yİ TUTMA SEBEBİ O KAHRAMANLAR"
'Alex'e jübile yapmam' lafını anlamadım da anladım. Ama oyuncuları ziyarete gidilecek, 'geçmiş olsun, biz de neler yaşadık, merak etmeyin' denilecek. Onun için liste istemek anlaşılır bir şey değil. Biz o kahramanlar sayesinde takım tuttuk. Sonradan nasıl davranırlarsa davransınlar, bizi oynadıkları futbol ilgilendiriyor. Aziz Yıldırım'ın da Fenerbahçe'yi tutma sebebi o kahramanlar. O kahramanlar; Can Bartu, Lefter, Ziya Şengül olmasa niye Fenerbahçeli olasın ki! Ziya Şengül sonra programda şöyle demiş, böyle demiş, o başka bir şey. Ziya Şengül'ün söylediklerini beğenmeyebilirsin.
"TURGAY ŞEREN'İN GALATASARAY'DAN ÇIKARAMAZSIN"
Turgay Şeren sağlık açısından çok iyi bir durumda değildi, tribünlerde ona küfür edildi. Sebebi de yönetimi çok ağır eleştirmesiydi. O dönem Cem Uzan'ın gazetesinde çalışıyordu. Hakikaten çok ağır eleştiriyordu. Ama sen Turgay Şeren'i Galatasaray'dan çıkaramazsın, mümkün değil. Galatasaray'ın bir kısmını çıkarmış olursun. Çünkü Galatasaray'ı Galatasaray yapan Turgay Şeren, Metin oktay, Coşkun Özarı. Bunlar gökten inmedi ki. Bu kurumları insanlar inşa ettiler. O adamlar inşa ettiler. Biz onları çok sevdiğimiz için bu kulüplerin taraftarlarıyız, o formayı çok seviyoruz. Yoksa Beşiktaşlılar dışında o renklerle işe gidip gelmiyoruz. İşe giderken sarı-lacivert forma giyiyormusun? Neden o rengi çok sevdin. Çünkü içinde Lefter, Ziya Şengül vardı. Televizyonda şunu bunu söylemiş. Onu boşverin! O bambaşka bir şey. O bir iş. Bu başka. Sen Ziya Şengül'ü Fenerbahçe'den çıkartabilir misin? Mümkün değil."
