Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, Galatasaray derbisi sonrası uzun süre bekletildiği için basın toplantısına katılmadığını ifade etmişti. Galatasaray Spor Kulübü Futbol A Takımı Medya ve İletişim Yöneticisi Coşkun Gülbahar, Mourinho'nun sözlerine cevap verdi.
GALATASARAY CEPHESİNDEN MOURINHO'YA YANIT
Coşkun Gülbahar'ın açıklamaları şöyle:
Konuyla ilgili kamuoyuna yanlış bilgilendirme yapıldığı için açıklama yapma gereği duyuyorum. Derbi saat 22.00'de sona erdi ve TFF talimatları gereği iki takım maç sonu flaş röportajlarını 25 dakika içerisinde tamamlamakla yükümlüdür. Ancak ev sahibi kulüp saat 22.40'ta halen futbolcu flaş röportajlarına başlamamıştır. Futbolcu röportajlarına gerekli süre içerisinde başlayamayan ve TFF talimatlarını ihlal eden rakibimizin röportajlarının bitmemesi nedeniyle teknik direktörümüz Okan Buruk 'hazır olmasına rağmen' rakibimizin röportajlarının bitmesini beklemek zorunda kalmıştır. Hocamızı röportaja götürmek için yayıncı kuruluş temsilcileriyle görüştüğümde "Fenerbahçe henüz oyuncularını getirmedi. Onlar bittikten sonra hocayı alabiliriz" demeleri nedeniyle flaş röportaja katılma süremiz gecikmiş, flaş röportajın hemen ardından basın toplantısına geçilmiştir. Basın toplantısı için de süre sınırı her bir kulüp için 20 dakikadır. Ancak o gün basın toplantımız 14 dakika sürmüş, limitten 6 dakika erken sona ermiştir. Özetle kendi oyuncularının röportaja geç gitmesi nedeniyle rakip takım teknik direktörünün basın toplantısına katılımı gecikmiştir, kamuoyunun bilgilerine.
MOURINHO NE DEMİŞTİ?
Mourinho'nun açıklamaları şöyleydi:
24 yıllık futbol kariyerimde hiçbir zaman bir basın toplantısından kaçmadım. Özellikle bir mağlubiyetten sonra hiçbir zaman kaçmadım. Hiçbir zaman gazetecilerden, onların sorabileceği sorulardan, basın toplantılarından korkmadım. Ama bu ilk defa da olmuyor. Sizinle de bu durumu farklı kılmadım. İlk defa olmuyor bu, Alper de biliyor. Ligde oynamış olduğumuz ilk maçtan itibaren söyledim: ‘bir basın toplantısı yapmak için 75 dakika beklemenin hiçbir mantığı yok.’ Çünkü maç çoktan bitmişti, maç biter bitmez ben de rakip hocayı tebrik ettim ve sonrasında direkt olarak flash röportaja gittim. Sonrasında 70 dakika beklemem gerekti basın toplantısı için. Aslında oraya gittim, kapısında bekledim, girmeyi denedim fakat girmeme izin vermediler. Girmeme izin vermedikleri için de kapıda beklemek durumunda kaldım.
Anlamadığım bir şey! Şunu anlayabiliyorum, deplasman takımının teknik direktörünün önce basın toplantısına girmesini anlıyorum ki aslında burada o durum çok geçerli değildi. Çünkü iki takım da İstanbul takımıydı. Ama başka şehirden gelen bir takımın teknik direktörünün önce basın toplantısına girmesini anlıyorum ama belli limitler olması gerekiyor. O gün 70 dakika beklemiştim ve hala 70 dakika sonunda basın toplantısına girememiştim. İçerideki basın toplantısı devam ediyordu. Daha önce de bunu söylemiştim, tıpkı benim Rize’de yaptığım gibi, Göztepe’de yaptığım gibi deplasman takımı olduğum zaman ilk olarak basın toplantısına girerim ama 70-75-80 dakika bekleyemem. Hatta bir maç sonunda sizlere şaka da yapmıştım; ‘basın toplantısı cumartesi başladı, pazar günü bitti.’ Çünkü maçımız o gün 21.00’de başlamıştı. Basın toplantısına gece yarısı 23.55’te başlamıştık ve basın toplantısı da gece yarısından sonra bitmişti. Dolayısıyla o gün basın toplantısına girmememin sonuçla veya herhangi bir şeyle hiç alakası yok.
Ortada doğru olan veya olmayan bir durum var. Benim için bir sonraki maç da aynısı olacak. Maç biter bitmez flash röportaja gideceğim ki zaten flash röportajın mantığı bu. Flash röportaj maç bittikten 20 dakika sonra yapılmaz, hemen sonrasında yapılır. Akabinde 15-20 gerekiyorsa 30 dakika basın toplantısı için beklersiniz. Ama 70 dakika beklemek saygısızlık. Eğer siz, size saygısızlık yapıldığını düşünüyorsanız saygısızlık yapıldığını düşünen kişi benim.”