"Arnavutluk'u 2, Moldova'yı 4-0 yendiniz, bu maçda daha çok gol atmanızın nedeni neydi?" sorusunu yanıtlayarak sözlerine başlayan Şenol Güneş, "İki rakibe de baktığınızda kağıt üzerinde üstün oludğumuzu görüyorduk. Bunu sahada görmek önemliydi. İki maçta da oyun gücümüz sahaya yansıdı. Hak ettiğimiz 2 maçı da kazandık. Moldova, Fransa maçındakiyle aynı şekilde oynadı. Moldova'nın o maçta doğru yaptıklarını bizim takımın hataya çevirdiğini gördük. Arnavutluk maçında savunma yönümüzü, bu maçta biraz daha hücum yönümüzü görmeye çalıştık. İlk yarıda başlangıçta bocaladık. Sonrasında goller ve pozisyonlar bulduk. Oyun üstünlüğü skora yansıdı." dedi.
Moldova Milli Takım Teknik Direktörü Alexandru Spiridon'un Fransa'yı Ferrari'ye, Moldova'yı eski bir arabayla benzettiğinin hatırlatılması ve kendisinin Türkiye'yi neye benzettiği sorusuna Güneş, "Biz iyi bir Futbol takımıyız, arabaya benzeyecek halimiz yok. Arabayla ne işimiz var. Sahada oynuyoruz sahada. Arabaya benzetmiyoruz." yanıtını vermekle yetindi.
Türk halkının daha fazla sahiplendiği bir Milli Takım görüldüğü yorumu üzerine ise tecrübeli teknik adam, "Biz bir şey yapmıyoruz. İşimizi yapıyoruz. Hersesin işini yaptığı bir döneme geçmek istiyoruz. Hayal etmek, hikaye yazmak, birlikte olmak, umutlu ve mutlu olmak, bütün Türk Milletinin hakkı. Futbolda buna öncelik etmek istiyoruz. İnsanları uyutmak istemiyoruz. Sağlıklsız olan tarafları hep birlikte gidermeye çalışacağız. Bunları aşarken medyanın üst kademesindeki insanlara çok teşekkür ediyorum. Bu hikayeyi, hayali birlikte yazmayı düşündük. Farklı iki maç oynadık. Bir araya gelmek, konuşabilmek, birbirine intikam ve kinle bakmak yerine sevgi ve saygı ile bakmamız lazım. Arnavutluk ve bu maçtan da çekiniyordum. Kötü bir sonuçla yine kavgaların devam edeceğeini biliyordum. O zaman getirmeyelim. Bu ülke ve bu insanlar bizim. Beni beğenen, beğenmeyenler olabilir. Oyuncuları oyuna alıp çıkarmam konuşulabilir. Ancak bu, insanları yok etmeye gitmemeli. Bize bir görev verdiler, o sorumluğu taşımaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
"CUMHURBAŞKANI DA BİZİM İNSANIMIZ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın maçı izlediği ve karşılaşma sonrası soyunma odasına girdiğinin hatırlatılması üzerine Şenol Güneş, "Cumhurbaşkanı da bizim insanımız. İşçimiz, memurumuz. Sonuçlar olduğunda biraraya gelmek yerine iyi sonuçlar almak için biraraya gelmemiz lazım. Ülkenin bir değişim yaşaması için herkes bir araya gelmeli. Kavga ederek, ülkeyi zaten böleriz. Cumhurbaşkanı da eski bir futbolcu. Benden bir yaş küçük. Futbolu seven değerli bir devlet büyüğümüz. Samimi olarak tebrik için geldi. Aradığını, bunu söylemeyi doğru bulmuyorum. Bir görev yapmaya çalışıyorum. Şenol Güneş dönemi değil, bizim dönemimiz olmalı. Birlikte taşımamız lazım. Emre Belözoğlu'nun ilk Milli Takıma 18-9 yaşındayken aldım. Şimdi de aldım. Ozan Kabak doğum gününü kutladı ama takımda değildi. Onun yaşadığı üzüntüyü tahmin ediyor musunuz? Acıları da sevinçleri de birlikte yaşayalım. Ama ötekileştirme, kültür erozyonu var. Onu yıkarsak çok büyük katkı yaparız. Sıkıntılarımız olacaktır ama bu düşüncelerle buna destek veririz. Ben de bu niyetle herkesin ayağına giderim. Temiz kalpli olana Allah yardım eder. Ama biz de gayret ettik. Oynamayanlar şu anda heyecandan oynamak istiyor. Bazen birini çıkarırken ben de hata yapıyorum. Burada olanlar bunun kıymetini bilecekler. Bundan sonra diğer oyuncular, "Ben nasıl kadroya girerim? diye düşünmeli. Rekabet olmalı. Dedikodu, yıpratma, bunları yaparsak eskiye döneriz. Bana da bir şey olmaz. Giderim bir şey değil. Başarısızlığın sorumlulğunu alayım ama işi birlikte yapalım. Herkesin birbirini sevme mecburiyeti yok, birlikte çalışma mecburiyeti var. Şimdi iki zor maçımız var. O daha sonraki konuşacağımız konular. Yarışa 6 puanda başladık. Oyuncular söylenini yapmaya çalışıyor. Bunu görebiliyorsak, desteklemeliyiz. (Süperiz' desek hata yaparız. Seyircilerin geldiğinde keyif almasını istiyorum. Maça yavaş başladık. Gol kaçırdık kızdım. Oyunu hareketlendirdik." açıklamalarını yaptı.
"HAYALLERİMİZ ULAŞILMAYACAK HAYALLER DEĞİL"
"Hayallerimiz ulaşılmayacak hayaller değil." diyen Güneş şöyle konuştu, "Kendi insanımızın, oyuncumuzun ne yapacağını biliyoruz. Onları ortaya koymadan, çocuğunuzu suçlayamayız. Burada iki maç oynadık. Birinci maçı savunma ağırlıklı, ikinci maçı hücum ağırlıklı oynadık. Doğrularımız fazla. İyi niyetliydik. Oyuncuların gerekirse evlerine gideceğiz, konuşacağız. Hocalarıyla konuşacağız. 3 günde gece gündüz uyumadık. Kendimizi ve rakipleri analiz etmeliydik. Emek vermeliydik. Emeğin karşısında kaybedersem üzülürdüm ama vicdanım rahat olurdu. Çünkü elimden geleni yaptım. Lucescu da iyi işler yaptı. Ona da söyledim. Aradım konuştum. Bu takım iyi olsun. Şenol Hocalar gelip-gider. Milli Takım olarak galibiyet-mağlubiyet sayısında eksi 8'deyiz. Artı yapmalıyız. Çok çalışmalıyız. Fransa maçında çıkıp oynayacağız. Kaybedeliliriz ama elimizden geleni yapacağız."
Eskişehir'deki desteği değerlendirmesi istenen Güneş, "Nasıl bir yapılanma olacak?" sorusuna ise Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, "Taraftarlar iyiydi. Eskişehir'i futbol kenti olarak görüyoruz. Bizim görevimiz çimentoyu daha da sıklaştırmak. Taraftarlara teşekkür ediyorum taraftarlara. Milli Takım taraftarını oluşturmak kolay değil. İnşallah onu da oluştururuz. Zaman zaman kamplara ve antrenmanlara medya ve taraftar gelmezken, artık onlar da daha çok gelir. Konya ve Eskişehir'de taraftar desteği hep vardı. Bu da sinerji önce sahaya daha sonra tüm Türkiye'ye yansır." yanıtını verdi.
"BANA ÇOK HAKSIZLIK YAPILDI"
Fransa ve İzlanda maçına hazırlıklarını yapacaklarını kaydeden tecrübeli çalıştırıcı, "Milli Takıma geldim. Ancak ondan önce bana çok haksızlık yapıldı. Olur, öyle düşünmüşler. Gece gündüz çalıştım. Tamamen buraya odaklıydım. Bunu da iyi yaptım. Burada genç arkadaşlarım da var. Bütün antrenörlerle görüştüm. Moldova, Arnavutluk takımlarıyla ilgili bilgi de aldım. Haziran ayına kadar bir görevimiz var. Milli Takım her şeyin üstünde." diye konuştu.
95 yıllık Türk futbol tarihinde ilk kez bir kulüp takımını çalıştıran Milli Takımı çalıştırdığının hatırlatılması üzerine ise Güneş, "Biraz daha yorulacağız. Oyunculara söyledim. Bu motivasyon unsuru değildi. Çanakkale ile ilgili Sunay Akın'ın bir görüntüsü vardı. İzlerseniz sevinirim. Orada bir doktor kendi çocuğunu sıraya kor. Bu ülke, canını verenlerin bıraktığı bir ülke. Bu ülke böyle kuruldu. Biz savaş istemiyoruz. Onların kanla canla bıraktığı ülkeyi birleştirmek istiyoruz. Milli Takımın sorumluluğu çok fazla. Oyuncular bunu gösterdi. Burada biz çok veya az çalıştık, bunu tartışacağız. Bu da ayrı bir konudur." açıklamalarını yaptı.
"BENİ ÇALIŞTIRIN; KAVGA ETTİRMEYİN"
Basın mensuplarına da seslenen Güneş, "Arkadaşlardan bir tanesi İzlanda'da bir oyuncu var dese gidip bakarım. Bu Milli Takım ortak. Burada bir hizmet var. Beni çok çalıştırın. Beni kavga ettirmeyin. Beni çalışmaya teşvik edin. Bu hepimizin yararına. Gücümüz yetmezse yanımıza yardımcı alıp onlarla devam ederiz. -Bunu neden söylüyor?- diye söylemeyin. Bundan sonra da sizler de izleyeceksiniz. Ben her maçı nasıl izleyeceğim? Biri buu maçı izlemeye gidecek. Siz izlerseniz, yazar, ben izlerim. Size görev verdim. Hadi." dedi.
"AYRILIRSAM DA NASIL GİTTİĞİMİ ÖĞRENİRSİNİZ"
"Her Türk ve her Beşiktaşlı bu yaşattığınız başarıdan dolayı gurur duyuyordur. Milli Takımdaki görveiniz Beşiktaş'taki motivisyonunuzu düşürür mü?" sorusuna ise A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Şenol Güneş, "Şu andan itibarin Milli Takım'daki görevimiz bitmiştir. Kulübümü, taraftarı seviyorum. Milli Takımı her şeyin üstünde tutuyorum. Beşiktaş'ın rakipleri, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor, Başakşehir... Milli Takım onların üstündedir. Hiçbir yanlış yapmadık. Ayıbımız yok. Beşiktaş'a nasıl geldiğimi biliyorum, ayrılırsam da nasıl gittiğimi öğrenirsiniz." yanıtını vererek sözlerini noktaladı.