Hamza Hamzaoğlu, teknik kadrodaki yardımcılarından Yıldırım Uran, Fuat Buruk, İsa Turan ve Metin Mert ile Galatasaray Muhabirleri Platformu üyeleriyle Aqua Florya'daki bir restoranda yemek yedi.
Yemek sırasında muhabirlerin sorularını da yanıtlayan Hamzaoğlu, önlerindeki Beşiktaş derbisiyle ilgili, "Beşiktaş maçını kazanırsak, mutlu bir şekilde tatile çıkacağız. Çok önemli ama ben hiçbir zaman maçlara böyle bakmıyorum. Her şey olabilir. Kazanabiliriz, kaybedebiliriz, berabere bitebilir. Her şey olabilir. Aksi durumda bu her şeyin sonu değil. Bizim hedefimiz belli. Uzun vadede bir şeyleri toparlayıp, sezon sonunda zirvede olabilmek. 'Lider olalım ve hep lider kalalım' diye bir düşüncemiz yok" diye konuştu.
Beşiktaş'ın kadrosundaki Demba Ba, Veli Kavlak ve Olcay Şahan gibi oyuncuların yüksek form durumlarına vurgu yapılarak, "Sisteminizde bir değişiklik olacak mı?" sorusu üzerine sarı-kırmızılı teknik adam, "Neden sistemimizi değiştirelim? Bilic değiştirsin bence. Olmaz mı?" yanıtını verdi. Gökhan Töre-Telles eşleşmesinin sıkıntı yaratabileceği yorumları için de Hamzaoğlu, "Maç esnasında bir sıkıntı olursa saha içinde icabına bakarız. Oyun bir başlasın, görürüz" değerlendirmesinde bulundu.
İstatistiklerde Galatasaray'ın Beşiktaş'a üstünlüğü bulunduğu sözlerine ise Hamzaoğlu, "O zaman oynamayalım, versinler üç puanı" diyerek esprili bir karşılık verdi.
"BAŞARDIKÇA BİR YERLERE VARMAK BENİ MUTLU EDİYOR"
Hamza Hamzaoğlu, teknik adamlık kariyerine en aşağıdan başladığını ve başarılar kazanarak yukarılara geldiğini söyleyerek, "Başardıkca bir yerlere varmak beni mutlu ediyor" dedi.
Geçmişte sık sık, "Eğer 42 yaşıma geldiğimde bir Süper Lig takımı, 45 yaşıma geldiğimde de bir büyük takım çalıştırmıyorsam, kendimi iyi ve yeterli bir teknik adam olarak görmem" dediğini basın mensuplarıyla paylaşan sarı-kırmızılı teknik adam, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Benim koyduğum hedef buydu. Geniş bir çevrem olduğunu, araya birilerine koyarak kulüp bulabileceğimi söyleyenler de vardı. Ben en aşağıdan başladım. Başardıkça bir yere varmak beni mutlu ediyor. Birisi bugün götürüp beni Milan'ın başına koysa, mutlu olmam. Ben bir şeyleri yaptıktan sonra orayı hak etmeliyim. Hiçbir göreve asla talip olmadım. İstendim. Ben istenmeliyim. Hiçbir zaman giderken de ben bunu hak ediyorum demedim. Sonrasında hak ettiysem bir şeyler layık görülür. Sözleşme hazırlanırken Abdurrahim Albayrak Ağabey ve Ali Dürüst Ağabey, bana nasıl olmasını istediğimi sordular. 'Siz ne zamana ne kadar buradasınız?' dedim. Mayıs ayına kadar olduğunu öğrendiğimde, benim sözleşmemin de aynı şekilde olmasını istedim."
"DEVRE ARASI PROGRAMI DAHA ÖNCE YAPILMIŞ"
Hamza Hamzaoğlu, takımın devre arası izin ve kamp programının dana önceden yapılmış olduğunu belirterek, tatilin biraz fazla tutulmuş olduğuna dikkati çekti.
Oyunculara daha önce verilmiş olan izin döneminden kısıtlama yapmayı doğru bulmadıklarını aktaran sarı-kırmızılı teknik adam, şöyle konuştu:
"Bizden önceki dönemde bir program yapılmış. Aslında fazla bir izin verilmiş. Biz bu izni kısıtlamak istemedik. Çünkü oyuncularımızın hepsi tatil programlarını yapmışlar. Onlara verilmiş bir şeyi geri almak moral bozukluğu yaşatır. Tüm planları altüst olur. Ocak ayının 14'ünde antrenmanlara başlıyoruz. Bu süre bayağı uzun. Biz de şöyle bir çözüm bulduk. 'Dört gün dinlenebilirsiniz ama sonrasında bizim vereceğimiz programı mutlaka yerine getirin. Çünkü geldiğiniz gün biz sizi bu seviyede kabul edeceğiz. Ona göre antrenmanlara başlayacağız' dedik. Şimdi izinlerinin ilk 4 günü hiçbir şey yapmadan dinlenebilirler, tatillerini yapabilirler. Sonrasında mutlaka yapmaları gereken çalışmalar olacak."
"SEZON ÖNCESİ GELSEK DAHA FARKLI OLURDU"
Sarı-kırmızılı çalıştırıcı, Galatasaray takımının başına sezon başında gelmiş olması durumunda daha her şeyin daha farklı olacağına inandığını kaydetti.
Takımla sezon başı kampı geçirmemenin getirdiği dezavantajlar olup olmadığıyla ilgili bir soru üzerine ise Hamzaoğlu, "Sezon öncesi gelseydik ve beraber çalışsaydık, daha farklı olurdu tabii ki. Gerçi bu süreci iyi geçirirsek ve bize 'devam edin' derlerse, yine güzel şeyler yaparız . Şu an önemli olan, gemiyi sağ salim limana yanaştırmak. Sezon sonunda zirvede olabilmek" ifadelerini kullandı.
"BÜTÜN OYUNCULARIMDAN MEMNUNUM"
Hamzaoğlu, Galatasaray'da göreve gelmesinin ardından kendisini şaşırtacak seviyede beklentisinin üzerine çıkan oyuncu olmadığını, bütün oyuncularından memnun olduğunu dile getirdi.
Futbolcularıyla ilgili kısa kısa değerlendirmelerde bulunan sarı-kırmızılı çalıştırıcı, şunları söyledi:
"Emre Çolak artık kendini daha rahat ifade ediyor. Hatalar da yapıyor ama bu da alışkanlıklardan kaynaklanıyor. Burak Yılmaz'dan, Umut Bulut'tan. Goran Pandev'den memnunum. Pandev bize ligde de katkı sağlayabilir. Dzemaili'yi sakatlığı nedeniyle görme şansım olmadı. Semih Kaya zaten buydu. Çalışıyor, mücadele ediyor. Belinde hala sakatlık var. Bizden birine olsa yürüyemezdik şimdi. Semih'in bence hiç eleştirilmemesi lazım. Onun şansızlığı kaptırdığı topların gol olması. Burak ve Umut'un kaptırdığı top gol olmuyor, Semih'in kaptırdığı ise oluyor. Futbol bir hata oyunu. Chedjou ile iyi bir ikili oldular, daha da iyi olacaklar. Selçuk İnan'ın bir düşüşü vardı. İnsan mutlu olmadığı yerde başarılı olamaz. Selçuk herhalde mutlu değildi ya da kendinden her şeyi verecek bir ortamı bulamamıştı. O yüzden belki yüzde 100'ünü veremedi. Şu an performansından çok memnunum. Belki sistem etkilemiştir onu. Benim oyuncularımı milli takımdan tanımam da bir avantaj. Olcan'ı da kazanmaya çalışıyoruz. O bir şeyler yapsa, kendini bulacak. Hamit'i de kazanmak istiyoruz."
"TAKIM OLMAK 3-5 AY İÇİNDE OLMAZ"
Galatasaray'daki oyuncuların çok iyi niyetli insanlar olduklarını belirten Hamzaoğlu, gerçek bir takım haline gelebilmek için uzun zamanlar gerektiğini dile getirdi.
Hiçbir oyuncuyu tek başına değerlendirmemek gerektiğini savunan genç teknik adam, "Oyuncuyu sadece kendi başına değerlendirirseniz yanılırsınız. Takım uyumu çok önemli. Takım olmak 3-5 ay içinde olmaz. Seneler ister" dedi.
Tarık Çamdal'ın kademe anlayışındaki ve geri dönüşlerdeki sıkıntılarının zaman içinde düzeleceğini söyleyen Hamzaoğlu, Bruma'nın yükselen form grafiğinin ise tekrar gerilediğini kaydetti.
Bu arada Hamzaoğlu, 1995 yılında Alp Yalman'ın başkan, Adnan Polat'ın ise futbol şube sorumlusu olduğu dönemde ikinci kaptanı olduğu Galatasaray takımından ayrılış hikayesini de medya mensuplarıyla paylaştı. Sarı-kırmızılı kulüpten sonra Siirt Jetpaspor'a kadar birçok kulüpte oynadığını anlatan sarı-kırmızılı teknik adam, "Bazı insanlar oraları yok oluş gibi düşünebilir ama ben her yerden bir şeyler kazanmaya çalıştım. Şükürler olsun ki oraları gördüm. Onlar beni bugünlere taşıdı" dedi.
