TRT Spor'un yayınına konuk olan Çebi, "Sportif olsun iş hayatı olsun kararların beraber alınması gerekiyor. Bizim için virüs öncesi durumla sonrasında değişen bir şey yok. Kasamıza giren para yoktu. Bankalarla oluşturulan kredi anlaşmaları var. Paranız oraya gidiyor, gelecek paralar da oraya gidiyor. Ne gariptir ki o sözleşme sonrası erken seçim kararı alındı. O imza sonrası Beşiktaş'ın yürüyemeyeceği görüldüğü için seçim kararı alındı. Böyle bir şey imzalayamazsınız. Bütün gelirleriniz bankaya gidecek. Gelir olması için faaliyet göstermeniz lazım faaliyet olmazsa gelir olmaz." diye konuştu.
Beşiktaş'ın ekonomik durumunun farkında olup umursamayanları garip karşıladığını söyleyen Çebi, "Camiada durumun farkında olanlar ve olmayanlar var. Farkında olup umursamayanlar garibime gidiyor. Hep beraber olmazsak başarılı olamayız. 'Paran varsa öde' diyorlar. Ödeyelim de bunu ne ben de iş güç sahibi olan kimse bu borçların tamamını ödeyemez." diye konuştu.
Futbolcuların alacaklarında indirim istediklerini söyleyen Çebi, "Bu rakamlar zaten yüksekti. Gelirlerin üstünde yapılmış sözleşmeler söz konusu. Kulüpler olmazsa futbolcular da olmayacak. Top oynadıkları kulübün hayatta kalması onların da mesleği icra etmesi için gerekiyor. Bazılarıyla henüz yol alamadık ama ümitliyiz, henüz pes etmedik. 'Bazıları burası bizim evimiz' diyerek gerekli yardımı yapmaya çalışıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
Gelecek dönemde sponsor gelirlerinin düşeceğini kaydeden Çebi şunları aktardı:
"Sponsorlarımız Beşiktaş'ın şu ana kadar arkasında durdular. Vazgeçme hakkı olanlardan vazgeçenler oluyor. Yeni dönem için onlarla görüşmelerimiz devam ediyor. Sponsorlarımız da bu durumdan etkilenecekler. Bize verecekleri rakamlar eskisi gibi olmayacak. Taraftarsız oynama da söz konusu, bu da büyük bir gelir kaybı. Böyle bir süreçte gelir kaybımız taraftarı da kaybedince yüzde elli olacaktır. Faiz giderlerimizde düşüş yok ama. Sayın Cumhurbaşkanımız faizin artışına karşı çıkıyor. Faaliyetlerimize ödeyecek para zaten kalmıyor. Önümüzdeki sene başlamadan bankalarla yapılan kredi sözleşmesini revize etmemiz gerekiyor. Şu süreç geçerse haziran, temmuz gibi masaya yatırıp gelirlerin bir kısmını karşılayacağı bir sistem talep ettik. Biz de kendi bütçemizden fedakarlıklar yaparak bu acıyı çekmek zorundayız. Eskisi gibi para harcama şansımız yok."
Salgın sürecinde kulübü kurallara uyarak Ümraniye'den yönetmeye gayret ettiklerini söyleyen Çebi, insanlarla yakın olmayı ve kulübün sportif faaliyetlerini izlemeyi özlediğini söyledi.
Çebi, TRT Spor'a yaptığı açıklamada, Futbol oynamaya elverişli şartlar sağlanmadan ve sağlık riskleri minimize edilmeden sezona devam edilmesinin doğru olmadığını belirterek, "Sağlık, her şeyden önce gelir. Bunu kenara iterek herhangi bir faaliyet doğru değil. Kontrol edilebilir ve futbolcuların tehlikede olmayacağı, yayılmayı önleyecek bir faaliyet yürütülecekse bunu yapmalıyız. Antalya veya başka yer olabilir. Yeter ki tedbirler alınsın. Ama sağlık geri plana itilerek maçları tamamlama düşüncesi içinde olursak bu mücadelede çok büyük kayba uğrarız." ifadelerini kullandı.
Siyah-beyazlı kulübün başkanı, yayıncı kuruluş beIN Sports'a yaptığı "Ligler mevcut haliyle tescil edilebilir. Eğer ligi oynanmamış kabul edeceksek benim tercihim, son 5 yıllık kulüplerin başarı durumuna göre onlar Türkiye'yi yurt dışında temsil eder." açıklamasıyla ilgili, "O ifadeyi kullanırken Trabzonsporlu taraftarlar bana çok kırıldı. Ben doğruyu ifade etmek zorundayım. Bir gölgede şampiyonluk alınmasını doğru bulmadım. Ben Beşiktaş'ın şampiyon ilan edilmesini söylemedim. Bu sezon oynanmamış kabul edilsin, Avrupa'ya gidilecekse de UEFA'nın da koyduğu kritere uygun olarak gidilsin dedim. Gelirleri de herkesle bölüşelim dedim. Son derece birleştirici bir cümle kurmuşken bunun başka yerlere çekilmesi beni üzdü." diye konuştu.
Ahmet Nur Çebi, siyah-beyazlı futbol takımında genç bir kadroyla yola devam etmeyi istediklerini aktardı.
Uygulayacakları transfer politikası hakkında konuşan Çebi, "Özümüze dönmek zorundayız. Bunu tercih de ediyoruz. Genç bir kadro kurmak istiyoruz. Uzun süre forma giyecek oyuncuları almak zorundayız. Kulübe gelir sağlayacak futbolcuları ortaya çıkarmak zorundayız. Yaşlı, pahalı ve katkı vermeyen transferler yapmamamız gerektiği konusunda hemfikiriz. Gelecek sezon genç, başarılı olabilecek ve kabiliyetli futbolcularla devam etmek istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Ahmet Nur Çebi, Beşiktaş ile sözleşmesini feshedeceği iddia edilen Alman kaleci Loris Karius'un son durumu hakkında şunları kaydetti:
"Karius burada kalırsa, gitmekten ve sözleşmesini feshetmekten vazgeçmişse onun kararını hoca verebilir. Hoca da bize son 8 haftada yenilerle önünü görmek istediğini söyledi. Şans bulamamış oyuncuların da son 8 haftada durumlarını görmek istiyor. Karius, fesih yapıp gidene kadar bizim futbolcumuz. Takdir onun. Bu kararı kendisi verecek. Bizim Karius ile kontratımız mayıs sonunda bitiyordu. Gitmek istiyorsa olay bitmiştir. Gidebilir. Ben kalayım, Beşiktaş'ın ekmeğini yedim, son güne kadar kalırım karakteri ve mizacı varsa kalır. Bunu görürüz."
Çebi, siyah-beyazlı takımda kiralık olarak forma giyen ve sezon sonunda sözleşmeleri bitecek Pedro Rebocho, Kevin-Prince Boateng, Muhammed Elneny ve Abdoulay Diaby ile devam edip etmeyeceklerine ilişkin bir soruya, "Bazıları var, bazıları yok. Onların içinde bazıları evet, bazıları hayır. Onu sonra konuşacağız." cevabını verdi.
Çebi, yüksek ücret alan futbolcuların durumu, sözleşmesi bitecek futbolcular, sportif direktörlüğe bakışı ve transfer politikasıyla ilgili konuştu.
Takımdaki Jeremain Lens, Adem Ljajic ve Domagoj Vida'nın toplamda 9 milyon avroya yakın ücret kazandığının hatırlatılması üzerine Çebi, "Bunlar benim futbolcularım. Benim formamı giyiyor. Tabii ki tercihim indirim yaparak içinde bulunduğumuz kriz ortamından kaynaklanan kayıplarımız nedeniyle bize hoşgörüyle yaklaşmaları. Bu olmuyorsa gitmelerini tercih ediyorum. Bunun dışında başka şansım yok. Birincisi, uygun fiyatlarla fedakarlık yaparak kalmalarını istiyorum ama onlar bunu kabul etmiyorsa gitmelerini tercih ederim. Kendilerine bu bedelleri ödememiz artık mümkün değil. Onlar da bunu biliyorlar." ifadelerini kullandı.
Sportif direktörlük için eski teknik direktörleri Mircea Lucescu ile Alman futbol adamı Lutz Pfannenstiel'in isimlerinin basında yer aldığının hatırlatılması üzerine Çebi, şunları kaydetti:
"Kurumsal yapılanmaya önem veriyorsanız sportif direktörünüzün futbolu idare etmesinde çok önem var. Yönetici olarak verebileceğiniz zaman, bilgi ve tecrübeniz, onlar kadar değil. Mesleği olan kişiler sizden daha iyi icra edebilir. Böyle bir şey olması gerektiğini biliyorum. Geçmişten beri bu konuda hassasiyetim vardır. Bunun kim olacağı konusunda şu karışık sezonu geçmemiz lazım. Buraya çok sıkıntılı bir zamanda geldik ve geleli 5 ay oldu. Bu süre içinde önümüze gelen kontratları anlamaya ve öğrenmeye çalışıyoruz. Bizim bir sürece ihtiyacımız vardı. Bu süre de virüs olmasaydı temmuza kadar tekrar bir yapılanmaya gitmekti. Herhalde ağustos ve eylüle kadar bu iş uzayacak. Gönlümden geçen kendi içimizden çıkan insanlarla çalışmak. Nasıl futbolcularımızı kendi içimizden yetiştirmek istiyorsak, direktörlerimizi de kendi içimizden çıkarmayı tercih ediyoruz."
Siyah-beyazlı formayı 2 sezon giyen ve Avrupa'daki başarılarda büyük katkısı bulunan Brezilyalı futbolcu Anderson Talisca'nın Çin'de Beşiktaş'ın verebileceğinden yüksek para kazandığını söyledi.
Talisca ile ilgili bir girişimlerinin olmadığına değinen Çebi, "Defalarca söylememize rağmen sosyal medyada gündeme geliyor. Talisca geldi de biz mi 'Gelmesin.' dedik. Talisca buradaki ücretlere oynayacaksa buyursun gelsin. Buraya geldiğinde aldığı ücretlerin 10 katıyla başka yerde oynuyor. Buraya geldiğindeki ücretlerin 10 katını kazanabiliyorsa Beşiktaş sayesinde. Bir gün kendisi, 'Ben Beşiktaş'tan nasiplendim. Vefa borcum var.' deyip, ödemeyi isterse kapıyı açarız." diye konuştu.
Talisca konusunun sosyal medyada manipüle edildiğini ileri süren Çebi, sözlerine şöyle devam etti:
"Talisca konusunu sosyal medyada art niyetli yapanlar var. Sanki biz Talisca gibi değerleri buraya getiremeyecek vizyonda bir yönetimmişiz gibi gösteriyorlar. Kardeşim, sen burada para bırakmamışsın ki ben onu yerine getireyim. Bunu yazanların kim olduğunu biliyoruz. Trol hesaplardır gidiyor. Bir adam bin kişi gibi yazıyor. Bin kişi bir anda Talisca'yı istiyor, bin kişi aynı anda yönetimin tarzını beğenmiyor. İnanın o bir kişi. Sosyal medyanın böyle bir zaafiyeti var. Özellikle Beşiktaş'ın eski yöneticilerinden bazılarının trol hesap kullanıp da yeni yönetimi zor durumda bırakmaya çalışmalarını doğru bulmuyorum. Eğer Beşiktaş'ı seviyorlarsa bu trol hesaplara harcadıkları para yazık. Onlara bir bedel ödemelerine gerek yok. Onun yerine Beşiktaş'ın altyapısına makbuzla para yatırsınlar, daha çok minnettar oluruz."
Siyah-beyazlı kulübün başkanı, sözleşmeleri sezon sonunda bitecek Gökhan Gönül, Caner Erkin ve Atiba Hutchinson ile şartlarda anlaşabilmelerine göre devam edeceklerini söyledi.
Mali şartların eskisi gibi olmayacağını aktaran Çebi, "Olmadı ama olacak. Kendilerine sezon bittikten sonra konuşacağımızı söyledik. Onlar da saygıyla karşıladılar. Sezon bitmediği için görüşme yapma durumumuz olmadı ama onlar bizim futbolcularımız. Hocamızın isteği doğrultusunda görüşeceğiz. Şartlarda anlaşabilirsek, onlar da burada kalmak isterse yola devam edeceğiz ama şartlar eskisiyle hiç bezer olmayacak." şeklinde görüş belirtti.
Ahmet Nur Çebi, gelecek sezondaki transfer politikasında bonservisli ya da kiralık futbolcu tercihlerinin nasıl olacağının sorulması üzerine şöyle konuştu:
"Futbolun her şeyi yeniden yazılacak. Belki de önümüzdeki sezon bonservis bedeli diye bir şey söz konusu olmayacak. Bonservisleri elinde olan futbolcular kulüp arayabilir. Dünya değişecek. Bu kulüpler çok kıymetli. Futbolcu kardeşlerim kulüplerin kıymetini bilsinler. Çünkü bu kulüpler yaşarsa evlerine ekmek götürebilirler. Bunu onlara anlatmaya çalışıyoruz. Onlar da bunu anlayabilecek kapasitede insanlar. 2-3 milyon avroluk ücretler virüs öncesinde bile Beşiktaş için normal değildi. Futbolcuların değerleri açısında tartışılabilir. Bu göreceli bir durum ama kulübün kendi gerçeği ortadaydı. Bu gerçek de bu tür futbolcuların bu bedellerle uzun süreli kontratlar imzalanmasına cevaz vermezken bunların yapılması hoş olmamış."
Ahmet Nur Çebi, liglerin yeniden başlamasıyla ilgili, "Her şeyden önce sağlık. Bu futbol oynanacaksa insanlarının sağlığı tehlikeye atılarak oynanmamalı. Eğer böyle bir şey söz konusu olacaksa gerekli tedbirleri almamız gerek." dedi.
Hem koronavirüs salgını hem de Ramazan ayı nedeniyle düzenledikleri bağış kampanyasını ertelediklerini aktaran Çebi, sözlerini şöyle tamamladı:
"Virüsle uğraşılan bir ortamdayız. Bir de mübarek Ramazan ayındayız. İnanan insanların birbirine yardım ettiği bir süreç geçiriyoruz. Bu süreçte yardımların futbol kulüplerine değil de ihtiyaç sahibi olanlara yapılması gerektiğini bildiğimiz için bağış kampanyasını uygulamayı düşünmedik. Futbolumuzun yeniden başladığı, Ramazan'ın bittiği, bayramın geçtiği ve virüsün etkisinin geçtiği dönemde yeniden bağış kampanyasına başlayacağız. Beşiktaş camiasının desteğiyle yürüyeceğiz. Bu kampanyaya çıktığımızda bize olan katkılarını esirgemesinler."