Galatasaray'ın eski başkanı Dursun Özbek, Eylül ayı Olağan Divan Kurulu toplantısında kendi döneminde başlatılan projelerin devam ettirilmemesini eleştirdi mevcut başkan Mustafa Cengiz'e yüklendi, ""Galatasaray başkanlık makamı mazeret üretme yeri değil, iş yapma yeri."
Galatasaray yönetimini eleştiren Dursun Özbek, "Bir borcumuza karşılık spor salonu gündeme geldi. Galatasaray'a asadece salon olarak hizmet etmeyecek, kiralanacak alanlarıyla da kulübe getirisi olacak diye anlattım. Sayın başkan da bunu beğendi ve görüş bildirdi ama hareket etmemiz gerekiyor. Harekete geçmek lazım. Lafla peyni gemisi yürümüyor. Bu yapılan projeler Galatasaray'ın geleceği için önemlidir. Herkes aynı titizlilikle hareket etmelidir. Büyük bir camiayız, yönetimin içerisinde bu işlerle ilgili kişiler olmayabilir ancak hiç mazeret üretmeden hareket etmek gerekiyor. Galatasaray başkanlığı mazeret üretme yeri değil, iş yapma yeri. Riva projesi zora girmiş durumdadır. Zordayız, haklarımız ve hukukumuz önümüzdeki günlerde kaybolma riski taşıyor. Bunu aklınıza yazın." dedi.
Mecidiyeköy'deki otel projesi için şahsi kefaletiyle 20 milyon dolar'lık kredi alındığını belirten Özbek, "Sayın başkan oteli beğenmeyebilir ama kendisinin 'Teknokent yapalım' diye ifadesi var. 20 aydır bir çivi bile çakılmadı. Oradan geçerken yüzümü çevirerek geçiyorum. Gittiğimde içeriye girmeye çekiniyorum. Başlamış bir proje bitmeli. Şahsi kefaletim hala orada duruyor ve sesimi çıkarmıyorum. Yeter ki bu proje hayata geçsin." ifadelerini kullandı.
"20 MİLYON EURO KASA KOLAYLIĞI SAĞLADIM"
Galatasaray'a hiçbir zaman haciz başlatmadıklarını belirten Dursun Özbek şöyle konuştu,
"Galatasaray'a uzun süre konaklama sponsorluğu verdik. Sponsorluk konusunda karşılıklı bir anlaşma vardır fakat Özhan Canaydın döneminden beri kulübümüze karşılıksız konaklama hizmeti veriyoruz. Bu hizmete karşılık Galatasaray'dan 1 lira istenmemiştir. Bana yapılanları bir tarafa bırakıyorum ama başkasına karşı bu davranışları tekrarlamayalım. İnsanları kötülemek amacıyla bu tip işlere girmeyin.
Benim döneminde kasa kolaylıkları sürekli devam etti. Geçmişte yaptığım bağış mektuplarını divana tekrar ilettim. Galatasaray'a 3,5 yıllık görev süremde 20 milyon euro'luk kasa kolaylığı sağladım. Şu anda bakiye bu seviyede. Özbek firması yaklaşık 4,5-5 milyon euro'luk faiz yükünü de seve seve üstlenmiştir. Destek diyorsanız desteğin şekli bu. Mart ayında kulübe bir mail yolladık. Konaklama masrafları olarak 450 bin lira alacaklı göründüğümüzü ve bunun karşılığında bağış makbuzu kesilmesini istedik ama hiç cevap alamadık. 'Bize faiz faturası göndermeyin' diyorlar. Yahu bu iş bilmezliktir, ticareti bilmemektir. Para transferlerinde faiz işletilir, sonrasında iş size kalır. İster fatura kesersiniz, ister bağış makbuzu kesersiniz. Adamın biri karşılıksız size para veriyor, bağış makbuzu kesiyor ne istiyorsun? Derdin ne? Sana iyilik yapan bir firmayı neden böyle bir şeyle karşı karşya bırakıyorsun? Yakıştı mı bu? Hiç elde edilmemiş bir gelir için kurumlar vergisi ödedik. Oldu mu şimdi bu?
16 Ocak 2018 itibariyle Galatasaray'dan alacaklarımıza karşılık senetler verildi. Alacaklılardan ikisine ödeme yapıldı ama Dursun Özbek askıya alındı. Sayın başkan ile Fatih Terim'in babasının cenazesinde karşılaştık ve bana bu borcun ödeneceğini söyledi. Aradan 8-9 ay geçti ancak hala borç ödenmedi. En sonunda Özbek Turizm olarak ihtar çekmek zorunda kaldık. Sonrasında sayın başkan ile bir araya geldik ve benden yapılandırma yapmamı istedi. 10 gün içerisinde borcun ödeneceğini söyledi. Yapılandırmayı da kabul ettim, 10 gün geçti ama hala çıt yok. Şirketimiz hiçbir zaman kulübe haciz işlemi başlatmadı."