Yazar Kai Psotta'nın kaleme aldığı, Semih Uçar'ın çevirisiyle Doğan Kitap'tan çıkan eserin ön sözünde, Almanya A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Joachim Löw ile Manchester United Teknik Direktörü Jose Mourinho'nun Mesut Özil ile ilgili görüşleri yer aldı.
Kitapta, kariyeri, transferleri, A Milli Takım tercihi ve yaşadığı ilginç anılar Mesut Özil'in anlatımıyla aktarılıyor.
LÖW: "MESUT ÖZİL HAYRANIYIM"
Almanya A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Joachim Löw, Mesut Özil hayranı olduğunu kaydetti.
Mesut'un Almanya Milli Takımı'nın değişmezlerinden olduğunu aktaran Löw, şu ifadeleri kullandı:
"Mesut Özil hayranıyım ve ona her açıdan çok saygı duyuyorum. O, milli takımımızın değişmez bir sütunudur ve benim antrenör olduğum karşılaşmaların çoğunda görev almıştır. Her zaman güvenebileceğim biridir. Ayrıca Mesut, kendine özgü oyunuyla sahada her zaman özel anlar yaratan bir oyuncudur. Mesut sesi çok yüksek çıkan biri değil fakat takımımız içinde onun sözlerinin ağırlığı çok büyük. Harika bir takım oyuncusu olan Mesut gibi sıra dışı bir oyuncu, takımımız saflarında yer aldığı için hepimiz mutluluk duyuyoruz."
MOURİNHO: "ONU ÇOK ÖZLÜYORUM"
Real Madrid'i çalıştırdığı dönemde Mesut Özil'i transfer eden Manchester United Teknik Direktörü Mourinho, eski öğrencisini özlediğini vurguladı.
Mesut'un transfer sürecini anlatan Portekizli çalıştırıcı, kaleme aldığı ön sözde şunları aktardı:
"Her zaman genç oyuncu arayışında olmuşumdur. Bremen'de Mesut gibi harika bir oyuncu buldum. Büyüleyici paslar verebilmek için gereken hisse ve dribbling kabiliyetine sahip, asist verip kendisi de gol atabilen hırslı bir genç. Peki ama üst düzey bir takımda oynamaya hazır mıydı? Fiziksel olarak değildi. Zihinsel olarak belki. Teknik anlamda ise hiç kuşkusuz! Onu kafamdaki altın listeye eklemiştim. Daha sonra Madrid'e gittiğimde, sihirli paslar verebilecek birinin eksikliğini duyduğumu fark ettim. Yaptığımız hücumları muazzam bir şekilde açabilecek birinin eksikliğini... O zaman yine aklıma Mesut geldi. Dünya Kupası'nda böyle büyük baskıları kaldırabildiğini bana kanıtladığı zaman onu alma kararı verdik."
Mesut Özil'den "Dostum" diye bahseden Mourinho, "Onu çok özlüyorum. Benim dostum o. Nereden geldiğini asla unutmayan ve oyunun insana bahşettiği zevki hiçbir zaman aklından çıkarmayan bir star. Onun hikayesinin bir parçası olduğum için gurur duyuyorum." şeklinde görüş belirtti.
MİLLİ TAKIM TERCİHİ
Mesut Özil, Almanya Milli Takımı'nı seçmesinin kolay bir karar olmadığını ve bütün kariyeri üzerinde etkisinin bulunduğu vurguladı.
Ailesinin, milli takım tercihi konusunda, Türkiye ile Almanya arasında iki farklı görüş savunduğunu anlatan Mesut, "Birkaç dakika içinde, ayaküstü verdiğim bir karar olmadı. Bütün kariyerim üzerinde etkileri olacak, yön belirleyici bir karardı. Annem Gülizar, Türkiye için oynamamdan yanaydı. Erdoğan amcam da bu görüşteydi. Babam amcama karşı çıktı. 'Mesut Almanya'da doğdu. Almanya'da okula gitti. Futbol oynamayı Alman okullarında öğrendi. Bu yüzden Almanya için oynamalı.' dedi. Ağabeyim Mutlu da 'Mesut Almanya için oynamak zorunda.' dedi. Ailemin bütün sözlerini dinledim ve kendi düşüncelerimi oluşturdum. Ben aslında en baştan beri babamla aynı şeyi düşünüyordum."dedi.
Deneyimli futbolcunun, milli takım tercihinin ardından özel hayatında karşılaştığı sorunlar da kitapta yer buldu.
MOURİNHO'DAN FIRÇA
Mesut Özil, kendisini Real Madrid'e transfer ettiren Jose Mourinho'dan yediği fırçayı da kitapta anlattı.
İspanya'da forma giydiği dönemde, Deportivo La Coruna karşısında ilk yarısını 3-1 önde tamamladıkları maçın devre arasında teknik direktör Mourinho'nun kendisini azarladığı anları paylaşan Mesut, "Mourinho soyunma odasının ortasında duruyor. Konuşuyor, konuşuyor, hiç durmadan konuşuyor. Aslında daha ziyade kükrüyor. Mesut aşağı, Mesut yukarı, Mesut, Mesut, Mesut... Söylenenlere kulaklarımı kapamaya, eleştirileri geri savurmaya çalışıyorum. İçimde bir şeylerin gittikçe fokurdamaya başladığını fark ediyorum çünkü 'İki güzel pas yeterli sanıyorsun.' diye bağırıyor Mourinho. 'Sana göre ikili mücadelelere girmek için fazla iyisin. Bu kadar iyi olduğunu, yüzde 50 oynamanın yeterli olduğunu düşünüyorsun.' diyordu." dedi.
Mourinho'nun soyunma odasında taklidini yaptığını, kendisinin de formasını çıkararak Portekizli çalıştırıcıya fırlattığını anlatan Mesut, "Pes mi ediyorsun yani. O kadar korkaksın ki ağla hadi. Zırla bakalım. Bebeksin sen. Duşa git. Sana ihtiyacımız yok. Sen Zidane değilsin. Asla, hiçbir zaman, sen onun yanına bile yaklaşamayacaksın." diyen teknik direktörüne çok sinirlendiğini ve kafasına kramponlarını fırlatmak istediğini kaydetti.
GUARDIOLA NEDENİYLE BARCELONA'YA GİTMEDİ
Mesut Özil, Werder Bremen'den Real Madrid'e transfer olduğu sezon Arsenal, Manchester United, Bayern Münih ve Barcelona'nın da kendisiyle ilgilendiğini belirtti.
Barcelona'yı ziyaret ettiğini ancak dönemin teknik direktörü Pep Guardiola'nın kendisini isteyip istemediğini bilmediği için Katalan temsilcisine gitmediğini aktaran Mesut, "Guardiola beni aramadı. Bir mesaj bile atmadı. Beni istediği yönünde hiçbir sinyal göndermedi. Bu yüzden de Barcelona için duyduğum coşku gittikçe azaldı. Barça'nın artılarını yazdığımda toplamda Katalanların lehine 10 argümana ulaşmışımdır. Fakat eksiklerin olduğu tarafa yazdığım o tek madde de Barça'nın geleceğimin olası kulübü olmasını engelledi. 'Pep Guardiola beni istiyor mu ki? Onun adamı mıyım?' şüphem ağır bastı. Sonuç olarak Guardiola'nın tutumu nedeniyle Barcelona'ya gitmek istemedim." dedi.