GÖKHAN KARATAŞ / twitter.com/gokhan_karatas - Galatasaray'da Arda Turan'ın sakatlığı en büyük sıkıntı konusu. Yıldız futbolcu, en az 2 ay sahalardan uzak kalacak. Sarı-kırmızılı takımın teknik ekibi, alternatif arayışında. Gündeme gelen ilk isim Aydın Yılmaz. Şans verilmesi halinde, kaptanın boşluğunu doldurmaya çalışacağını belirten futbolcunun yanısıra basında yer alan haberlere göre, Rijkaard da Aydın'a formayı teslim etmeyi düşünüyor. İşte Uğur, Arda, Mehmet ve Cafercan'la birlikte 'altın jenerasyon'da yer alan Aydın Yılmaz fotoğrafı...
Ülkemizde yabancı hayranlığından ne kadar dert yanılırsa, genç oyunculara gereken önemin verilmemesi de o kadar eleştirilir. Zaman zaman yabancılara çifte standart uygulayan 'üç büyükler'in, özellikle altyapıdan gelen isimler konusunda aynı sabrı göstermediği iddia edilir. Yanlış da değil, birçok örneğine rastlamak mümkün. Ancak bu gerçekler, Aydın Yılmaz için geçerli değil.
Çoğu futbolseverler, O'nu 2005-2006 sezonunun 18. haftasında tanıdı. Fenerbahçe ile şampiyonluk yarışı veren Galatasaray, Konya deplasmanında bir türkü aradığı golü bulamıyor, zaman aleyhine işliyordu. Iliç'in cezalı olması sayesinde 84. dakikada oyuna giren 17'lik bir isim, 90+2'de uzaktan şutuyla fileleri havalandırarak takımına hayat verdi. Şampiyonluk ümitlerini diri tutan bu gol, sezon sonunda mutlu sonda önemli etkenlerden biriydi. Golde imzası olan futbolcu Aydın Yılmaz'dı. Zira 'geleceğin yıldızı' yakıştırması yapılması uzun sürmedi.
Sarı-kırmızılı takımda ilk maçına 2003-2004 sezonunda Elazığspor karşısında PAF Ligi'nde çıkan Aydın, ilk yılında 6 maçta forma giydi ve Elazığspor filelerini havalandırdı. U-17 Milli Takımı forması altında Peru'da düzenlenen Dünya Kupası'nda sergilediği performansla dikkatleri üzerine çekince, 2005-2006'da Eric Gerets tarafından A takıma alındı. 12 lig ve 2 kupa maçında ter döktü, Konyaspor'un ardından haftaiçi Türkiye Kupası'nda Giresunspor ağlarını sarstı ve 2 asist yaptı. Kuşkusuz her geçen gün tecrübe kazanıp başarılarda pay sahibi olması bekleniyordu.
2004-2005 sezonunda 8 maçlık istatistiğine gol ekleyemeyen, 2006-2007 sezonunda PAF Ligi'nde 5 gol kaydeden Aydın, A takımla birlikte 3 lig, 1 Türkiye Kupası ve 1 TFF Süper Kupa mücadelesine çıktı. Şampiyonlar Ligi'nde ise PSV Eindhoven'a karşı ter döktü. Forma giydiği 6 maçı, bir önceki yıl olduğu gibi golsüz tamamladı. Sakatlık nedeniyle 2007-2008 sezonunun ilk yarısında forma şansı bulamayan Galatasaraylı futbolcu, bu sürede sadece 2 kez PAF takımıyla sahaya çıktı. Sezonun ikinci yarısını ise İstanbul Belediye'de kiralık geçirdi. Yeni takımında 7 maçta ter dökerken, bir kez daha gol atma başarısı gösteremedi.
Sezon başında yuvaya dönen Aydın, Skibbe ve Bülent Korkmaz tarafından Süper Lig'de 15, Türkiye Kupası'nda da 3 maçta şans buldu. UEFA Kupası'nda 3, kupada 2 ve ligde bir golün altında Aydın Yılmaz imzası vardı. Teknik direktörlüğe Frank Rijkaard'ın getirilmesi, Aydın için bir dönüm noktası niteliği taşıyordu. Futbolcunun bu gelişmeyi, ne denli olumlu kullanabildiği ise tartışılır.
Geçen sezonun ilk yarısında Hollandalı çalıştırıcı, Aydın'a tam 20 karşılaşmada formayı teslim etti. Bunların 7'sinde Avrupa arenasında sahne aldı. Maccabi Netanya maçı dışında bir türlü beklentileri karşılayamayan Aydın, devre arasında Eskişehirspor'a kiralık gönderildi. Ancak sezonun ilk yarısında olduğu gibi 9 maçta ter döktüğü Eskişehir ekibinde de golle tanışamadı.
Tecrübe kazanması için ikinci kez kiralık gittikten sonra yeniden Florya'ya ayak basan Aydın'dan, kuşkusuz artık 'genç oyuncu' diye bahsetmek güçleşiyor. Basın, yönetim, hatta belki takım arkadaşları bile O'ndan umudunu kesecek noktaya gelse de, Rijkaard güvenini hep korudu. 'Geleceğin yeteneği'ne, yeni sezonda 5 lig ve 1 Avrupa sınavında görev verdi.
Karpaty rövanşında kaydettiği gol ve Gaziantepspor maçının ikinci yarısında oynadığı futbolla kıpırdansa da Aydın, ne yönetim ne de taraftar tarafından 5 yıl önceki Konyaspor maçında attığı golle birlikte hayali kurulan yıldıza dönüşmedi. Belki yeteneklerinden fazlası istendi, şansları iyi kullanamadı veya aylarca süren sakatlıklar en büyük engeli oluşturdu.