Oğuzhan, Beşiktaş dergisinin kasım ayı sayısında yer alan röportajında, siyah-beyazlı takımda hedefin her zaman şampiyonluk olacağını belirterek, "Şampiyon olmak için de maçları kazanmak zorundasın. İlk dört haftayı biraz zor geçirdik ama takım olarak çok şeyin farkına vardık. Bu takımın tek hedefi var, o da şampiyonluk." ifadelerini kullandı.
Pandemi döneminde taraftarlardan uzak kalmanın üzüntü verici olduğunu vurgulayan Oğuzhan, "İnşallah, en kısa zamanda bu donemi atlatıp maçlarda buluşuruz. Taraftar önünde oynamak futbolcuya ayrı bir heyecan katıyor ve tabii ki taraftarlarımız da maç heyecanını özlemiştir diye düşünüyorum. Herkesin sağlıklı kalmasını ve en kısada zamanda kavuşmayı umuyorum." görüşlerine yer verdi.
Geçen sezonun ikinci yarısını Hollanda'da kiralık olarak geçiren Oğuzhan, Beşiktaş'ta yeniden forma giymenin mutluluk verici olduğunu belirterek, " Pek uzun ayrı kalmadık. Altı aylık bir süreçti, bir hava değişikliği oldu benim için. Tesisleri, takım arkadaşlarımı ve Beşiktaş'ımı çok özlemişim." yorumunda bulundu.
Oğuzhan, şampiyon oldukları sezonlardaki takım ruhunun hatırlatılması üzerine şunları söyledi:
"Tabii, bunu biz de arada aramızda konuşuyoruz ve özlüyoruz da. O ruhu yakalamak kolay değil fakat o kadrodaki çoğu oyuncu üç dört sene beraber top oynadı. Bizimki arkadaşlıktan çok, abi kardeş ilişkisi olmaya başlamıştı ve takımdaki ortam bu yüzden çok iyiydi. Yaş ortalaması iyiydi, saygı sevgi üst seviyedeydi. Ben uzun zaman sonra bu takımda biraz o ortamı hissediyorum. Zamana ihtiyaç var ama kısa zamanda bu kadar samimi ve gerçekten birbirini seven bir takım olabiliyorsak yolun sonu da güzel olacaktır diye düşünüyorum."
Gökhan Töre ve Vincent Aboubakar'ın yeniden takıma katılmasıyla ilgili soruya Oğuzhan, "Gökhan benim kardeşim gibi. Aram çok iyi olduğu için gelmeden konuşmuştuk ve çok sevinmiştim. Onun Beşiktaş’tan ayrılmasına nasıl üzüldüysek bugün de geri dönmesine en az o kadar sevindik. İnşallah, bize çok şey katacak. Aboubakar 2016-2017 şampiyonluğuna çok büyük katkıda bulundu. Hem saha dışında hem saha içinde çok iyi anlaştığım biri. Cana yakın, çalışkan ve tıpkı Gökhan gibi takım içinde sevilen biri. Onun gibi bir futbolcuya ihtiyacımız vardı ve bize geldiği için çok mutluyum." şeklinde cevap verdi.
Beşiktaş'a "Feda" sezonunda geldiğini hatırlatan Oğuzhan, "Zor bir sene olacağı bana anlatılmıştı ama gençlere önem verileceği de konuşulmuştu. Kendimden emindim ve bana o ilgiyi en güzel şekilde hissettiren Beşiktaş oldu. 19 yaşında geldim ve o sezon 30 maç oynadım. Her sezonun başka bir güzelliği vardır ama şampiyonluk sezonlarını ayrı tutarsak o Feda sezonu en güzel sezondu diyebilirim." ifadelerini kullandı.
Türk futbolunda genç oyuncuların şansını değerlendiren Oğuzhan, "Sabretmek zordur ama genç oyuncular için zaman kesinlikle önemlidir. Genç bir oyuncunun üstündeki baskıyı alarak onu karşılayıp en iyi şekilde oynamasını sağlamalıyız. Bu bizim görevimiz. Taraftarlarımız zaten genç oyuncuları hep en iyi şekilde karşılamıştır, onun için bana o konuda fazla söyleyecek söz kalmaz." değerlendirmesinde bulundu.