Portekizli süper yıldız Cristiano Ronaldo, son günlerde gündemin tepesinde yer alıyor.
37 yaşındaki Ronaldo, Manchester United hakkında çarpıcı açıklamalara imza attı.
Katıldığı röportajın tamamı yayınlanan Ronaldo; "Futboldaki en önemli şey taraftarlardır. Onlar her zaman benim yanımda oldular. Bunu sokakta yürürken bile hissediyorum. Beni çok takdir ediyorlar. Benim için taraftarlar her şey demek. Manchester City'e transfer olmaya çok yakındım. Benimle uzun süre konuştular. Pep Guardiola, beni ikna etmek için çok uğraştı. Manchester United ile bir tarihim var. Kalbim, hislerim... Ayrıca, Sir Alex Ferguson. İşi değiştiren bunlar oldu." dedi.
37 yaşındaki yıldız eski teknik direktörü Sir Alex Ferguson hakkında; "Ferguson, Manchester United'a dönüşümde anahtar rol oynadı. Manchester City'e çok yakındım ama imza atsaydım sadık biri olmazdım. Bu bilinçli bir karardı. Hiçbir zaman geri döndüğüm için pişman olmadım. Geri dönüşümde en önemli pay Sir Alex Ferguson'ındı. Sir Alex Ferguson beni aradı, 'Manchester City'e imza atamazsın, bu imkansız' dedi. Ben de sadece 'Tamam patron' dedim. Kararımı değiştirdim. Ben hala Manchester United'a geri dönüşümün, o günden bakınca doğru karar olduğunu düşünüyorum." sözlerini sarf etti.
United'a geri dönüşü hakkında Ronaldo; "Manchester United'a geri dönmek inanılmazdı. Kulüpteki hiçbir şeyin gelişmediğini imza attığım hafta anladım. Dünya benim hakkımda konuşuyordu. 'Cristiano ait olduğu yere, evine geri döndü' diyorlardı. Old Trafford'a geri dönmek, taraftarlar için oynamak, 2 gol atmak harika şeylerdir. Hayatım boyunca unutamayacağım bir gündü. Taraftarlar, o ilk maçta tekrar 'Viva Ronaldo' diye bağırdılar. Manchester United taraftarı benim için her şey demek. Messi de dahil olmak üzere o ilk 24 saatte en çok forması satılan oyuncu olmaktan çok mutluydum. Ben rekorları takip etmem. Rekorlar beni takip eder." açıklamasında bulundu.
Ronaldo sözlerinin devamında; "Manchester United'a imza atıp geri döndüğüm gün, her şeyin geliştiğini düşünmüştüm. Ayrılalı 13 yıl olmuştu. Geldiğimde, her şeyin farklı olacağını hayal ettim. Bilirsiniz teknoloji, altyapı, duşlar vs. Şaşırdım. Kötü anlamda şaşırdım. Her şey aynı kalmıştı. Manchester United'daki istikrarsızlık beni çok şaşırttı. Ole Gunnar Solskjaer hakkındaki düşünceleri 1 saatte değişti. O yaz Sancho'yu, Varane'ı ve beni almışlardı. Manchester United olması gerektiği gibi diye düşünmüştüm. Sir Alex Ferguson kulüpte çok büyük bir boşluk bıraktı. Sadece Ferguson değil David Gill gibi iyi bir adamın ayrılığı da etkilemiş. Bu yüzden Manchester United'ın bir noktada aynı kulüp olmadığını biliyordum." dedi.
Hayal kırklığını anlatan yıldız golcü; "Manchester United'da gelişim sıfır! Real Madrid ve hatta Juventus ile bile karşılaştırılamaz. Dünyanın geri kalanını, teknolojiyi, eğitim, beslenmeyi takip etmiyorlar. Eskisinden daha iyi durumda değiller. Manchester United, Real Madrid ve Juventus'un çok gerisinde. Bu boyuta sahip bir kulübün zirvede olması gerekir ama maalesef değiller. O seviyede değiller. Umarım, önümüzdeki yıllarda Manchester United yeniden zirveye çıkar. Neler olduğunu, yaşandığını bilmiyorum ama Sir Alex'ten sonra kulüp bir adım bile ileri gidememiş." sözlerini sarf etti.
Ralf Ragnick tercihi hakkında konuşan Ronaldo; "Ole Gunnar Solskjaer'i görevden aldıysanız dünyanın en iyi teknik direktörlerinden birini göreve getirin. Bir sportif direktörü değil! Saçma bir karardı, değil mi? Bir antrenör bile değilsiniz ama Manchester United'ın patronu olmaya çalışıyorsunuz. Ralf Rangnick görevdeyken ona çok saygı gösterdim. Ne olursa olsun, görevde o vardı. Kariyerimdeki tüm teknik direktörlerime 'patron' dedim. Ancak, içimde onu asla patron olarak göremedim. Asla kabul edemeyeceğim bazı noktalar gördüm. Zor zamanlardı." dedi.
Cristiano Ronaldo sözlerinin devamında; "Sürekli kazanmak isteyen bir kulüpteyim. Tecrübelerimle bu kulübe yardım etmek istiyorum. Bunu kabul etmeyen bazı antrenörler var, bu da işin bir parçası. Genç oyuncular, tecrübelilere saygısızlık yapmıyorlar. Doğru kelime 'saygısızlık' değil ve bu farklı bir nesil. Hiç aç değiller, onlar için işler fazla kolay. Hiç acı çekmemiş gibiler. Genç oyuncuların önünde dünyanın en iyilerinden biri var ve hiç örnek almıyorlarsa bu benim için utanç verici olur. Ben 18-19 yaşımdayken Van Nistelrooy, Ferdinand, Roy Keane ve Ryan Giggs'i takip eder, örnek alırdım. Bu yüzden bu zihniyete sahibim. Bedenime, zihnime, aklıma dikkat ediyorum. Çünkü ben o adamları örnek aldım. Ben bu işi onlardan öğrendim." açıklamasında bulundu.
Genç oyunculara tavsiyeleri hakkında konuşan Ronaldo; "Ben gençleri bir kenara çekip öğütler veren biri değilim. Ben yaptıklarımla örnek olmaya çalışırım. Her sabah tesislerde olan ilk kişi olmaya çalışırım. Tesislere ilk gelen ve son çıkan her zaman benim. Bence bu tip şeyler kendi adına konuşur. Ben örnek olmayı seven biriyim. Bazıları beni takip ediyor ama çoğunluk etmiyor. Umursamıyorlar. Bence umursamayanların kariyerleri çok uzun sürmeyecek. Benim neslimin çoğu rahatlıkla 36-37 yaşına ulaşıyor ama bu yeni jenerasyon o yaşları göremeyecek." dedi.
Hayatını kaybeden çocuğu hakkında içini döken yıldız oyuncu; "Bebeğim sürekli benimle. Külleri benimle birlikte. Babam da öyle. Buradaki evimdeler. Hayatımın geri kalanı boyunca yanımda olacaklar. Onları denize atmayacağım. Yanımda kalacaklar. Evimde küçük bir şapel var. Babamı ve kaybettiğim oğlumu orada tutuyorum. Onlarla her gün konuşuyorum. Onlar benim yanımdalar. Daha iyi bir insan olmama yardım ediyorlar. İngiliz halkına, oğlumu kaybettiğimde bana verdikleri destek için teşekkür ediyorum. Bana yardımcı oldular. Kraliçe Elizabeth, bana mektup yazdı. Beni çok şaşırttı. İngilizler'i seviyorum ve saygı duyuyorum, bana hep sahip çıktılar. Hayatımın o en zor anında." sözlerini sarf etti.