NTV Spor muhabiri Övünç Özdem'in sorularını yanıtlayan Efkan Ebrar Bilgiç'in açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"8 Mart'ta alınan bu Merkez Hakem Kurulu kararına karşı bizim Tahkim Kurulu'na başvuru süremiz 15 Mart'tı ve biz başvurumuzu süresi içerisinde yaptık. Herhangi bir şekli eksiklik de bulunmadı. 22 Mart'a, yani yarına kadar Tahkim Kurulu'nun bir değerlendirme süreci olacak. Daha sonra bizim yaptığımız başvuruyu savunmasını vermek adına Merkez Hakem Kurulu'na göndermeleri gerekiyor. Onların da bir haftalık bir savunma süreci olacak. Daha sonra bir duruşma gerçekleştirilecek. Şimdi, Tahkim Kurulu'ndan bize gelen yanıt da duruşmanın online yapılacağı gibi bir durum vardı. Biz açıkçası bununla ilgili bir beyan verdik. Çünkü online bir duruşmanın yapılması pandemi kısıtlamalarının da serbest bırakıldığı bu dönemde adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini düşünüyoruz. Dolayısıyla bu konuyla da alakalı ekstra beyan verdik bugün. Bakalım Tahkim Kurulu bu dilekçemizi Merkez Hakem Kurulu'na gönderdiğinde nasıl bir savunma yapacaklar? Hukuka aykırı bir karar verdiği için merakla bekliyoruz açıkçası. "
Bilgiç, TFF'nin MHK kararlarını onayan kurum olması ve Tahkim Kurulu'nun da TFF'ye bağlı olması sebebi ile bu kararın bozulma veya başka farklı bir kararın verilip verilmeyeceğine dair soruya ise şöyle yanıt verdi:
"Tabii ki söz konusu. Tahkim Kurulu burada bizim iç hukuk yollarında en azından başvurabileceğimiz son merci. Biz olumsuz bir netice beklemiyoruz. Olumsuz bir netice çıktığı takdirde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceğiz. Şimdi şunu belirtmekte fayda var. Bu kararın herhangi bir gerekçesi yok. Sayın Ferhat Gündoğdu'nun yayıncı kuruluşa yaptığı açıklamalarda da performans kriterlerinden bahsetti gençleştirme gibi durumlardan bahsetti ama müvekkillerimize yönelik kamuoyunda oluşturulmuş ciddi bir itibar kaybı mevcut. Dolayısıyla bu kişiler eğer itibar kaybına uğramış bir durumdayken klasman dışı bırakılmış durumdayken, örneğin Abdülkadir Bitigen klasman dışı bırakıldıktan sonra Şampiyonlar Ligi'nde maç yönetti. Şimdi baktığınız zaman kadro ve performans kriterlerine klasman durumlarına baktığımızda şöyle bir şey ortaya çıkıyor. Performans yetersizliğiyse neden uluslararası organizasyonlarda görev alıyor bu hakemler? Bir gün öncesinde görev alan hakemler var. 7 Mart tarihinde maç yöneten hakemler var. Performans yetersizliğiyse bu tarihte de maç verilmemesi gerekiyor. Baktığınız disiplin soruşturması geçirmiş değiller. 6222 dediğimiz sporda şiddetle alakalı suç duyurusunda bulunulmuş yada bununla alakalı bir ceza almış değiller. Gözlemci notları aynı şekilde yüksek olan hakemlerin bu klasman dışı bırakılmasının hukuki kaynağını bulamıyoruz. Dolayısıyla aslında talimata komple bir aykırılık söz konusu. Hukuka aykırı alınmış bir karar söz konusu. Ve en önemlisi ben size şunu söyleyeyim. TFF Yönetim Kurulu bu kararı onadı, MHK bu kararı alan merci. TFF yönetim kurulu üyeleri ve MHK üyeleri de kamu görevlisi. Ve şu an görevi kötüye kullanma suçu işlediler. Eğer Tahkim Kurulu bizim başvurumuzu reddederse bu onlar için de geçerli. Tahkim Kurulu'nda inanıyoruz bağımsız ve tarafsız hukukçular var. Bu hukuka aykırı alınmış kararı doğru objektif bir şekilde değerlendirip ona göre karar alacaklardır. Eğer başvurumuz reddedilirse bu hukuka aykırı kararı alan ve onay ve başvuruyu reddeden tüm kurul üyeleri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacağız ve tabii ki maddi manevi tazminat davası haklarımızı da saklı tutuyoruz."
Kaç hakemin müvekkili olduğuna dair de açıklama yapan Bilgiç, "Müvekkillerim 10 Süper Lig, 4 VAR, 4 A klasman hakem, 1 gözlemci. Toplam 19 kişi. Abdülkadir Bitigen, Fırat Aydınus, Cüney Çakır, Tugay Kaan Numanoğlu, Bahattin Şimşek, Mert Güzenge, Ali Palabıyık, Alper Ulusoy ve Taner Gizenci bu isimler arasında yer alıyor." dedi.
Bilgiç son olarak hakemlerin beklentisinin ne olduğu konusunda şu şekilde açıklamalarda bulundu.
"Bu süreçte biz aslında çok çarpıcı şeyler yaşıyoruz. Geçtiğimiz salı 14-15-16'sı içinde MHK sayın başkan ve üyeleri bazı hakemlere tebligat ve bazı hakemlere arayarak tekrar bir davet etme klasmanla ilgili bir görüşme talep ettiler. Bu, karardan sonra oldu. Özellikle bunu karardan sonra verilen süreyi kısıtlayıcı şekilde yapmaları ilginç. Müvekkillerimizin talebi klasmanlarının iadesi, itibarın iadesi. Ancak zaten MHK her ne kadar geri çağırmış olsa da talimata göre bu sene 4 kez klasmanları belirledi. 5.'yi nasıl belirleyecekler? Tekrar hukuka aykırı bir işlem yapmış olacaklar. Hukuki süreci engellemek için böyle bir şey yapmış oldular. Yapılan her hamle hukuka ve kanuna aykırı. Son olarak şunu söylemek istiyorum, Avrupa'da bunun bir örneği yok. Bugüne kadar en büyük olay 2006 yaşanmış şike skandalıdır. Burada 19 hakemin ilişiği kesildi. Biz takımlarımızla Şampiyonlar Ligi'ne gidemezken hakemlerimizle orada temsil ediliyoruz. Dünya Kupası'na belki milli takımıız gidemeyecek ama hakemlerimiz gidecek. Bunu yaparak UEFA Hakem Kurulu Convention'ı da askıya alma durumunu ön plana çıkarıyorsunuz. Bu gündeme atılmış bir bomba ve kaos. İnanıyoruz ki Tahkim Kurulu da hukuka uygun bir karar verecek."