Arda Güler’in İspanyol devi Real Madrid’e transfer olmasıyla, dedesi Mehmet Ali Güler( 68) ve babaannesi Adiye Güler(63) torunlarının başarısıyla yaşadığı gururu anlattı.
Köydeki evine, torununun Futbol sahalarındaki fotoğraflarının yer aldığı bir bölüm yaptıran Mehmet Ali Güler, "Çok sevinçliyim ama bir o kadar da içimde ağlama hissi var. Türkiye'deyken Arda’yı görüyordum ama şimdi oralarda çok zor göreceğim" dedi. Adiye Güler ise "Çok gururluyuz. Çok mutluyuz. Eline sadece top ver başka bir şey istemezdi. Yaz aylarında köye geldiğinde de hep top oynardı. Beni kaleye geçirir futbol oynardı" dedi.
Çok sevinçli olduğunu ama bir o kadar da içinde ağlama hissi olduğunu belirten Mehmet Ali Güler, DHA'ya yaptığı açıklamada, "Türkiye'deyken Arda’yı görüyordum ama şimdi oralarda çok zor göreceğim. Arda, 4-5 yaşlarında futbolun içindeydi. Ankara’da belli takımlarda top koşturdu sonra babası onu Gençlerbirliği takımına gönderdi. Orada iki yıl oynayıp parladı. Oradaki hocasına ‘Ben buradan Fenerbahçe’ye gideceğim oradan da 17-18 yaşında Avrupa’ya gideceğim’ demiş. Hocası da gülmüş o zaman inanamamış. Ama bunları başardı. Çok hızlı bir gelişme gösterdi. A takıma kadar çıktı. Attığı golden belki ödül alacak. Bazı spor yazarları ‘Arda orada top süremez’ diyor. Arda öyle başarılı olacak ki o top süremez diyenler utanacaklar" diye konuştu.
Real Madrid transferinin bir anda çok hızlı geliştiğini ifade eden Mehmet Ali Güler, “Çünkü ondan önce Barcelona vardı. Barcelona’nın Arda’yı Fenerbahçe’de bir yıl kiralık oynatma şansı vardı. Ama Arda bu teklifi kabul etmedi. Real Madrid’de oynama garantisi verdi. Real Madrid’in kaptanı Modric, Arda’yı aramış ve “Ben bir yıl sonra futbolu bırakacağım 10 numara senin olacak’ demiş. İlk defa içimizden çıkan bir Türk çocuğu bir de buradan çıkıp yetişen çocuk hem de 18 yaşında. 16 yaşında milli takım forması giydi” dedi.
Arda Güler’in babaannesi Adiye Güler ise torununu özleyeceğini belirterek, “Çok gururluyuz. Çok mutluyuz ama bir yandan da onu daha az göreceğimiz için hüzünlüyüz. Çok uslu bir çocuktu. Eline sadece top ver başka bir şey istemezdi. Yaz aylarında köye geldiğinde de hep top oynardı. Beni kaleye geçirir futbol oynardı. Bizi hiç oturtmazdı. Çok iyi yerlere gelsin. Çok duygusaldır, çok iyi niyetlidir. Kimseyi kırmayı sevmez. Maçlardan önce bizi arayıp dua edin derdi” diye konuştu.