İspanya, tarihi boyunca önemli şampiyonalara güçlü kadrolarla katıldı. Ancak hep büyük turnuvaların büyük kaybedeni olarak anıldı. Ta ki; Xavi'nin İniesta'nın Fabregas'ın Alonso'nun David Villa'nın David Silva'nın Ramos'un Casillas'ın yetiştiği altın kuşak sahneye çıkıncaya dek.
1996 ve 2000 Avrupa şampiyonaları, 1994 ve 2002 dünya kupalarına çeyrek finalde veda eden ispanya, 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda "çeyrek final" lanetini nihayet ardında bırakıyordu. Daha sonra Fenerbahçe'yi çalıştıracak Luis Aragones yönetiminde, finalde Almanya'yı yenerek şampiyon olan Matadorlar, 2 yıl sonra, bu kez Vicente Del Bosque'nin kanatları altında, 2010 Dünya Kupası'nda da tarihinde ilk kez mutlu sona ulaştı.
İspanya, EURO 2012'ye, üst üste 3 büyük turnuvada şampiyon olan ilk takım unvanını alma hedefiyle girdi. O zorlu hedefe de ulaşmasını bildi.
EURO 2008 ve 2010 Dünya Kupası'nın ardından, EURO 2012'yi de kazanan matadorlar, yinelenmesi çok güç bir başarının sahibi oldu. Daha önce Batı Almanya, 1970'lerde üst üste 3 finale çıkmış; ancak 1976 Avrupa Şampiyonası Finali'nde Çekoslavakya'ya yenilerek, üçleme yapmayı başaramamıştı.
Şimdi sırada 2014 Dünya Kupası var. Brezilya'nın ev sahipliğindeki kupada, bu kadronun büyük bölümü yine yer alacak. Artık yavaş yavaş yaşlanan Xavi Ve Xabi Alonso gibi yıldızların yerini alabilecek Mata Muniain gibi oyuncuları, hala genç olan İniesta Ve Fabregas'ı, EURO 2012'de forma şansı bulamayan Llorente, turnuva kadrosuna dahi giremeyen Soldado Ve Adrian gibi oyuncuları ile Matadorlar, 2014 Dünya Kupası'na da favori etiketiyle başlayacak.