Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Milli Takımlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Altıntop ve Stefan Kuntz, ajans ve gazetelerin spor müdürleriyle Riva'daki Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde gerçekleştirilen sohbet toplantısında bir araya geldi.
Milli takımın eski teknik direktörü Şenol Güneş'le görüşmediğini ancak analiz ekibinden gerekli verileri aldıklarını aktaran Kuntz, "Bütün verilere rağmen ön yargısız şekilde kendi yolumdan ilerlemek istiyorum. Oyuncuların maçlarını statta izliyorum, onlarla telefonda görüşüyorum. Kendi özgür fikirlerimizle yürümek istiyoruz. Kafamda oyun tarzını oluşturmuş durumdayım. Son haftalarda ne kadar süre aldıklarını bakacağız. Antrenmanı da buna göre uygulayacağız. Hiçbir oyuncunun burada sıkılmaya vakti olmayacak. Çünkü bizden çok sayıda done alacaklar. Dün detaylı programımız üzerinde çalıştık. Takım menajerimiz programı görünce endişeye kapıldı, çünkü program bol miktarda antrenman içeriyordu. Fiziksel performans antrenörümüz, tüm oyuncuların kulüplerindeki fiziksel performans antrenörleriyle temastaydı. Detaylı bir şekilde verileri oluşturdu, idman yoğunluklarını bu programa göre oluşturacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Stefan Kuntz, bir gazetecinin "Alman disiplini' ülkemizde meşhur bir söz. Milli takımımızda bunu görecek olmaktan mutluyuz." sözleri üzerine ise "Böyle diyorsanız disiplinin Türk futboluna gelmesinde mutluysak sadece disiplini değil de sabır unsurunu da Türk kültürüne katalım isterim." ifadelerini kullandı.
Kuntz, sözleşmesinde tazminat olup olmadığı yönündeki bir soru üzerine "Her sözleşmede olduğu gibi bir tazminat maddesi bulunuyor. Sözleşme sonlanırsa Almanya'ya uçak biletimi federasyon almak zorunda. (Gülerek)" şeklinde konuştu.
Alman teknik adam, kadro seçimi hakkında ise "Birçok kişiyle konuştum, fikirlerimi anlattım. Hamit en yakınımda olan kişi ona da aktardım, onun da fikirlerini dinledim. Sonunda da seçim kararımı verdim. Bazı futbolcu arkadaşlarımıza da danıştım, onlardan da düşüncelerini aldım. Birçok görüşü dinledikten sonra karara varmak benim işim. Açıkladığımız kadroda olmayanların milli takım kariyeri bitti diye düşünülmesin, burada olanların da yeri garanti değil." açıklamasında bulundu.
Kuntz, kaleci antrenörünün Hoffenheim'dan geleceğini açıklayarak, "Ekibime dahil olmak isteyen birçok hocadan telefon aldım. Örneğin kaleci antrenörü meselesi, belki kasım ve sonrasında kaleci antrenörlüğü konusu için daha önce Türkiye’de bulunmuş bir isimden faydalanma ihtimalimiz bulunabilir ama ilk 4 maç Hoffenheim kulübünden kaleci antrenörlerini rica ettik, çünkü Almanya’dakilerin en iyilerinden biri. Onu tamamen buraya alamayacağımızı biliyorum ve gerçekten objektif bir insandır. Kaleciler için de iyi olacağını düşünüyorum, çünkü iki sene için hocanız bu durumu olmayacak. Ama Almanya’nın en iyilerinden birinden fikir alacaklar." ifadelerini kullandı.
Stefan Kuntz, üçlü savunmaya bakışının sorulması üzerine de şöyle konuştu:
"Alman Ümit Milli Takımı'ndaki tarzımız 4’lüydü ama rakibe göre 3'lü daha iyi sonuç vereceğini düşündüysek 3'lü kullandık. Önümüzdeki günler şunun için önemli olacak, oyuncularımın hangi taktiksel formasyona daha uygun olduğunu gözlemlemiş olacağım. Kafamda 4’lü olmuş 3'lü olmuş ama önümde Norveç maçı gibi önemli bir maç varsa, ona elinizdeki oyuncuların yatkınlığı neyse ona göre çıkarsınız. İlerleyen uzun süreçte takımı istediğimiz noktaya getirmeye çalışabiliriz. İlk etapta oyuncularımıza, dinamik oyun, mevkilerin önemi ve savunma anlamında neler yapılması gerektiği konusunda uyarılarımız olacak. Futbolda 4 önemli an vardır, topa sahip olduğunuz, topa sahip olmadığınız, topu kaptığınız ve topu kaybettiğiniz an. Mesela, oyuncularımın topu kaybettiklerinde neler yapmaları gerektiği konusunda kafalarında fikirleri olacak."
Hamit Altıntop da bu konuyla ilgili, "Savunmada oyuncuların üstleneceği görevler ve yapacakları net olacak, hücum anlamında ise farklı hücum stratejileri üzerine çalışacağız." ifadelerini kullandı.
Kuntz, ilk olarak Dünya Kupası elemelerinde oynanacak 4 maçı iyi bir şekilde geçirmek istediklerinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"Bu 4 maçtan sonra çok zamanımız olacak. Hamit ve yönetim kurulu üyeleri, Türk futboluyla ilgili değiştirmek istedikleri şeylerden söz ettiler. Ama tabii ne üzerine tartışırsak tartışalım bunu Almanya-Türkiye odağına koymamalıyız. Oradaki iyi bir şey burada işe yaramayabilir. Almanya'da 55 kulübün altyapı akademisi var. 364 tane gelişim noktası adını verdiğimiz tesis var. Buraya kulüpler 12-15 yaşlarındaki oyuncularını pazartesi günleri gönderiyorlar. Burada yetkin hocalardan ekstra eğitim alıyorlar. Bunun aynısını burada uygulayalım demek istemiyorum. Bunun Türkiye'ye uyumlu halini Hamit'in bulması gerekiyor. Buna benzer bir çözüm üretilebilir. Hemen uygulanacak projeler anlamında şunu söyleyebilirim, Almanya Futbol Federasyonu’nda benim önderliğini yaptığım santrfor projesi vardı. Üst düzey santrfor olabilmek için neler yapmak gerek, gol atılması için nerede durulması, nereye hareketlenilmesi gerek gibi unsurları taşıyan bir projeydi. Bunun Türkiye'ye uyarlamasını hızlıca yapabiliriz. Ama öncelikle bu 4 maçı geçirmemiz gerek."
Stefan Kuntz, "Türk Milli Takımı'ndan beklenti büyük. Baskı hissediyor musunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Ben bu baskıyı istiyorum. Bana bu iş teklif edildiğinde istediğim buydu. Milli takım düzeyinde bir işte görev alacaksınız, o baskının geleceğini bilmeniz gerek. Teknik direktörlüğe Karlsruhe'de başladım takım küme düştü, ondan sonraki iki kulüpte de çok başarılı olamadım. 1 yıl iş bulamadım, işte baskı buydu. Çünkü ailemin geleceğini düşündüm. Çalışmalar yaptım, eğitimler aldım, modern futbol yönetimi üzerine çalıştım. Koblenz takımında üçüncü ligde sportif direktör olarak görev aldım. Yine birlikte küme düştük, 1 yıl sonra Bochum da yönetime girdim ve bu sefer Bundesliga’daydık. Daha sonra Kaiserslautern’de üst yönetici (CEO) oldum, her şeyden sorumluydum. Bundesliga'ya yükseldik. EURO 96 finalinden önce teknik direktörümüz Berti Vogts'a ‘Hocam baskı hissediyorum’ dedim, o da ‘Ne kadar baskı büyükse kupa da o kadar büyük olur’ demişti."
"Bu tek adam şovu değil, ekip işi. Hep beraber kaybedeceğiz hep beraber kazanacağız ama sorumlusu benim." sözlerini kullanan Kuntz, "Oyuncularımdan yüzde yüz sadakat, inanç ve güven istiyorum. Bunu birlikte başaracağız. O zaman bahsettiğiniz yük benim omuzlarımda olmuyor. Büyük sözler söylemek istemiyorum. Bu projede başarısız bile olsak, ne olursa olsun yüzde yüzünü vermiş bir Stefan Kuntz olacak. İyi sonuçlar olursa hep beraber kutlarız. İyi gitmezse giderim, başım da dik olur. Çünkü şunu derim 'Stefan sen çalıştın yüzde yüzünü verdin, her şeyi yaptın sonuç böyle oldu. Belki o an için yetmedi ama o an için yapabileceğinin en iyisini yaptın' derim. Ama kendimden eminim, ilerleyen dönemde Hamit'le sözleşmeyi uzatma görüşmeleri de yapacağız. Hayatımın sonuna kadar kendini geliştirmek isteyen birisi olacağım. Öncelikle hatalarından öğrenen biri oldum, çok da hata yaptım ama aynı hatayı iki kez yapmadım." şeklinde konuştu.
Kuntz, son olarak "Löw'den sonra Alman Milli Takımı'nın başına geçmeyi beklediniz mi?" sorusuna ise "Löw ayrılacağını açıkladığında tüm genç milli takım hocalarının beni önerdiğini biliyorum. Biz bu konuda bir toplantı yapmak istedik ama bu toplantı gerçekleşmedi. Bu durumdan dolayı pek tatmin olmadığımı sorumlu kişilere ifade ettim ama bu konu geride kaldı. Hansi Flick, milli takımın başına geçeceğini söylediğinde çok doğru bir karar olduğunu söyledim. Çünkü Bayern’den 7-8 oyuncu milli takıma geliyor." yanıtını verdi.