Trabzonspor'un orta saha oyuncusu Manolis Siopis, Trabzonspor dergisinde yer alan röportajında, Trabzon'a geldiği günden beri kendisini çok mutlu hissettiğini anlatarak, "Kalbim titremeye başladı. Ben de buradaki insanlar gibi aslında çok duygusalım. Kendimi çok mutlu ve heyecanlı hissettim. Futbola yeniden başlayacakmış gibiydim. Bir an önce taraftarların önünde ilk maçıma çıkmak istedim. Bunlar çok güzel duygular." ifadelerini kullandı.
Takıma gelmeden önce Trabzonspor'un büyük bir takım olduğunu bildiğini dile getiren Siopis, "Bakasetas buraya geldikten sonra da daha fazlasını öğrendim. Menajerim beni tekliflerle ilgili aradığı sırada iki teklif vardı. Biri Avrupa'dan, diğeri de Trabzonspor'dan. Ben de bunu duyduktan sonra direkt olarak, ne zaman gideceğimi sordum. Çünkü iki yıldır Türkiye'de oynuyordum ve işlerin nasıl yürüdüğünü ne kadar iyi olduğunu biliyordum." şeklinde görüş belirtti.
Siopis, takım arkadaşlarının savaşçı olduğuna dikkati çekerek, "Savaşçı bir takımız, taraftarlarımız ve takımımız bir bütün olarak birlikte savaşıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
Yunanistan ve Türkiye liglerinin birbirinden farklı olduğuna işaret eden Siopis, "Türkiye ligine bakacak olursak, iyi bir organizasyon seviyesi var. Antrenman sahaları, statların çoğu yeni. Taraftarlar oyundan zevk alarak maçları seyrediyorlar. Böyle artıları var." ifadelerini kullandı.
Orta saha oyuncusu, Akyazı Stadyumu'nun deniz kenarında olmasının konum açısından güzel olduğunu da belirterek, şöyle devam etti:
"Karadeniz'in kenarında yani Trabzon'da olduğunuzu anlıyorsunuz. Şehrin tarihi göz önünde bulundurulduğunda bu çok önemli ve çok özel bir şey. Atmosfere gelecek olursak da tek kelime ile inanılmaz. Dolu bir statta oynadığınız zamanda hakemi bile duymuyorsunuz. Bu da benim için çok heyecan verici bir şey."
Siopis, kendisini daha önce Trabzon'da yaşamış gibi hissettiğini, zaman zaman şehir merkezinde ve dağlık kesimlerde gezdiğini söyledi.
Geçen sezon Süper Lig'i şampiyon olarak bitirmenin kendilerine muhteşem duygular hissettirdiğinin altını çizen Siopis, "İleride çocuklarıma anlatacağım çok güzel duygulardı. Şunu söylemeliyim, hissiyatıma gelecek olursak ben Trabzonluymuşum gibi hissettim. Bütün bu kutlamalarda sanki Trabzonluymuşum gibi bunun bir parçası oldum. Yıllar sonra kazanılan bu şampiyonlukta ben de bunun bir parçasıymışım gibi hissettim." değerlendirmesinde bulundu.
Oyun tarzını N'Golo Kante'ye benzettiğini belirten Siopis, futbol kariyerinde takım arkadaşı Bakasetas'ın kendisi için çok önemli bir yeri olduğunu aktardı.
Siopis, Türkiye'ye gelen Yunan oyuncuların adaptasyonla ilgili sorun yaşamadıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Tamamen aynı değil ama çoğu açıdan benziyoruz. Kültür, yemek, aynı çılgın insanlar, tutku, futbolun izlenmesi konusundaki sevgi. Bu nedenle zaten Yunan oyuncular da Türkiye'ye gelip burada futbol oynamayı tercih ediyorlar. Çünkü hızlı adaptasyon süreci geçirebiliyorlar."
Teknik direktör Abdullah Avcı ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Siopis, Avcı ile çalıştığı için çok mutlu olduğunu bildirdi.
Siopis, şampiyon olmalarındaki başarının sırrına ilişkin ise "Birinci oyuncusundan sonuncu oyuncusuna kadar hepimiz aynı hedefe sahiptik. Her gün herkes elinden gelenin en iyisini yapıyordu." ifadelerini kullandı.
Taraftarlara, takımı destekledikleri için teşekkür eden Siopis, "Bu kadar sevgiyi daha evvel görmemiştim. Bize karşı olan bu sevgileri çok özel. Ben de şunu söylemek istiyorum, biz de bunun karşılığı olarak kulüp için taraftar için elimizden geleni yapmaya çalışacağız." şeklinde görüş belirtti.