Türkiye'ye gelmeden önce burada oynamış bir çok oyuncu ile konuşma fırsatı olduğunu söyleyen Mario Gomez, "Hilbert'e bir çok soru sordum. Hilbert bana dünyanın en iyi taraftarının olduğu kulübe geliyorsun dedi. Tahmin ettim bunu. Beşiktaş hakkında çok fazla soru sordum. Dünyanın en iyi taraftar gruplarından bir tanesi olduğunu bana söyledi. Taraftar gurubu olarak takımına çok bağlı bir takımdan bahsetti. Fiorentina'da da taraftarlar kulübüne son derece bağlıydı. Burada da belki daha iyi bir taraftar grubuyla karşı karşıya kaldım. Muhteşem bir karşılama oldu" dedi.
"SAKATLIKTAN KURTULDUM"
Kariyeriyle ilgili istatistiklerle ilgili olarak ise Gomez şöyle konuştu, "En büyük dileğim geçmişteki istatistiklerimi burada da göstermek. Geçtiğimiz son iki yıl gol sayım düşmüş olabilir ancak bazı şanssızlıklar yaşadım. Şimdi kendimi fizik ve mental olarak daha iyi hissediyorum. Sakatlıktan kurtuldum ve kendimi çok iyi hissediyorum. Benim için önemli kriter de önümüzdeki yıl düzenlenecek Avrupa kupası. Önce Beşiktaş'ta göstereceğim performansla Alman Milli Takımı'na da iyi dönmek ve kupada başarılı olmak istiyorum."
Beşiktaş'ın yeni golcüsü, kulübün efsane başkanı Süleyman Seba'nın fotoğrafı önünde de poz verdi.
Sezon öncesi hazırlıklarını sürdürdüğünü vurgulayan Alman golcü, "Fiorentina ile birlikte Temmuz ayında New York'ta çalıştık. Çok yoğun bir dönem oldu. 2 hazırlık maçı oynadık. Sonra Floransa'da devam ettim ancak transferle ilgili görüşmelerden dolayı 2-3 günlük kaybım var sadece. Fizik olarak kendimi çok iyi hissediyorum. Kampa katıldıktan sonra hocamızla konuştuktan sonra özel bir programla ile kendimi yeni sezona hazırlamak istiyorum" ifadelerini kullandı.
Takımda Almanca konuşan oyuncu sayısının fazlalığıyla ilgili olarak da Mario Gomez, "Takımda bir çok Almanca konuşan oyuncular var. Hilbert ve Beck'le de konuştum. Beck, kısa süre içerisinde burada nasıl karşılandığını ve Beşiktaş'ın ne kadar büyük bir kulüp olduğunu bana anlattı. Sosa ile Bayern Münih'te beraber oynadık. Futbol multi kültürel ortamda oynandığı için artık sadece kendi dilinde konuşmak olmuyor. Farklı dillerde konuşsak bile sahada aynı dili konuşmak zorundasınız" yorumunda bulundu.
Takımın en çok kupa kazanan isimlerinden biri olacağının hatırlatılması üzerine ise Mario Gomez, "Daha önceki yıllarda benden tecrübeli oyuncularla oynadım. Bu bana çok yardım etti. Öğrenme açısından tecrübelilerin gençlere öğrettikleri olabiliyor. Bunu Beşiktaş'ta yapabiliriz. Bayern Münih'te oynadığım zaman belki Şampiyonlar Ligi'nde belki bizden iyi takımlar vardı ama biz en iyi grup olduk ve kupayı kazandık. Bildiklerimi genç arkadaşlara aktarmak istiyorum. Onlar sorduğu sürece yardım etmeye çalışacağım" dedi.
"TÜRKİYE LİGİ ÇOK ZOR"
Yeni sezondaki gol beklentisiyle ilgili soruya ise Mario Gomez, "Bunu daha önce hiç yapmadım, sezon başından önce hiç bir zaman rakam vermedim. Çünkü bunu daha önce hiç düşünmedim. Eğer iyi takım olursak ve fizik olarak kendimi iyi hissedersem elimden geldiği kadar üst sıralara çıkmaya çalışırım. Rakamları umursamam. Önemli olan benim kaç gol atmam değil, sezon sonunda takımın şampiyon olması ve başarılı istatistikler yakalamamdır. Burada herkes de bunu istiyor. İstatistiklerde üst sıralarda olmak iyidir; ancak önemli olan şampiyonluktur. Daha önce de bir çok kişiyle konuştum. Türkiye ligi çok zor bir lig. Yüksek rakamlara bir anda ulaşmak mümkün değil. Forvet oyuncuları açısından düşünülünce işimiz kolay değil" diye yanıtladı.
"MESUZ ÖZİL İYİ Kİ ALMANYA İÇİN OYNUYOR"
Almanya'da yaşayan Türk sayısının fazla olduğu ve kendisinin Türk kültürü hakkındaki fikirlerinin sorulması üzerine ise Gomez, "Mesut özil çok iyi bir arkadaşım ancak bir yandan da şanslıyız ki Türk milli takımında değil de Alman Milli Takımı'nda oynuyor. Bence en iyi oyunculardan bir tanesi. Hakan Aslantaş ile Stuttgart'ta birara birlikte oynadık. Bazı diğer arkadaşlarım da var ve şu an alt liglerde oynuyorlar" yanıtını verdi.
Beşiktaş'ı tercih etme nedeniyle ilgili olarak da golcü oyuncu, "Beşiktaş'a gelmeme en büyük sebep kulüp ve kulübün bana yaklaşımı oldu. Yöneticiler bana çok iyi yaklaşım sergiledi. Fiorentina'da çok mutluydum, hem şehir hem de takım olarak iyi zamanlar geçirdim. Oradan ayrılmak zor gelebilirdi ama bana gösterilen tutum ve beni ikna etme çabaları buraya gelmemde etkili oldu" ifadelerini kullandı.
Daha önce Stuttgart, Bayern Münih ve Fiorentina'da 33 numaralı formayı giydiğinin hatırlatılması ve Beşiktaş'ta da bu numarayı giyip giymeyeceğiyle ilgili olarak ise Gomez, "Benim uğurlu sayım 3. Forvet oyuncusu olarak 3 numaları formayı giiymek uygun olmayabilir. İlk baştan beri 33 numaralı formayı seçtim. Beşiktaş'ta ta boşsa 33 numaları formayı giymek isterim. Bir ara 9 numarayı giydim. O da 3'ün katı" diye konuştu.
Siyah-beyazlı formanın kendisine yakıştığı yorumu üzerine de golcü oyuncu, "Hayatım boyunca yeşil, siyah ve beyaz renkleri özel buldum. Bunun için bu formayı da sevdim" ifadelerini kullandı.
"MESSI VE RONALDO'YU KIYASLAMAK MÜMKÜN DEĞİL"
Messi ile Cristiano Ronaldo'yu kıyaslaması istenen Alman golcü, "İkinisi kıyaslamak çok zor. Çok çılgınca. İkisi de birbirinin aynısı, bu dünyadan değiller gibi. Onlarla oynadığım zaman kendimi çocuk gibi görüyorum. İkisi de muhteşem bir oyuncu ama hangisi iyi demek mümkün değil" dedi.
Mario Gomez sözlerini, "Çok heyecanlıyım, burada olduğum için çok mutluyum. Bir an önce ligin başlamasını ve başarı istiyorum. Umarım Vodafone Arena'da kendi taraftarımızla bir an önce buluşurum" diyerek bitirdi.