Hakemlere verilen yetkilerle yöneticilere 1 yıla kadar müsabakalardan men cezası tehlikesiyle ilgili kararları yorumlayan Ali Aydın şöyle konuştu, "Alınan karar futbolda varolan kaosu daha fazla alevlendirmek anlamına geliyor. TFF tarafından atanan temsilciler vardır. Bu temsilcilerin ana görevi; futbol sahalarında, soyunma odalarında, koridorlarda, sahanın dış kapısına kadar olan olayları not etmek, disiplin kuruluna veya ilgili kurula bildirmektir. Burada güvensizlik var. Görev yapmamak var ki; böyle bir karar alınmış. Özellikle bir maçı tatil etmesine kadar gidebilen bir kararın hukuksal düzende de olduğunu zannetmiyorum. Her ülkenin gelenek ve görenekleri vardır. Ülkedeki her bölgede yaşayış tarzı vardır. Yaşayış tarzıyla ilgili algılaması vardır. Bir statta maça çıkmak için soyunma odasına giderken ya da dönerken benim bir küfür ya da hakaret ya da aşağılama gibi algılamam farklıdır, sizinki farklıdır. Birisi bir hareketi 'raporumda yazacağım, o maçı oynatmayacağım' diyebilir. Siz hoşgörülü davranabilir, benzer karşılığını gösterebilirsiniz.
El hareketinin hangisinin algılanması gerekir. Bazen 'Buradan git dersiniz.' O 'git' anlamına da gelebilir ya da 'hadi lan oradan' gibi de algılanabilir. Bu algıyı hakem nasıl yapacak? Siz kendi yapamadığınız işi, bitli yorganı hakemin üzerine koydunuz. 35 tane hakem çıkıyor, 35 tane aynı görüş, düşünce, aynı algıyı bekleme şansınız yok. Zaten maçlardaki 'sen penaltı verdin' ben vermezdim denilebiliyor. Onun için maçlardaki pozisyonları tartışıyoruz. O maçta bir pozisyon için bu kadar önemli yerlere gidebiliyoruz, önemli kaoslar çıkabiliyor. Hakem maçın başında bana küfür edildi deyip, maç oynatmayacak. Tribüne bir sürü kişi gelmiş, beklentiler var. Siz o maçı keyfiyet, ya da doğru bir uygulamayla iptal ediyorsunuz. Oynanan maçı oynatmıyorsunuz. Bu nereye varacak? Bu maçların sahada değil, masa başında kazanılıp kaybedilmesine, siyah çelenk konmasına, tribünlerde -işte Volkan olayı gibi- aykırı olmaya, 'bu sahada neden bunu uygulamadına', hatta ve hatta şuraya gelecek. Son dört haftaya girdiniz. Ben Trabzon'da, Ankara'da bir maçın devre arasında ya da sonuna doğru bunu uygulamıyorum. Küfürden dolayı maçı tatil etmiyorum. Siz gidiyorsunuz İstanbul'daki maçı tatil ediyorsunuz. Aramızda puan farkı var. Nasıl karşılayacağız bunu? Kim kimi şiyaket edecek? Benim-senin kupan tartışması devam ediyor. Hala o küfür mü değil mi, 'Beşiktaş antrenörüne bunu diyenler, niye Fenerbahçe stadında bunu yapmadı?' deniyor. TFF yönetim kurulunun, Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurulu'nun vermesi gereken kararı; anında yargılamasız, sadece kanıyla ya da sadece hayat görüşüyle ilgili olarak hakemin kararına bırakıyorsunuz. Hakeme bir maçı iptal ettirme yetkisi verebiliyorsanız bu affedersiniz ama hakemi de futbolu da korumuyorsunuz."
"'Disiplin ve müsabaka talimatında değişiklikler yapılarak hakeme geniş yetkiler verilmiştir' açıklamasıyla kafalarda soru işareti oluşuyor. Hakemlere fiili ya da küfürlü saldırılarla ilgili yaptırımlar neydi? Olmayan bir şey mi geldi?" sorusunu ise Ali Aydın, "Hepimiz Avrupa maçlarını izliyoruz. Avrupa'daki maçlarda Türk takımlarını temsil eden futbolcu profilleri, hakemin çaldığı düdükten sonra, ya da penaltı sonrası kendi ülkemdeki maçtaki tepkim, davranış biçimim, oyundaki oynayış sistemi farklı, Avrupa'da farklı. Yani Avrupa'da futbolcu biliyor ki; 'Ben şunu yapar isem 6, 5, 2, 1 maç cezamı verirler' algısı zaten var. Şu an için bahsetmiyorum, yıllardan beri Disiplin Kurulları ya da Tahkim Kurulları'nı tartışıyoruz. Yani adalet hakem raporu dışında farklı bir şekilde algılanıyorsa ya da öyle davranılıyorsa burada bir sorun var demektir" yanıtını verdi.
Hakemlerin bu açıklamayla birlikte çok zor duruma düştüğünü vurgulayan Aydın, "Hakemlerin değil bu karar Türk futbolunun içine bırakılan bomba. Siz çıkıp da Yılmaz Vural abimizle Şenol Güneş abimizi bir kefeye koyduğunuzda -isimlerini çok sevdiğimiç için kullandım - Yılmaz Vural'ın agresif yapısı gibi kullanılıyor. Ama içinde bir şey yok. Bir televizyon kanalı ya da gazeteci çıkacak bu davranış şekli hakemi aşağılamaya yönelik diyebilir. Ama bunun böyle olmadığı ortaya çıkacak. O kadar gereksiz bir şey çıkacak. Bunun çözümü çok basitti. Türkiye Futbol Federasyonu stat komitesi var. Maalesif özellikle ev sahibi takımlar mutlaka hakem soyunma odası kendi soyunma odası ya da aynı koridora koyarlar. Stat komitesinde hakemlerin soyunma odasını başka bir bölüme alırsınız, çıkış tünelini başka bir yerden yaptırırsınız bütün sorun ortadan kalkar. Oradaki sıcak iletişimi ortadan kaldırabilirsiniz. Bu kadar basit bir uygulama varken hakemin inisiyatifine bırakıyorsunuz" ifadelerini kullandı.
Olaylara sebep olan yöneticilere 1 yıldan başlayarak futboldan men cezası verilmesinin caydırıcı olabileceğini kaydeden Ali Aydın, "Buna katılıyorum. Şiddetin, küfürün her türcü cezası olabilir. Sayın bakanlarımız değişiyor. Giden de gelen de 6222 numaralı kanundan bahsedip geliştireceğiz diyor. Şunu demeye çalışıyorum. Kimseyi yadırgadığım yok. Ama sonuçta yürüyen bir sistem var. Bu sistem içinde TFF bu yetkiyi, 20 seneden beri uyguluyor. Hayat tecrübesi olmayan 22 ya da 23 yaşındaki hakem, o tecrübeyi kendi tecrübesiyle birleştirip çıkıp 'bana küfrettiler' deyip maçı tatil ettirebilecek. Ya da 5. 6. hakem koydular, bunların daha Süper Lig'de maçı yok. O hakem bir maçta penaltı verdiriyor. Gökhan Gönül'ün pozisyonu gibi düşünün. Ülke bunu çok konuştu. Onun verdiği kararı eleştiriyorsunuz. Ama burada maç tatilini eleştireceğiz, bunu konuşacağız. Bu kadar üst düzey yetki vermenin mantığı yoktu" diye sözlerini bitirdi.