İlk dakikalarda iyi pozisyonlar yakaladıklarını söyleyerek sözlerine başlayan Vural, "Ahmet İlhan'ın yakaladığı pozisyonlar var. Bunlar iyi kontralardı. Daha sonra Fatih'e açılan bir top var. Ondan sonra Furkan'a araya çok iyi top attık. Ahmet İlhan cezasahası içerisinde düşürüldü, hakem hiçbir şey vermedi. Ondan sonra 26. dakikada bir gol buldular. Son dakikada Muslera bir kurtarış yaptı, işte kaleci bu. Sonra 48'inci dakika geldi. Serbest vuruştan bir gol daha yedik. Sonra nasıl çözeceksin? Bir gol yediğinde iki gol atman gerek. Oyunu döndürme çabamız sonuç vermeye başladı ve maçı 3-2 yaptık, sonunda atağa çıkarken, orta sahanın öne çıkması çok böyük saçmalık. Küçük küçük hatalar. Profesyonel liglerde olmayacak hatalar yaptık" dedi.
"Çocukların verdiği tepkiler mükemmel" diyen Vural, "Ancak bu tür golleri yemek oyunu kaybetmenize neden oluyor. 4-2'lik sonuç bu oyunun hakkı değil. Tabiki kaybettik, kazansak çok farklı şeyler söyleyecektim. Yine kadere terkettik işi. Bu bizim 13. kaybetmemiz. 4 beraberlik, 9 kayıp. Antrenörlük hayatında böyle bir şey yaşamadım. Oyuncularım ve Karabükspor yaşamadı. Hepimizin hataları. Sonuç olarak zor duruma düşüyoruz. Bırakıcak bir şey yok. Matematiksel olarak devam ediyor. Sonuçta 24 puan var. Teslimiyet olmayacak. Son maçta tribün kapatması var. Bu Passolig'i neden uyguluyorsunuz. Kameralar neden var. Küfür edeni çekip cezalandırın. Nasıl bir sistemse bu taraf küfür etti kapatın burayı. Biz kime oynayacağız. Bu takım 600 bin TL ceza yemiş. Bu takıma sezon boyunca seyirciden gelen bu kadar para yok. Türkiye'de son zamanlarda meydana gelen olaylara akıl sır ermiyor. İnsanlar kasti mi yapıyor" ifadelerini kullandı.
Galaltasaray takımını seyretmek için gelenlerin heyecanlı ve zevkli bir karşılaşma oynadığını belirten Vural, "Bırakmak yok, devam edeceğiz. Sonucu döndürmek ne zaman olacak, bilmek mümkün değil. Gelecek hafta iki oyuncumuz cezası nedeniyle oynamayacak. Gençlerbirliği maçına hazırlanıp, o maçı kazanma adına her şeyi yapacağız" diye konuştu.
Yılmaz Vural maçın sonlarında ise hakemlere seslenirken, "Hakem arkadaşlarımız başımızın tacı, arkadaşlarım. Bir tacı nasıl veremiyorsun! Biraz cesaretli olun. Bunları söylüyoruz ama eleştirme anlamında ve suçlama anlamında değil, bir karakter meselesi. Bir duruş olmalı. Bu ürkeklik ve korkaklıkla yapamayız. Bu tarafa hoş oldun, bu tarafa ne olacak. Ortada bir faül var veriyorsun, onu neden veremezsin. Bu düdük, ağzındaysa buraya ötüyorsa oraya neden ötmüyor. Kardeşlerime tavsiyem biraz daha cesaretli olsunlar" ifadeleriyle tepki gösterdi.