Altay Spor Kulübü Yönetim Kurulu, Türkiye Futbol Federasyonu'nun 26 Ocak Perşembe günü yapılacak olağanüstü genel kurulunda ''Şike ve teşvik primleri sebebiyle zarar gören, küme düşen mağdurlarla ilgili hiçbir çalışmanın gündeme alınmamasının dikkat çekici'' olduğunu ifade etti.
Altay Kulübü Yönetim Kurulu imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, ilgili talimat ve yönetmeliklerde, şike ve teşvik primi girişimlerinde bulunan, bu işlere karışan kulüp veya kişiler hakkında ne kararlar alınacağı ve bu kararları vermeye kimlerin yetkili bulunduğunun gayet açık olduğu kaydedildi.
Buna rağmen aralarında ''şike ve teşvik primi uygulamalarına karışan, iddianamelerde adı geçen kişilerin ve kulüplerin de bulunduğu grup tarafından konu ile ilgili karar vermelerinin beklenmesinin en azından hukuki olarak kabul edilemez bir durum'' olduğu savunuldu.
Açıklamada, ''Ceza yargılamasında kararı sanığa, suç ortaklarına veya yakınlarına bırakmanın herhangi bir evrensel hukuk uygulamasında yerinin bulunmadığı ve ülkemizi tüm dünya spor kamuoyu önünde komik durumlara düşüreceği tartışmasızdır. Bununla birlikte olağanüstü genel kurul gündeminde, şike ve teşvik primleri sebebiyle zarar gören, küme düşen, sıralaması değişen mağdurlar ile ilgili hiçbir çalışmanın olmaması da dikkat çekicidir. Federasyon Başkanlığı tarafından şike ve teşvik olaylarına karışan kişi, kulüplerin hukukuna gösterilen özenin çok az bir kısmının dahi olsa, şike sebebiyle küme düşen takımlar için gösterilmesinin beklenmesi en doğal hakkımızdır'' denildi.
Altay'ın 2010-2011 sezonunda, ligin son maçında ''küme düşürüldüğü'' vurgulanan açıklamada, ''Bu kirli olayların içerisinde yer alan kulüpler aynı ligde oynamaya devam ediyor. Böyle bir durumun kamu vicdanında temizlenmesinin mümkün olmadığı açıktır. Maalesef altın tepside sunulan futbolda temizlenme fırsatı kullanılmamakta ısrar edilmekte ve daha evvel defalarca olduğu gibi olay gizlenmeye çalışılmaktadır. Altay Spor Kulübü olarak tek istediğimiz olayda evrensel hukuk kurallarının uygulanması, her organın yasa ve talimatlar ile kendilerine verilen görevleri yerine getirmesidir. Şike ve teşvik yapanlar kadar bundan mağdur olanların da haklarının verilene kadar tüm ulusal ve uluslararası kurum ve mercilere müracaat edeceğimize, ahlak ve fazilet mücadelesinde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Altay ismine leke getirmeyeceğimize söz veriyoruz'' ifadeleri yer aldı.